Ezgiler Ezgisi 8:9
Eğer o bir sursa,Üzerine gümüş mazgallı siper yaparız;Eğer bir kapıysa,Sedir tahtalarıyla onu kaplarız.
Eğer o bir sursa,Üzerine gümüş mazgallı siper yaparız;Eğer bir kapıysa,Sedir tahtalarıyla onu kaplarız.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Beni yüreğinin üzerine bir mühür gibi,Kolunun üzerine bir mühür gibi yerleştir.Çünkü sevgi ölüm kadar güçlü,Tutku ölüler diyarı kadar katıdır.Alev alev yanar,Yakıp bitiren ateş gibi.
7Sevgiyi engin sular söndüremez,Irmaklar süpürüp götüremez.İnsan varını yoğunu sevgi uğruna verse bile,Yine de hor görülür!
8Küçük bir kızkardeşimiz var,Daha memeleri çıkmadı.Ne yapacağız kızkardeşimiz için,Söz kesileceği gün?
10Ben bir surum, memelerim de kuleler gibi,Böylece hoşnut eden biri oldum onun gözünde.
12Kapalı bahçesin sen, kızkardeşim, yavuklum,Kapalı bir kaynak, mühürlü bir pınar.
11Sana gümüş düğmelerle altın süsler yapacağız.
17Sedir ağaçlarıdır evimizin kirişleri,Tavanımızın tahtaları ardıçlar.
10Direklerini gümüşten,Tabanını altından yaptı.Koltuğu mor kumaşla kaplıydı.İçini sevgiyle döşemişti Yeruşalim kızları.
1Bilgelik kendi evini yaptı,Yedi direğini yonttu.
8Onu el üstünde tut, o da seni yüceltecek,Ona sarılırsan seni onurlandıracak.
9Başına zarif bir çelenk,Görkemli bir taç giydirecektir."
4Boynun Davutun kulesi gibi,Kakma taşlarla yapılmış,Üzerine bin kalkan asılmış,Hepsi de birer yiğit kalkanı. sözcüğün anlamı kesin olarak bilinmiyor.
5Sanki bir çift geyik yavrusu memelerinZambaklar arasında otlayanİkiz ceylan yavrusu.
6Gün serinleyip gölgeler uzayınca,Mür dağına,Günnük tepesine gideceğim.
1Keşke kardeşim olsaydın,Annemin memelerinden süt emmiş.Dışarıda görünce öperdim seni,Kimse de kınamazdı beni.
2Önüne düşer,Beni eğitenAnnemin evine götürürdüm seni;Sana baharatlı şaraplaKendi narlarımın suyundan içirirdim.
3Sol eli başımın altında,Sağ eli sarsın beni.
9Ama bir tanedir benim eşsiz güvercinim,Biricik kızıdır annesinin,Gözbebeği kendisini doğuranın.Kızlar sevgilimi görünce, "Ne mutlu ona!" dediler.Kraliçeler, cariyeler onu övdüler.
10Kimdir bu kadın?Şafak gibi beliren,Ay kadar güzel,Güneş kadar parlak,Sancak açmış bir ordu kadar görkemli.
9Çaldın gönlümü kızkardeşim, yavuklum,Bir bakışınla,Gerdanlığının tek zinciriyle çaldın gönlümü!
9Sevgilim ceylana benzer, sanki bir geyik yavrusu.Bakın, duvarımızın ardında duruyor,Pencerelerden bakıyor,Kafeslerden seyrediyor.
19Sevimli bir geyik, zarif bir ceylan gibi,Hep seni doyursun memeleri.Aşkıyla sürekli coş.
6İşte bu yüzden onun yoluna dikenli çit çekeceğim,Yolunu bulamasın diyeÖnüne duvar öreceğim.
4Fildişi kule gibi boynun.Bat-Rabim Kapısı yanındakiHeşbon havuzları gibi gözlerin.Şama bakanLübnan Kulesi gibi burnun.
8Ey güzeller güzeli,Bilmiyorsan,Sürünün izine çık,Çobanların çadırları yanındaOğlaklarını otlat.
14Evinin kapısında,Kentin en yüksek yerinde bir iskemleye oturur;Yoldan geçenleri,Kendi yollarından gidenleri çağırmak için,
15Daha değerlidir mücevherden,Dileyeceğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz.
8Öyle kadınlardan uzak dur,Yaklaşma evinin kapısına.
8Akşamüzeri, alaca karanlıkta,Akşam karanlığı çökerken,O kadının oturduğu sokağa saptığını,Onun evine yöneldiğini gördüm.
31Ellerinin hak ettiğini verin kendisine,Yaptıkları için kent kurulunda övülsün.
17Yolları sevinç yollarıdır,Evet, bütün yolları esenliğe çıkarır.
18Bilgelik yaşam ağacıdır ona sarılanlara,Ne mutlu ona sımsıkı tutunanlara!
7Hurma ağacına benziyor boyun,Salkım salkım memelerin.
8"Çıkayım hurma ağacına" dedim,"Tutayım meyveli dallarını."Üzüm salkımları gibi olsun memelerin,Elma gibi koksun soluğun,
6Bilgelikten ayrılma, o seni korur.Sev onu, seni gözetir.
15Mermer sütun bacaklarıSaf altın ayaklıklar üzerine kurulmuş.Boyu bosu Lübnan dağları gibi,Lübnanın sedir ağaçları gibi eşsiz.
1Bilge kadın evini yapar,Ahmak kadın evini kendi eliyle yıkar.
12O zaman gençliğindeSağlıklı yetişen fidan gibi olacak oğullarımız,Sarayın oymalı sütunları gibi olacak kızlarımız.
2Yol kenarındaki tepelerin başında,Yolların birleştiği yerde duruyor o.
3Kentin girişinde, kapıların yanında,Sesini yükseltiyor:
12Bağlara gidelim sabah erkenden,Bakalım, asma tomurcuk verdi mi?Dalları yeşerdi mi,Narlar çiçek açtı mı,Orada sevişeceğim seninle.
4Bilgeliğe, "Sen kızkardeşimsin",Akla, "Akrabamsın" de.
4Gümüş ararcasına onu ararsan,Onu ararsan define arar gibi,
3Kentin en yüksek noktalarına gönderdiğiHizmetçileri aracılığıyla herkesi çağırıyor:
4"Kim safsa buraya gelsin" diyor.Sağduyudan yoksun olanlara da,"Gelin, yiyeceklerimi yiyin,Hazırladığım şaraptan için" diyor.
6Evimin penceresinden,Kafesin ardından dışarıyı seyrederken,
14'Kendim için yukarı odaları havadar,Geniş bir saray yapacağım' diyenin vay başına!Sarayına büyük pencereler açar,Sedir ağacıyla kaplar,Kırmızıya boyar.
9"Eğer gönlümü bir kadına kaptırdıysam,Komşumun kapısında pusuya yattıysam,
12Kâh sokakta, kâh meydanlardadır.Sokak başlarında pusuya yatar.
22Yatak örtüleri dokur,Kendi giysileri ince mor ketendendir.