Vaiz 11:9
Ey delikanlı, gençliğinle sevin,Bırak gençlik günlerinde yüreğin sevinç duysun.Gönlünün isteklerini, gözünün gördüklerini izle,Ama bil ki, bütün bunlar için Tanrı seni yargılayacaktır.
Ey delikanlı, gençliğinle sevin,Bırak gençlik günlerinde yüreğin sevinç duysun.Gönlünün isteklerini, gözünün gördüklerini izle,Ama bil ki, bütün bunlar için Tanrı seni yargılayacaktır.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
10Öyleyse at tasayı yüreğinden,Uzaklaştır derdi bedeninden.Çünkü gençlik de dinçlik de boştur.
7Işık tatlıdır,Güneşi görmek güzeldir.
8Evet, insan uzun yıllar yaşarsa,Sevinçle yaşasın.Ama karanlık günleri unutmasın,Çünkü onlar da az değil.Gelecek her şey boştur.
1Bu yüzden zor günler gelmeden,"Zevk almıyorum" diyeceğin yıllar yaklaşmadan,Güneş, ışık, ay ve yıldızlar kararmadanVe yağmurdan sonra bulutlar geri dönmeden,Gençlik günlerinde seni yaratanı anımsa.
7Git, sevinçle ekmeğini ye, neşeyle şarabını iç. Çünkü yaptıkların baştan beri Tanrının hoşuna gitti.
8Giysilerin hep ak olsun. Başından zeytinyağı eksilmesin.
9Güneşin altında Tanrının sana verdiği boş ömrün bütün günlerini, bütün anlamsız günlerini sevdiğin karınla güzel güzel yaşayarak geçir. Çünkü hayattan ve güneşin altında harcadığın emekten payına düşecek olan budur.
10Çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur.
1Kendi kendime, "Gel, zevki tat. İyi mi, değil mi, gör" dedim. Ama gördüm ki, o da boş.
15Mutluluğu övgüye değer buldum. Çünkü güneşin altında insan için yiyip içmekten, mutlu olmaktan daha iyi bir şey yoktur. Çünkü Tanrının güneşin altında kendisine verdiği ömür boyunca çektiği zahmetten insana kalacak olan budur.
16Bilgeliği ve dünyada çekilen zahmeti anlamak için kafamı yorunca -öyleleri var ki, gece gündüz gözüne uyku girmez-
11O her şeyi zamanında güzel yaptı. İnsanların yüreğine sonsuzluk kavramını koydu. Yine de insan Tanrının yaptığı işi başından sonuna dek anlayamaz.
12İnsan için yaşamı boyunca mutlu olmaktan, iyi yaşamaktan daha iyi bir şey olmadığını biliyorum.
22Sonuçta insanın yaptığı işten zevk almasından daha iyi bir şey olmadığını gördüm. Çünkü onun payına düşen budur. Kendisinden sonra olacakları görmesi için kim onu geri getirebilir?
20Bu yüzden insan, geçen ömrünü pek düşünmez. Çünkü Tanrı onun yüreğini mutlulukla meşgul eder.
10Gözümün dilediği hiçbir şeyi kendimden esirgemedim.Gönlümü hiçbir zevkten alıkoymadım.Yaptığım her işten zevk aldı gönlüm.Bütün emeğimin ödülü bu oldu.
14İyi günde mutlu ol,Ama kötü günde dikkatle düşün;Tanrı birini öbürü gibi yaptı ki,İnsan kendisinden sonra neler olacağını bilmesin.
15Boş ömrümde şunları gördüm:Doğru insan doğruluğuna karşın ölüyor,Kötü insanın ise, kötülüğüne karşın ömrü uzuyor.
9Gözün gördüğü gönlün çektiğinden iyidir.Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır.
18Çeşmen bereketli olsunVe gençken evlendiğin karınla mutlu ol.
11Söz çoğaldıkça anlam azalır,Bunun kime yararı olur?
12Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?
18Gördüm ki, iyi ve güzel olan şu: Tanrının insana verdiği birkaç günlük ömür boyunca yemek, içmek, güneşin altında harcadığı emekten zevk almak. Çünkü insanın payına düşen budur.
3İnsanların göklerin altında geçirdiği birkaç günlük ömürleri boyunca, yapacakları iyi bir şey olup olmadığını görünceye dek, bilgeliğimin önderliğinde, bedenimi şarapla nasıl canlandırayım, akılsızlığı nasıl ele alayım diye düşündüm durdum.
21RAB insanın tuttuğu yolu gözler,Attığı her adımı denetler.
3Güneşin altında yapılan işlerin tümünün kötü yanı şu ki, herkesin başına aynı şey geliyor. Üstelik insanların içi kötülük doludur, yaşadıkları sürece içlerinde delilik vardır. Ardından ölüp gidiyorlar.
19Oğlum, dinle ve bilge ol,Yüreğini doğru yolda tut.
10"Neden geçmiş günler bugünlerden iyiydi?" diye sorma,Çünkü bu bilgece bir soru değil.
1Böylece bütün bunları düşünüp taşındım ve şu sonuca vardım: Doğrular, bilgeler ve yaptıkları her şey Tanrının elindedir. Onları sevginin mi, nefretin mi beklediğini kimse bilmez.
26Çünkü Tanrı bilgiyi, bilgeliği, sevinci hoşnut kaldığı insana verir. Günahkâra ise, yığma, biriktirme zahmeti verir; biriktirdiklerini Tanrı'nın hoşnut kaldığı insanlara bıraksın diye. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
27"İşte araştırdık, doğrudur,Onun için bunu dinle ve belle."
7Bir sürü toy gencin arasında,Sağduyudan yoksun bir delikanlı çarptı gözüme.
17Ne çok kötü ol ne de akılsız.Niçin vaktinden önce ölesin?
24İnsan için yemekten, içmekten ve yaptığı işten zevk almaktan daha iyi bir şey yoktur. Gördüm ki, bu da Tanrıdandır.
11Benim sayemde günlerin çoğalacak,Ömrüne yıllar katılacak.
4Bilge kişinin aklı yas evindedir,Akılsızın aklıysa şenlik evinde.
11Suçlu çabuk yargılanmazsa, insanlar kötülük etmek için cesaret bulur.
2Yas evine gitmek, şölen evine gitmekten iyidir.Çünkü her insanın sonu ölümdür,Yaşayan herkes bunu aklında tutmalı.
5Onun buyruğuna uyan zarar görmez.Bilge kişi bunun zamanını ve yolunu bilir.
27İnsan için boyunduruğu gençken taşımak iyidir.
17Yaşamın öğlen güneşinden daha parlak olur,Karanlık sabaha döner.
14Tanrı her işi, her gizli şeyi yargılayacaktır,İster iyi ister kötü olsun.
13kendimi göklerin altında yapılan her şeyi bilgece araştırıp incelemeye adadım. Tanrının uğraşsınlar diye insanlara verdiği çetin bir zahmettir bu.
43" 'Madem gençlik günlerini anımsamadın, yaptıklarınla beni öfkelendirdin, ben de yaptıklarını senin başına getireceğim. Böyle diyor Egemen RAB. Bu iğrenç uygulamalarına ek olarak ahlaksızlık da ettin.
14Bilge nereye gittiğini görür,Ama akılsız karanlıkta yürür.İkisinin de aynı sonu paylaştığını gördüm.
9O zaman anlarsın her iyi yolu,Neyin doğru, haklı ve adil olduğunu.
11Oğlum, bilgece davran ki yüreğim sevinsin,Beni ayıplayana yanıt vereyim.
12Niçin yüreğin seni sürüklüyor,Gözlerin parıldıyor,
19Kim bilir, bilge mi olacak, akılsız mı? Güneşin altında bilgeliğimi kullanarak harcadığım bütün emek üzerinde saltanat sürecek. Bu da boş.