Eyüp 24:5
Bakın, yoksullar çöldeki yaban eşekleri gibiYiyecek bulmak için erkenden işe çıkıyorlar,Çocuklarına yiyeceği kırlar sağlıyor.
Bakın, yoksullar çöldeki yaban eşekleri gibiYiyecek bulmak için erkenden işe çıkıyorlar,Çocuklarına yiyeceği kırlar sağlıyor.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Yemlerini tarlalardan topluyor,Kötülerin bağındaki artıkları eşeliyorlar.
2İnsanlar sınır taşlarını kaldırıyor,Çaldıkları sürüleri otlatıyorlar.
3Öksüzlerin eşeğini kovuyor,Dul kadının öküzünü rehin alıyorlar.
4Yoksulları yoldan saptırıyor,Ülkenin düşkünlerini gizlenmeye zorluyorlar.
4Güçlenir, kırda büyür yavrular,Gider, bir daha dönmezler.
5"Kim yaban eşeğini başı boş gönderdi,Kim bağlarını çözdü?
6Yurt olarak ona bozkırı,Barınak olarak tuzlayı verdim.
3Yoksulluktan, açlıktan bitkindiler,Akşam çölde, ıssız çorak yerlerde kök kemiriyorlardı.
4Çalılıklarda karapazı topluyor,Retem kökü yiyorlardı.
5Toplumdan kovuluyorlardı,İnsanlar hırsızmışlar gibi onlara bağırıyordu.
4Çocukları güvenlikten uzak,Mahkeme kapısında ezilir,Savunan çıkmaz.
5Ürününü açlar yer,Dikenler arasındakini bile toplarlar;Mallarını susamışlar yutmak ister. "Tuzak".
9Öksüz memeden uzaklaştırılıyor,Düşkünün bebeği rehin alınıyor.
10Giysisiz, çıplak dolaşıyor,Aç karnına demet taşıyorlar.
11Teraslar arasında zeytin eziyor,Susuzluktan kavrulurkenŞarap için üzüm sıkıyorlar.
11Bütün kır hayvanlarını suvarır,Yaban eşeklerinin susuzluğunu giderirler.
5Kırdaki geyik bileYeni doğmuş yavrusunu bırakıyor,Çünkü ot yok.
6Yaban eşekleri çıplak tepelerde durmuş,Çakal gibi soluyorlar;Gözlerinin feri sönmüş,Çünkü otlak yok."
15Yiyecek bulmak için gezerler,Doymazlarsa ulurlar.
24Kösnüyüp havayı koklayanKıra alışkın yaban eşeğisin.Azgınken kim tutabilir onu?Peşine düşenlerin yorulması gerekmez,Çiftleşme zamanı gelince onu bulurlar.
6Negevdeki hayvanlara ilişkin bildiri:"Elçiler erkek ve dişi aslanların,Engereklerin, uçan yılanların yaşadığıÇetin ve sıkıntılı bir bölgeden geçerler.Servetlerini eşeklerin sırtına,Hazinelerini develerin hörgücüne yükleyipKendilerine hiç yararı olmayan halka taşırlar.
3Çakallar bile meme verip yavrularını emzirir,Ama halkım çöldeki devekuşları kadar acımasız oldu.
4Susuzluktan emzikteki bebeklerin dili damağına yapışıyor,Çocuklar ekmek istiyor, veren yok.
29Askerleri dişi aslan gibi, genç aslanlar gibi kükrüyor, homurdanarak avlarını kapıp götürüyorlar. Kimse avlarını pençelerinden kurtaramıyor.
24Toprağı işleyen öküzlerle eşeklerKürekle, yabayla savrulmuş,Tuzlanmış yem yiyecekler.
4Issız çöllerde dolaştılar,Yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar.
34Yokluk bir haydut gibi,Yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine.
9Çöldeki kılıçlı haydutlar yüzündenEkmeğimizi canımız pahasına kazanıyoruz.
10Çocukları avare gezip dilensin,Yıkık evlerinden uzakta yiyecek arasın!
18Hayvanlar nasıl da inliyor!Sığır sürüleri çaresiz. Çünkü otlaklar kurudu.Koyun sürüleri perişan oldu.
5Otu olan yaban eşeği anırır mı,Yemi olan öküz böğürür mü?
22Güneş doğuncaİnlerine çekilir, yatarlar.
8Parstan çeviktir atları,Aç kurttan daha azgın.Atlıları yeri deşerek geliyor uzaklardan,Avına saldıran kartal gibi uçuyorlar,
9Yağmalamak için geliyor hepsi.Orduları çöl rüzgarı gibi ilerliyorVe kum gibi tutsak topluyorlar.
19Bizi kovalayanlar gökteki kartallardan çevikti,Dağların üstünde kovaladılar bizi,Çölde bize pusu kurdular.
7Çalıların arasında anırır,Çalı altında birbirine sokulurlardı.
15Ayak altında ezilebileceklerini,Yabanıl hayvanlarca çiğnenebileceklerini düşünmez.
5Toklar yiyecek uğruna gündelikçi olur,Açlar doyurulur.Kısır kadın yedi çocuk doğururken,Çok çocuklu kadın kimsesiz kalır.
8Şehvet düşkünü, besili aygırlar!Her biri komşusunun karısına kişniyor.
11Çocuklarını sürü gibi salıverirler,Yavruları oynaşır.
16Hırsızlar karanlıkta evleri deler,Gündüz gizlenir, ışık nedir bilmezler.
20Sulak yerde tohum eken,Sığırını, eşeğini özgürce çayıra salan sizlere ne mutlu!
9Ey bütün kır hayvanları,Ormanda yaşayan bütün hayvanlar,Yiyip bitirmek için gelin!
40İnlerine sindikleri,Çalılıkta pusuya yattıkları zaman?
17Ürününü, yiyeceklerini tüketecek,Oğullarını, kızlarını öldürecekler;Davarlarını, sığırlarını,Asmalarının, incir ağaçlarının meyvesini yiyecek,Güvendiğin surlu kentleriniKılıçla yerle bir edecekler.
24Kavurucu kıtlık, tüketici hastalık,Öldürücü salgın vuracak onları.Gönderdiğim canavarlar dişleriyle onlara saldıracak,Toprakta sürünen zehirli yılanlar onları ısıracak.
8Yazın erzaklarını biriktirirler,Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde.
23'Nerede?' diyerek ekmek ardınca dolaşır,Karanlık günün yanıbaşında olduğunu bilir.
14Öyleleri var ki, dişleri kılıç, çeneleri bıçaktır,Mazlumlarla yoksulları yutup yeryüzünden yok ederler.
3Önlerini ateş kavuruyor,Artları alev alev. Önlerinde Aden bahçesi gibi uzanan topraklarArtlarında ıssız çöllere dönüyor. Hiçbir şey onlardan kurtulamıyor.