Hezekiel 23:41
Şık bir divanın üzerine oturdunuz, önüne bir sofra kurup üzerine buhurumu, zeytinyağımı koydunuz.
Şık bir divanın üzerine oturdunuz, önüne bir sofra kurup üzerine buhurumu, zeytinyağımı koydunuz.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
40"Siz iki kızkardeş uzaklarda yaşayan adamların gelmesi için ulaklar gönderdiniz. Adamlar gelince, onlar için yıkanıp gözlerinize sürme çektiniz, mücevherlerinizi taktınız.
11takılarla süsledim. Bileklerine bilezikler, boynuna gerdanlık taktım.
12Burnuna halka, kulaklarına küpeler, başına görkemli bir taç taktım.
13Altınla gümüşle süslendin; giysilerin ince ketenden, pahalı, işlemeli kumaştandı. İnce unla, balla, zeytinyağıyla beslendin. Gitgide güzelleştin, krallığa yaraştın.
14Güzelliğinden ötürü ünün uluslar arasında yayıldı. Çünkü seni görkemimle donattığım için güzelliğin kusursuzdu. Egemen RAB böyle diyor.
15" 'Ama sen güzelliğine güvendin, ününü kullanarak fahişelik ettin. Her geçene gönlünü kaptırdın, kendini teslim ettin.
16Giysilerinden alıp kendine süslü tapınma yerleri yaptın, oralarda fahişelik ettin. Böylesi ne olmuştur, ne de olacaktır.
17Sana verdiğim altın, gümüş süslerden erkek suretleri yaptın, onlarla fahişelik ettin.
18İşlemeli giysilerini alıp onların üzerine örttün. Onlara zeytinyağımı, buhurumu sundun.
19Yemen için sağladığım yiyeceği -ince unu, zeytinyağını, balı- güzel kokulu bir sunu olarak onlara sundun. Böyle yaptın diyor Egemen RAB.
42"Kaygısız kalabalığın sesi yankılandı çevresinde. Düzeysiz bir yığın kalabalıkla birlikte çölden Sabalılar getirildi. İki kızkardeşin koluna bilezikler taktılar, başlarına güzel bir taç koydular.
43Fahişelikten yıpranmış kadın için, 'Bırakın, fahişe olarak kullansınlar onu. Çünkü öyledir' dedim.
7Yatağınızı ulu, yüksek dağa serdiniz,Oraya bile kurban kesmeye gidiyorsunuz.
8Kapılarınızın, sövelerinizin arkasınaİğrenç simgeler koydunuz.Beni bıraktınız,Yataklarınızı ardına kadar açıp içine girdiniz,Oynaşlarınızla anlaşıp birlikte yatmaya can atıyorsunuz.Onların çıplaklığını seyrettiniz.
9Çeşit çeşit hoş kokular sürünüp ilah Moleke yağ götürdünüz.Elçilerinizi ta uzaklara gönderdiniz,Ölüler diyarına dek alçalttınız kendinizi.
16Döşeğime Mısır ipliğinden dokunmuşRenkli örtüler serdim.
17Yatağıma mür, ödVe tarçın serptim.
8Giysilerinin tümü mür, öd, tarçın kokuyor;Fildişi saraylardan gelen çalgı sesleri seni eğlendiriyor!
9Kral kızları senin saygın kadınların arasında,Kraliçe, Ofir altınları içinde senin sağında duruyor.
11Sana gümüş düğmelerle altın süsler yapacağız.
12Kral divandayken,Hintsümbülümün güzel kokusu yayıldı.
4Masayı içeri getir, gereken her şeyi üzerine diz. Kandilliği getirip kandillerini yak.
4Ey sizler, fildişi süslü yataklara uzananlar,Sedirlere serilenler,Seçme kuzular, besili buzağılar yiyenler,
5Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın,Başıma yağ sürersin,Kâsem taşıyor.
8masayla takımlarını, saf altın kandillikle takımlarını, buhur sunağını,
24kendine fuhuş yuvaları kurdun, bütün meydanlarda yüksek tapınma yerleri yaptın.
25Her yolun başına kendin için yüksek tapınma yerleri kurdun, güzelliğini kirlettin, her geçene kendini teslim ettin, fahişeliklerini artırdın.
31Her yolun başına fuhuş yuvaları kurarken, bütün meydanlarda yüksek tapınma yerleri yaparken, fahişe gibi bile değildin, ücretini küçümsedin.
15"Sevgilim kötü düzenler kuruyor,Öyleyse tapınağımda işi ne?Adaklar ve kutsanmış et uğrayacağın felaketi önleyebilir mi?Felaket gelince sevinecek misin?"
17Bunun üzerine Babilliler onunla yatakta sevişmek üzere geldiler, zina ederek onu kirlettiler. Onu öyle kirlettiler ki, sonunda hepsinden tiksinip yüzünü çevirdi.
30Ekmekleri sürekli olarak huzuruma, masanın üzerine koyacaksın."
14"Oholiva fahişeliklerini giderek artırdı. Duvara oyulmuş insan resimlerini -bellerine kuşak, başlarına geniş sarık bağlamış kırmızı renkli Kildani resimlerini- gördü. Hepsi kökeni Kildan ülkesine dayanan Babil subaylarına benziyordu.
6kandil için zeytinyağı, mesh yağıyla güzel kokulu buhur için baharat,
30Ey sen, viran olmuş kent,Kırmızı giysiler giymekle,Altın süsler bezenmekle,Gözüne sürme çekmekle ne elde edeceksin?Kendini böyle güzelleştirmen boşuna.Oynaşların seni küçümsüyor,Canını almak istiyorlar.
11Kral senin güzelliğine vuruldu,Efendin olduğu için önünde eğil.
17Güzelliğinden ötürüGurura kapıldın,Görkeminden ötürüBilgeliğini bozdun.Böylece seni yere attım,Kralların önünde seni yüzkarası yaptım.
2"Çıplak tepelere bak da gör.Sevişmediğin yer mi kaldı?Çölde yaşayan bedevi gibiYol kenarlarında oynaşlarını bekleyip durdun.Fahişeliğinle, kötülüklerinle ülkeyi kirlettin.
6Kimdir bu kırdan çıkan,Bir duman sütunu gibi,Tüccarın türlü türlü baharatıyla,Mür ve günnükle tütsülenmiş?
5Gördüğüm görümde sofrayı hazırlıyor,Halıları seriyor, yiyip içiyorlar.Kalkın, ey önderler, kalkanları yağlayın!
8"Ey şimdi güvenlikte yaşayan zevk düşkünü,İçinden, 'Kraliçe benim, başkası yok;Hiç dul kalmayacak,Evlat acısı görmeyeceğim' diyorsun.Dinle şimdi:
18Kral fildişinden büyük bir taht yaptırıp saf altınla kaplattı.
14ışık için kandilliği ve takımlarını, kandilleri, kandiller için zeytinyağını;
15buhur sunağını ve sırıklarını, mesh yağını, güzel kokulu buhuru; konutun giriş bölümündeki perdeyi;
41Evlerini ateşe verecek, seni birçok kadının gözü önünde yargılayacaklar. Fahişeliklerine son vereceğim, artık oynaşlarına ücret ödemeyeceksin.
10Öyleyse şan ve şerefe bürün,Görkem ve yücelik kuşan.