Yeremya 14:5
Kırdaki geyik bileYeni doğmuş yavrusunu bırakıyor,Çünkü ot yok.
Kırdaki geyik bileYeni doğmuş yavrusunu bırakıyor,Çünkü ot yok.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Yaban eşekleri çıplak tepelerde durmuş,Çakal gibi soluyorlar;Gözlerinin feri sönmüş,Çünkü otlak yok."
17Tohumlar keseklerin altında çürüdü,Tahıl yok oldu, Ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı.
18Hayvanlar nasıl da inliyor!Sığır sürüleri çaresiz. Çünkü otlaklar kurudu.Koyun sürüleri perişan oldu.
19Ya RAB, sana yakarıyorum.Çünkü ateş otlakları yok etti, Bütün ağaçları kavurdu.
20Yabanıl hayvanlar bile sana sesleniyor.Çünkü akarsular kurudu, Ateş otlakları yok etti.
4Ülke yağmursuz, toprak çatlamış,Irgatlar utanç içinde başlarını örtüyorlar.
1"Dağ keçilerinin ne zaman doğurduğunu biliyor musun?Geyiklerin yavruladığı zamanı sen mi gözlüyorsun?
6Nimrim suları kuruduğu için otlar sararıp soldu.Taze ot kalmadı, yeşillik yok artık.
10Surlu kent terk edildi,Çöl kadar ıssız, sahipsiz bir yurt oldu.Dana orada otlayıp uzanacak,Filizlerini yiyip bitirecek.
5Otu olan yaban eşeği anırır mı,Yemi olan öküz böğürür mü?
5Bakın, yoksullar çöldeki yaban eşekleri gibiYiyecek bulmak için erkenden işe çıkıyorlar,Çocuklarına yiyeceği kırlar sağlıyor.
17Tomurcuklanmasa incir ağaçları,Asmalar üzüm vermese,Boşa gitse de zeytine verilen emek,Tarlalar ürün vermese de,Boşalsa da davar ağılları,Sığır kalmasa da ahırlarda,
15Ayak altında ezilebileceklerini,Yabanıl hayvanlarca çiğnenebileceklerini düşünmez.
16Yavrularına sert davranır, kendinin değilmiş gibi,Çektiği zahmetin boşa gideceğine üzülmez.
17Çünkü Tanrı ona bilgelik bağışlamamış,Anlayıştan pay vermemiştir.
4Güçlenir, kırda büyür yavrular,Gider, bir daha dönmezler.
5"Kim yaban eşeğini başı boş gönderdi,Kim bağlarını çözdü?
10Boğalarının çiftleşmesi hiç boşa çıkmaz,İnekleri hep doğurur, hiç düşük yapmaz.
25Çayır biçilince, yeni çimen çıkınca,Dağlardaki otlar toplanınca,
3Yoksulluktan, açlıktan bitkindiler,Akşam çölde, ıssız çorak yerlerde kök kemiriyorlardı.
12Niçin yıktın bağın duvarlarını?Yoldan geçen herkes üzümünü koparıyor,
13Orman domuzları onu yoluyor,Yabanıl hayvanlar onunla besleniyor.
5Çobanları olmadığı için dağıldılar, yabanıl hayvanlara yem oldular.
6Koyunlarım bütün dağlarda, yüksek tepelerde başıboş dolandılar. Koyunlarım yeryüzüne dağıldı. Onları ne arayan var, ne soran. anlamına da gelir.
4İçinde yaşayanların kötülüğü yüzünden,Ülke ne zamana dek yas tutacak,Otlar ne zamana dek sararıp solacak?Hayvanlarla kuşlar yok oldu.Çünkü bu halk,"O başımıza neler geleceğini görmüyor" dedi.
11Bütün kır hayvanlarını suvarır,Yaban eşeklerinin susuzluğunu giderirler.
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
5geyik, ceylan, karaca, yaban keçisi, gazal, ahu, dağ koyunu.
10Dağlar için ağlayıp yas tutacağım,Otlaklar için ağıt yakacağım.Çöle dönüştüler,Kimse geçmiyor oralardan.Sığırların böğürmesi duyulmuyor,Kuşlar, yabanıl hayvanlar kaçıp gitti.
8Otlamak için tepeleri dolaşır,Yeşillik arar.
6Otlaklara sahip olunca doydular,Doyunca gurura kapıldılar;Bu yüzden unuttular beni.
18Viran olan Siyon Dağının üstündeÇakallar geziyor!
5Ahav, Ovadyaya, "Haydi gidip ülkedeki bütün su kaynaklarıyla vadilere bakalım" dedi, "Belki atlarla katırların yaşamasını sağlayacak kadar ot buluruz da onları ölüme terk etmemiş oluruz."
27Kurak ve ıssız yeri doyursun,Ot bitirsin diye?
3Bu yüzden ülke yas tutuyor,Tükeniyor orada yaşayan herkes,Kırdaki hayvanlar, gökteki kuşlarDenizdeki balıklar...
21Çobanlar budala,RABbe danışmıyorlar.Bu yüzden işleri yolunda gitmiyor,Bütün sürüleri dağıldı.
15RAB tarlalarda hayvanlarınız için ot sağlayacak, siz de yiyip doyacaksınız.
3Çakallar bile meme verip yavrularını emzirir,Ama halkım çöldeki devekuşları kadar acımasız oldu.
4Susuzluktan emzikteki bebeklerin dili damağına yapışıyor,Çocuklar ekmek istiyor, veren yok.
7Kızgın kum havuza,Susuz toprak pınara dönüşecek.Çakalların yattığı yerlerdeKamış, saz ve ot bitecek.
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
27O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
24Kösnüyüp havayı koklayanKıra alışkın yaban eşeğisin.Azgınken kim tutabilir onu?Peşine düşenlerin yorulması gerekmez,Çiftleşme zamanı gelince onu bulurlar.
25Yalınayak koşmaktan sakın,Susuzluktan boğazını koru.Ama sen, 'Boş ver!Ben başka ilahları seviyorum,Onları izleyeceğim' dedin.
11Aslan av bulamadığı için yok oluyor,Dişi aslanın yavruları dağılıyor.
22Ey kır hayvanları, korkmayın!Çünkü otlaklar yeşeriyor. Ağaçlar meyvelerini yükleniyor,İncir ağaçları, asmalar ürünlerini veriyor.
18Yüksek dağlar dağ keçilerinin uğrağı,Kayalar kaya tavşanlarının sığınağıdır.
9Ülke yas tutuyor, zayıflıyor.Lübnan utancından soldu,Şaron Ovası çöle döndü,Başan ve Karmelde ağaçlar yaprak döküyor.
14Çünkü saray ıssız,Kalabalık kent bomboş kalacak.Ofel Mahallesiyle gözcü kulesiBir çayırlığa dönecek;Yaban eşeklerinin keyifle gezindiği,Sürülerin otladığı bir yer olacak.
6Davarlarıyla, sığırlarıyla RABbi aramaya gidecekler,Ama bulamayacaklar.Çünkü RAB onlardan uzaklaştı.