Vaiz 11:10
Öyleyse at tasayı yüreğinden,Uzaklaştır derdi bedeninden.Çünkü gençlik de dinçlik de boştur.
Öyleyse at tasayı yüreğinden,Uzaklaştır derdi bedeninden.Çünkü gençlik de dinçlik de boştur.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
7Işık tatlıdır,Güneşi görmek güzeldir.
8Evet, insan uzun yıllar yaşarsa,Sevinçle yaşasın.Ama karanlık günleri unutmasın,Çünkü onlar da az değil.Gelecek her şey boştur.
9Ey delikanlı, gençliğinle sevin,Bırak gençlik günlerinde yüreğin sevinç duysun.Gönlünün isteklerini, gözünün gördüklerini izle,Ama bil ki, bütün bunlar için Tanrı seni yargılayacaktır.
1Bu yüzden zor günler gelmeden,"Zevk almıyorum" diyeceğin yıllar yaklaşmadan,Güneş, ışık, ay ve yıldızlar kararmadanVe yağmurdan sonra bulutlar geri dönmeden,Gençlik günlerinde seni yaratanı anımsa.
1Kendi kendime, "Gel, zevki tat. İyi mi, değil mi, gör" dedim. Ama gördüm ki, o da boş.
9Güneşin altında Tanrının sana verdiği boş ömrün bütün günlerini, bütün anlamsız günlerini sevdiğin karınla güzel güzel yaşayarak geçir. Çünkü hayattan ve güneşin altında harcadığın emekten payına düşecek olan budur.
10Çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur.
11Ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde,Etinle bedenin tükendiğinde.
2Yas evine gitmek, şölen evine gitmekten iyidir.Çünkü her insanın sonu ölümdür,Yaşayan herkes bunu aklında tutmalı.
3Üzüntü gülmekten iyidir,Çünkü yüz mahzun olunca yürek sevinir.
4Bilge kişinin aklı yas evindedir,Akılsızın aklıysa şenlik evinde.
14İşlediğin günahı kendinden uzaklaştırır,Çadırında haksızlığa yer vermezsen,
15Utanmadan başını kaldırır,Sağlam ve korkusuz olabilirsin.
16Sıkıntılarını unutur,Akıp gitmiş sular gibi anarsın onları.
17Yaşamın öğlen güneşinden daha parlak olur,Karanlık sabaha döner.
22Çünkü ne kazancı var adamın, güneşin altında harcadığı bunca emekten, bunca kafa yormaktan?
23Günler boyunca çektiği zahmet acı ve dert doğurur. Gece bile içi rahat etmez. Bu da boş.
13Gülerken bile yürek sızlayabilir,Sevinç bitince acı yine görünebilir.
12İnsan için yaşamı boyunca mutlu olmaktan, iyi yaşamaktan daha iyi bir şey olmadığını biliyorum.
11Söz çoğaldıkça anlam azalır,Bunun kime yararı olur?
9Gözün gördüğü gönlün çektiğinden iyidir.Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmaktır.
11Kemiklerini dolduran gençlik ateşiKendisiyle birlikte toprakta yatacak.
20Bu yüzden insan, geçen ömrünü pek düşünmez. Çünkü Tanrı onun yüreğini mutlulukla meşgul eder.
13Mutlu yürek yüzü neşelendirir,Acılı yürek ruhu ezer.
15Mutluluğu övgüye değer buldum. Çünkü güneşin altında insan için yiyip içmekten, mutlu olmaktan daha iyi bir şey yoktur. Çünkü Tanrının güneşin altında kendisine verdiği ömür boyunca çektiği zahmetten insana kalacak olan budur.
17Ne çok kötü ol ne de akılsız.Niçin vaktinden önce ölesin?
17Böylece hayattan nefret ettim.Çünkü güneşin altında yapılan iş çetindi bence.Her şey boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
10Bir de kötülerin gömüldüğünü gördüm. Kutsal yere girip çıkar, kötülük yaptıkları kentte övülürlerdi. Bu da boş.
11Suçlu çabuk yargılanmazsa, insanlar kötülük etmek için cesaret bulur.
8"Her şey boş" diyor Vaiz, "Bomboş!"
10Gözümün dilediği hiçbir şeyi kendimden esirgemedim.Gönlümü hiçbir zevkten alıkoymadım.Yaptığım her işten zevk aldı gönlüm.Bütün emeğimin ödülü bu oldu.
11Yaptığım bütün işlere,Çektiğim bütün emeklere bakınca,Gördüm ki, hepsi boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.Güneşin altında hiçbir kazanç yokmuş.
27İnsan için boyunduruğu gençken taşımak iyidir.
14İyi günde mutlu ol,Ama kötü günde dikkatle düşün;Tanrı birini öbürü gibi yaptı ki,İnsan kendisinden sonra neler olacağını bilmesin.
3Güneşin altında yapılan işlerin tümünün kötü yanı şu ki, herkesin başına aynı şey geliyor. Üstelik insanların içi kötülük doludur, yaşadıkları sürece içlerinde delilik vardır. Ardından ölüp gidiyorlar.
10"Neden geçmiş günler bugünlerden iyiydi?" diye sorma,Çünkü bu bilgece bir soru değil.
20Bu yüzden güneşin altında harcadığım onca emeğe üzülmeye başladım.
18Çeşmen bereketli olsunVe gençken evlendiğin karınla mutlu ol.
7Git, sevinçle ekmeğini ye, neşeyle şarabını iç. Çünkü yaptıkların baştan beri Tanrının hoşuna gitti.
26Çünkü Tanrı bilgiyi, bilgeliği, sevinci hoşnut kaldığı insana verir. Günahkâra ise, yığma, biriktirme zahmeti verir; biriktirdiklerini Tanrı'nın hoşnut kaldığı insanlara bıraksın diye. Bu da boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
22İç ferahlığı sağlık getirir,Ezik ruh ise bedeni yıpratır.
25Eti çocuk eti gibi yenilenir,Gençlik günlerine döner.
9Kederlenin, yas tutup ağlayın. Gülüşünüz yasa, sevinciniz üzüntüye dönüşsün.
22Sonuçta insanın yaptığı işten zevk almasından daha iyi bir şey olmadığını gördüm. Çünkü onun payına düşen budur. Kendisinden sonra olacakları görmesi için kim onu geri getirebilir?
27"İşte araştırdık, doğrudur,Onun için bunu dinle ve belle."
17Kendimi bilgi ve bilgeliği, deliliği ve akılsızlığı anlamaya adadım. Gördüm ki, bu da yalnızca rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.
3İnsanların göklerin altında geçirdiği birkaç günlük ömürleri boyunca, yapacakları iyi bir şey olup olmadığını görünceye dek, bilgeliğimin önderliğinde, bedenimi şarapla nasıl canlandırayım, akılsızlığı nasıl ele alayım diye düşündüm durdum.
11Günlerim geçti, tasarılarım,Dileklerim suya düştü.
15"Akılsızın başına gelen, benim de başıma gelecek"Dedim kendi kendime, "Öyleyse kazancım ne bilgelikten?""Bu da boş" dedim içimden.