Vaiz 1:6

Turkish Bible

Rüzgar güneye gider, kuzeye döner,Döne döne eserekHep aynı yolu izler.

Ek Kaynaklar

Atıf Yapılan Ayetler

  • Yuh 3:8 : 8 Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruhtan doğan herkes böyledir."
  • Elç 27:13-15 : 13 Güneyden hafif bir rüzgar esmeye başlayınca, bekledikleri anın geldiğini sanarak demir aldılar; Girit kıyısını yakından izleyerek ilerlemeye başladılar. 14 Ne var ki, çok geçmeden karadan Evrakilon denen bir kasırga koptu. 15 Kasırgaya tutulan gemi rüzgara karşı gidemeyince, kendimizi sürüklenmeye bıraktık.
  • Eyü 37:9 : 9 Kasırga yuvasından kopar,Soğuk saçılan rüzgarlardan.
  • Eyü 37:17 : 17 Dünyanın soluğu kesildiğindeGüneyin kavurucu rüzgarı altındaGiysilerin seni terletmez mi?
  • Mez 107:25 : 25 Çünkü O buyurunca şiddetli bir fırtına koptu,Dalgalar şaha kalktı.
  • Mez 107:29 : 29 Fırtınayı limanlığa çevirdi,Yatıştı dalgalar;
  • Vaiz 11:5 : 5 Ana rahmindeki çocuğun nasıl ruh ve beden aldığını bilmediğin gibi,Her şeyi yaratan Tanrının yaptıklarını da bilemezsin.
  • Yun 1:4 : 4 Yolda RAB şiddetli bir rüzgar gönderdi denize. Öyle bir fırtına koptu ki, gemi neredeyse parçalanacaktı.
  • Mat 7:24 : 24 "İşte bu sözlerimi duyup uygulayan herkes, evini kaya üzerine kuran akıllı adama benzer.
  • Mat 7:27 : 27 Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, evi sarsar. Ev yıkılır; yıkılışı da korkunç olur."

Benzer Ayetler (AI)

Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.

  • Vaiz 1:4-5
    2 ayetler
    83%

    4Kuşaklar gelir, kuşaklar geçer,Ama dünya sonsuza dek kalır.

    5Güneş doğar, güneş batar,Hep doğduğu yere koşar.

  • Vaiz 1:7-10
    4 ayetler
    82%

    7Bütün ırmaklar denize akar,Yine de deniz dolmaz.Irmaklar hep çıktıkları yere döner.

    8Her şey yorucu,Sözcüklerle anlatılamayacak kadar.Göz görmekle doymuyor,Kulak işitmekle dolmuyor.

    9Önce ne olduysa, yine olacak.Önce ne yapıldıysa, yine yapılacak.Güneşin altında yeni bir şey yok.

    10Var mı kimsenin, "Bak bu yeni!" diyebileceği bir şey?Her şey çoktan, bizden yıllar önce de vardı.

  • 9Kasırga yuvasından kopar,Soğuk saçılan rüzgarlardan.

  • 16Dünyaya nasıl geldiyse öyle gider insan.Bu da acı bir kötülüktür.Ne kazancı var yel için zahmet çekmekten?

  • 6Göğün bir ucundan çıkar,Öbür ucuna döner,Hiçbir şey gizlenmez sıcaklığından.

  • Vaiz 12:7-8
    2 ayetler
    72%

    7Toprak geldiği yere dönmeden,Ruh onu veren Tanrıya dönmeden,Seni yaratanı anımsa.

    8"Her şey boş" diyor Vaiz, "Bomboş!"

  • 17Dünyanın soluğu kesildiğindeGüneyin kavurucu rüzgarı altındaGiysilerin seni terletmez mi?

  • 7Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,Yağmur için şimşek çaktırır,Ambarlarından rüzgar estirir.

  • 12Yeryüzünde ne buyurursa yapmak üzereBulutlar Onun istediği yönde döner durur.

  • 16Rüzgar üzerine esince yok olur gider,Bulunduğu yer onu tanımaz.

  • 24Nerede ışığın dağıtıldığı,Doğu rüzgarının yeryüzüne saçıldığı yere giden yol?

  • 26Doğu rüzgarını estirdi göklerde,Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi.

  • Vaiz 11:3-4
    2 ayetler
    70%

    3Bulutlar su yüklüyse,Yeryüzüne döker yağmurlarını.Ağaç ister güneye ister kuzeye devrilsin,Devrildiği yerde kalır.

    4Rüzgarı gözeten ekmez,Bulutlara bakan biçmez.

  • 16O gürleyince gökteki sular çağıldar,Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,Yağmur için şimşek çaktırır,Ambarlarından rüzgar estirir.

  • 21Doğu rüzgarı onu uçurup götürür,Yerinden silip süpürür.

  • 8Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruhtan doğan herkes böyledir."

  • 55Rüzgarın güneyden estiğini görünce, 'Çok sıcak olacak' diyorsunuz, ve öyle oluyor.

  • 13O gürleyince gökteki sular çağıldar,Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,Yağmur için şimşek çaktırır,Ambarlarından rüzgar estirir.

  • 1Deniz kıyısındaki çölle ilgili bildiri: Negevden fırtınalar nasıl üst üste gelirse,Çölden, korkunç ülkeden bir istilacı öyle geliyor.

  • 12"Benden gelen bu rüzgar çok daha güçlü olacak. Şimdi bu halka yargılarımı bildiriyorum."

  • Vaiz 3:20-21
    2 ayetler
    69%

    20İkisi de aynı yere gidiyor; topraktan gelmiş, toprağa dönüyor.

    21Kim biliyor insan ruhunun yukarıya çıktığını, hayvan ruhunun aşağıya, yeraltına indiğini?

  • 21Rüzgar geçip göğü temizlediğindeGökte parıldayan ışığa kimse bakamaz.

  • 7Güneşin altında bir boş şey daha gördüm:

  • 4Kim göklere çıkıp indi?Kim yeli avuçlarında topladı?Suları giysisiyle sarıp sarmalayan kim?Kim belirledi dünyanın sınırlarını?Adı nedir, oğlunun adı nedir, biliyorsan söyle!

  • 12Her biri dosdoğru ilerliyordu. Ruhları onları nereye yönlendirirse, sağa sola sapmadan oraya gidiyorlardı.

  • Vaiz 1:14-15
    2 ayetler
    68%

    14Güneşin altında yapılan bütün işleri gördüm; hepsi boştur, rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır!

    15Eğri olan doğrultulamaz, eksik olan sayılamaz.

  • 4Düşünün, gemiler de o kadar büyük olduğu, güçlü rüzgarlar tarafından sürüklendiği halde, dümencinin gönlü nereye isterse küçücük bir dümenle o yöne çevrilirler.

  • 25Rüzgara güç verdiği,Suları ölçtüğü,

  • 1Her şeyin mevsimi, göklerin altındaki her olayın zamanı vardır.

  • 18Buyruk verir, eritir buzları,Rüzgarını estirir, sular akmaya başlar.

  • 8RAB onları yargıladı,Kovup sürgüne gönderdi.Doğu rüzgarının estiği günOnları şiddetli soluğuyla savurdu.

  • 26Sözlerimi düzeltmek mi istiyorsunuz?Çaresizin sözlerini boş laf mı sayıyorsunuz?

  • 15Şimdi ne oluyorsa, geçmişte de oldu,Ne olacaksa, daha önce de olmuştur.Tanrı geçmiş olayların hesabını soruyor.

  • 10Gökten inen yağmur ve kar,Toprağı sulamadan, yeri yeşertmeden,Ekinciye tohum, yiyene ekmek vermedenNasıl göğe dönmezse,

  • 1Kralın yüreği RABbin elindedir,Kanaldaki su gibi onu istediği yöne çevirir.

  • 13Tanrının yaptığını düşün:Onun eğrilttiğini kim doğrultabilir?

  • 27"Su damlalarını yukarı çeker,Buharından yağmur damlatır.

  • 8Şimşek, dolu, kar, bulutlar,Onun buyruğuna uyan fırtınalar,

  • 10Suların yüzeyine sınır çizerIşıkla karanlığın ayrıldığı yerde.

  • 8Sonra melek bana seslendi: "Bak, bölgenin kuzeyine gidenler, orada öfkemi yatıştırdılar."