Yeremya 14:4
Ülke yağmursuz, toprak çatlamış,Irgatlar utanç içinde başlarını örtüyorlar.
Ülke yağmursuz, toprak çatlamış,Irgatlar utanç içinde başlarını örtüyorlar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
3Soylular uşaklarını suya gönderiyorlar.Sarnıçlara gidiyor, ama su bulamıyor,Kapları boş dönüyorlar.Aşağılanmış, utanç içinde,Başlarını örtüyorlar.
5Kırdaki geyik bileYeni doğmuş yavrusunu bırakıyor,Çünkü ot yok.
6Yaban eşekleri çıplak tepelerde durmuş,Çakal gibi soluyorlar;Gözlerinin feri sönmüş,Çünkü otlak yok."
17Tohumlar keseklerin altında çürüdü,Tahıl yok oldu, Ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı.
18Hayvanlar nasıl da inliyor!Sığır sürüleri çaresiz. Çünkü otlaklar kurudu.Koyun sürüleri perişan oldu.
10Tarlalar harap oldu, toprak acılı.Çünkü tahıl mahvoldu, Yeni şarap tükendi, zeytinyağı kesildi.
11Arpa, buğday için dövünün, ey ırgatlar,Ağıt yakın, ey bağcılar, Çünkü tarlaların ürünü yok oldu.
12Asmalar kurudu, incir ağaçları soldu;Nar, hurma, elma, bütün meyve ağaçları kurudu. İnsanoğlunun sevinci yok oldu.
10İşte bunun içindir ki, gök çiyini, toprak ürününü sizden esirgiyor.
3Bu yüzden yağmurların ardı kesildi,Son yağmur yağmadı.Yüzsüz bir fahişeye benzedin,Utanç duymak istemedin.
26Kimsenin yaşamadığı toprakları,İnsanın bulunmadığı çölü sulasın diye;
27Kurak ve ıssız yeri doyursun,Ot bitirsin diye?
5yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu.
6Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu.
27O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
7"Hasat mevsimine daha üç ay varken,Sizden yağmuru da esirgedim.Bir kente yağmur yağdırdım,Öbürüne yağdırmadım.Bir tarla yağmur aldı,Öteki almayıp kurudu.
8Dağlara yağan sağanaktan ıslanıyor,Sığınakları olmadığı için kayalara sarılıyorlar.
7Üzerine sık sık yağan yağmuru emen ve kimler için işleniyorsa onlara yararlı bitkiler üreten toprağı Tanrı bereketli kılar.
3Çiftçiler saban sürdüler sırtımda,Upuzun iz bıraktılar."
29"Sevip altında tapındığınız yabanıl fıstık ağaçlarından utanacaksınız,Putperest törenleriniz için seçtiğiniz bahçelerden ötürü yüzünüz kızaracak.
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
5Kimi, toprağı az kayalık yerlere düştü. Toprak derin olmadığından hemen filizlendi.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
26O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
10Sabanın açtığı yarıkları bolca sular,Sırtlarını düzlersin.Yağmurla toprağı yumuşatır,Ürünlerine bereket katarsın.
1İlkbaharda RABden yağmur dileyin.Odur yağmur bulutlarını oluşturan.İnsanlara yağmur sağanaklarıVe herkese tarlada ot verir.
4İçinde yaşayanların kötülüğü yüzünden,Ülke ne zamana dek yas tutacak,Otlar ne zamana dek sararıp solacak?Hayvanlarla kuşlar yok oldu.Çünkü bu halk,"O başımıza neler geleceğini görmüyor" dedi.
24Çiftçi ekin ekmek için durmadan toprağı sürer mi, boyuna eşeleyip tırmıklar mı?
3RAB Yahuda ve Yeruşalim halkına şöyle diyor:"İşletilmemiş toprağınızı sürün,Dikenler arasına ekmeyin.
9Ülke yas tutuyor, zayıflıyor.Lübnan utancından soldu,Şaron Ovası çöle döndü,Başan ve Karmelde ağaçlar yaprak döküyor.
12Doğruluk ekin kendiniz için,Sevgi meyveleri biçin.Nadasa bıraktığınız toprağı işleyin;Çünkü RABbe yönelme zamanıdır,Gelip üzerinize doğruluk yağdırıncaya dek.
4Maden kuyusunu insanların oturduğu yerden uzakta açar,İnsan ayağının unuttuğu yerlerde,Herkesten uzak iplere sarılıp sallanır.
34Verimli toprağı çorak alana,Orada yaşayanların kötülüğü yüzünden.
4Dünya kuruyup büzülüyor,Yeryüzü solup büzülüyor,Dünyadaki soylular güçlerini yitiriyor.
4Sonbaharda çift sürmeyen tembel,Hasatta aradığını bulamaz.
20Yabanıl hayvanlar bile sana sesleniyor.Çünkü akarsular kurudu, Ateş otlakları yok etti.
17Tomurcuklanmasa incir ağaçları,Asmalar üzüm vermese,Boşa gitse de zeytine verilen emek,Tarlalar ürün vermese de,Boşalsa da davar ağılları,Sığır kalmasa da ahırlarda,
7Orakçı avucunu,Demetçi kucağını dolduramaz onunla.
13Halkım bilgisizliği yüzünden sürgün edilecek; saygın kişileri kıtlıktan ölecek, kalabalıklar susuzluktan kırılacak.
11Teraslar arasında zeytin eziyor,Susuzluktan kavrulurkenŞarap için üzüm sıkıyorlar.
6Nimrim suları kuruduğu için otlar sararıp soldu.Taze ot kalmadı, yeşillik yok artık.
24İçlerinden,'İlk ve son yağmurları zamanında yağdıran,Belli ürün biçme haftalarını bizim için koruyanTanrımız RABden korkalım' demiyorlar.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
10Gökten inen yağmur ve kar,Toprağı sulamadan, yeri yeşertmeden,Ekinciye tohum, yiyene ekmek vermedenNasıl göğe dönmezse,
18"Diyorsunuz ki, 'Suyun üstündeki köpüktür onlar,Lanetlidir ülkedeki payları,Kimse bağlara gitmez.
19Kuraklık ve sıcağın eriyen karı alıp götürdüğü gibiÖlüler diyarı da günahlıları alıp götürür.
22Ulusların değersiz putlarından herhangi biriYağmur yağdırabilir mi?Gökler kendiliğindenSağanak yağdırabilir mi?Bunu yalnız sen yapabilirsin,Ya RAB Tanrımız.Umudumuz sende,Çünkü bütün bunları yapan sensin.
6Kimi kayalık yere düştü, filizlenince susuzluktan kuruyup gitti.
4Seirden çıktığında, ya RAB,Edom kırlarından geçtiğinde,Yer sarsıldı, göklerden yağmur boşandı,Evet, bulutlar yağmur yağdırdı.