Zekeriya 4:13
"Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
"Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Benimle konuşan melek yine geldi ve uykudan uyandırır gibi beni uyandırdı.
2"Ne görüyorsun?" diye sordu. "Som altın bir kandillik görüyorum" diye yanıtladım, "Tepesinde zeytinyağı için bir tas, üzerinde yedi kandil, kandillerde yedişer oluk var.
3Ayrıca kandilliğin yanında, biri zeytinyağı tasının sağında, öbürü solunda iki zeytin ağacı da var."
4Benimle konuşan meleğe, "Bunların anlamı nedir, efendim?" diye sordum.
5Melek, "Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
6Bunun üzerine şöyle dedi: "RAB Zerubbabile, 'Güçle kuvvetle değil, ancak benim Ruhumla başaracaksın' diyor. Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
11Meleğe, "Kandilliğin sağındaki ve solundaki bu iki zeytin ağacı nedir?" diye sordum,
12"Altın gibi yağ akıtan iki altın oluğun yanındaki bu iki zeytin dalı nedir?"
14Melek, "Bunlar bütün dünyanın Rabbi'ne hizmet eden, zeytinyağıyla kutsanmış iki kişidir" diye açıkladı.
4Benimle konuşan meleğe, "Bunlar ne, efendim?" diye sordum.
5Melek şöyle karşılık verdi: "Bunlar bütün dünyanın Rabbine hizmet ettikleri yerden çıkan göğün dört ruhudur.
9"Efendim, bunlar ne?" diye sordum. Benimle konuşan melek, "Bunların ne olduğunu sana göstereceğim" diye yanıtladı.
10Mersin ağaçları arasında duran adam da, "Bunlar dünyayı dolaşmak için RABbin gönderdikleridir" diye açıkladı.
11Mersin ağaçları arasında duran RABbin meleğine, "Dünyayı dolaştık" dediler, "İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!"
4Bunlar yeryüzünün Rabbi önünde duran iki zeytin ağacıyla iki kandilliktir.
8Adamın söylediklerini duydumsa da anlamadım. Bunun için, "Ey efendim, bunların sonu ne olacak?" diye sordum.
19Benimle konuşan meleğe, "Bunlar ne?" diye sordum. Melek, "Bunlar Yahuda, İsrail ve Yeruşalim halkını dağıtmış olan boynuzlardır" diye karşılık verdi.
20Sonra RAB bana dört usta gösterdi.
21"Bunlar ne yapmaya geliyor?" diye sordum. Melek, "Şu boynuzlar Yahuda halkını öyle dağıttı ki, kimse başını kaldıramadı" dedi, "Bu ustalar da Yahuda halkını dağıtmak için boynuz kaldıran ulusları yıldırıp boynuzlarını yere çalmaya geldiler."
3RAB, "İnsanoğlu, bu kemikler canlanabilir mi?" diye sordu. Ben, "Sen bilirsin, ey Egemen RAB" diye yanıtladım.
13Bu sırada ihtiyarlardan biri bana sordu: "Beyaz kaftan giymiş olan bu kişiler kim, nereden geldiler?"
14"Sen bunu biliyorsun, efendim" dedim. Bana dedi ki, "Bunlar o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. Kaftanlarını Kuzunun kanıyla yıkamış, bembeyaz etmişlerdir.
2O sırada RAB bana şöyle seslendi:
19Halk bana, "Bu yaptıklarının bizimle ilgisi ne? Bize açıklamayacak mısın?" diye sordu.
20Bunun üzerine, "RAB bana şöyle seslendi" dedim,
16Orada duranlardan birine yaklaştım, bütün bunların gerçek anlamını açıklamasını istedim. "O da bana bunların ne anlama geldiğini açıkladı:
12"Güvey ise, 'Size doğrusunu söyleyeyim, sizi tanımıyorum' dedi.
18Benim için kurdukları düzeni RAB bana açıkladı. Haberim vardı, çünkü ne yaptıklarını bana gösterdi.
15O bunları söyleyince, suskun suskun yere baktım.
16Derken insanoğluna benzeyen biri dudaklarıma dokundu. Ben de ağzımı açıp konuşmaya başladım. Karşımda durana, "Ey efendim, bu görüm yüzünden acı çekiyorum, kendimi toparlayamıyorum" dedim,
17"Ben kulun nasıl seninle konuşayım? Gücüm tükendi, soluğum kesildi."
2"Nereye gidiyorsun?" diye sordum. Adam, "Yeruşalimi ölçmeye, genişliğinin, uzunluğunun ne kadar olduğunu öğrenmeye gidiyorum" diye yanıtladı.
8RAB bana yine seslendi:
9Senin bildiğin ne ki, biz bilmeyelim?Senin anladığın ne ki, bizde olmasın?
16Durdu, ama ne olduğunu seçemedim.Bir suret duruyordu gözümün önünde,Çıt çıkmazken bir ses duydum:
6"Nedir?" diye sordum. "Bir ölçü kabı" dedi, sonra ekledi: "Bu, bütün ülke halkının suçudur."
13RAB benimle konuşan meleği tatlı, avutucu sözlerle yanıtladı.
7Kral, "Sizi karşılayıp bu sözleri söyleyen nasıl bir adamdı?" diye sordu.
3'Tasarımı bilgisizce karartan bu adam kim?' diye sordun.Kuşkusuz anlamadığım şeyleri konuştum,Beni aşan, bilmediğim şaşılası işleri.
4" 'Dinle de konuşayım' dedin,'Ben sorayım, sen anlat.'
1O zaman Eyüp RABbi şöyle yanıtladı:
13İsa sonra onlara, "Siz bu benzetmeyi anlamıyor musunuz?" dedi. "Öyleyse bütün benzetmeleri nasıl anlayacaksınız?
10İsa ona şöyle yanıt verdi: "Sen İsrailin öğretmeni olduğun halde bunları anlamıyor musun?
3O zaman Eyüp RABbi şöyle yanıtladı:
10Benimle konuşan meleğe, "Kabı nereye götürüyorlar?" diye sordum.
49Bunun üzerine, "Ah, ey Egemen RAB!" dedim, "Onlar benim için, 'Simgesel öyküler anlatan adam değil mi bu?' diyorlar."
9RAB bana şöyle seslendi:
17RAB bana şöyle seslendi:
2Şöyle yanıtladı RAB:"Göreceklerini taş levhalara oyarak yaz.Öyle ki, herkes bir çırpıda okusun.