Yeremya 2:24
Kösnüyüp havayı koklayanKıra alışkın yaban eşeğisin.Azgınken kim tutabilir onu?Peşine düşenlerin yorulması gerekmez,Çiftleşme zamanı gelince onu bulurlar.
Kösnüyüp havayı koklayanKıra alışkın yaban eşeğisin.Azgınken kim tutabilir onu?Peşine düşenlerin yorulması gerekmez,Çiftleşme zamanı gelince onu bulurlar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4Güçlenir, kırda büyür yavrular,Gider, bir daha dönmezler.
5"Kim yaban eşeğini başı boş gönderdi,Kim bağlarını çözdü?
6Yurt olarak ona bozkırı,Barınak olarak tuzlayı verdim.
5Bakın, yoksullar çöldeki yaban eşekleri gibiYiyecek bulmak için erkenden işe çıkıyorlar,Çocuklarına yiyeceği kırlar sağlıyor.
25Yalınayak koşmaktan sakın,Susuzluktan boğazını koru.Ama sen, 'Boş ver!Ben başka ilahları seviyorum,Onları izleyeceğim' dedin.
23"Öyleyken nasıl, 'Ben kirlenmedim,Baalları izlemedim' diyebilirsin?Vadide nasıl davrandığına bak daNe yaptığını anla.Sen orada burada dolaşanAyağı tez bir dişi devesin.
19Gençliğinde Mısırda yaptığı fahişelikleri anımsayarak, fahişeliğini daha da artırdı.
20Erkeklik organları eşeğinkine, menileri aygırınkine benzeyen oynaşlarına gönül verdi.
21Öyle ki, Mısırda gençliğindeki şehvet düşkünlüğünü özledin. Memelerin orada okşanmış, erdenliğini orada yitirmiştin.
5Kırdaki geyik bileYeni doğmuş yavrusunu bırakıyor,Çünkü ot yok.
6Yaban eşekleri çıplak tepelerde durmuş,Çakal gibi soluyorlar;Gözlerinin feri sönmüş,Çünkü otlak yok."
1"Dağ keçilerinin ne zaman doğurduğunu biliyor musun?Geyiklerin yavruladığı zamanı sen mi gözlüyorsun?
2Sen mi sayıyorsun doğuruncaya dek geçirdikleri ayları?Doğurdukları zamanı biliyor musun?
12Ne zaman yaban eşeği insan doğurursa,Aptal da o zaman sağduyulu olur.
5Anneleri zina etti,Onlara gebe kaldı, rezillik etti.'Oynaşlarımın ardından gideceğim' dedi,'Ekmeğimi, suyumu, yapağımı, ketenimi, zeytinyağımı, içkimi onlar veriyor.'
6İşte bu yüzden onun yoluna dikenli çit çekeceğim,Yolunu bulamasın diyeÖnüne duvar öreceğim.
7Oynaşlarının ardına düşecek,Ama onlara erişemeyecek,Onları arayacak,Ama bulamayacak.O zaman, 'İlk kocama döneyim' diyecek,'Çünkü o zamanki halim şimdikinden iyiydi!'
5Otu olan yaban eşeği anırır mı,Yemi olan öküz böğürür mü?
18Yine de koşmak için kabarıncaAta ve binicisine güler.
21Onu bir sürü çekici sözlerle baştan çıkardı,Tatlı diliyle peşinden sürükledi.
22Kesimevine götürülen öküz gibiHemen izledi onu delikanlı;Tuzağa düşen geyik gibi,
24Eşeğe palan vurup uşağına, "Haydi yürü, ben sana söylemedikçe yavaşlama" dedi.
9Tek başına dolaşan yaban eşeği gibi Asura gittiler,Efrayim ücretli oynaşlar tuttu.
19Kartalın gökyüzünde,Yılanın kayada,Geminin denizde izlediği yolVe erkeğin genç kızla tuttuğu yol.
20Zina eden kadının yolu da şöyledir:Yer, ağzını siler,Sonra da, 'Suç işlemedim' der.
14"İşte bu yüzden onu ikna edip çöle götürecek,Onunla dostça konuşacağım.
19Sevimli bir geyik, zarif bir ceylan gibi,Hep seni doyursun memeleri.Aşkıyla sürekli coş.
20Oğlum, neden ahlaksız bir kadınla coşasın,Neden başka birinin karısını koynuna alasın?
11Bütün kır hayvanlarını suvarır,Yaban eşeklerinin susuzluğunu giderirler.
16Böyle bir kadını dizginlemeye kalkmak,Rüzgarı ya da yağı avuçta tutmaya çalışmak gibidir.
10Evet, oynaşlarının önünde ayıbını ortaya çıkaracağım,Kimse elimden kurtaramayacak onu.
9At ya da katır gibi anlayışsız olmayın;Onları idare etmek için gem ve dizgin gerekir,Yoksa sana yaklaşmazlar.
8Şehvet düşkünü, besili aygırlar!Her biri komşusunun karısına kişniyor.
11Yaygaracı, dik başlı biriydi kadın.Bir an bile durmaz evde.
12Kâh sokakta, kâh meydanlardadır.Sokak başlarında pusuya yatar.
15Ayak altında ezilebileceklerini,Yabanıl hayvanlarca çiğnenebileceklerini düşünmez.
16Yavrularına sert davranır, kendinin değilmiş gibi,Çektiği zahmetin boşa gideceğine üzülmez.
8Ey güzeller güzeli,Bilmiyorsan,Sürünün izine çık,Çobanların çadırları yanındaOğlaklarını otlat.
16Balam işlediği suçtan ötürü azarlandı. Konuşamayan eşek, insan diliyle konuşarak bu peygamberin çılgınlığına engel oldu.
16"Kim safsa buraya gelsin" der.Sağduyudan yoksun olanlara da,
6Negevdeki hayvanlara ilişkin bildiri:"Elçiler erkek ve dişi aslanların,Engereklerin, uçan yılanların yaşadığıÇetin ve sıkıntılı bir bölgeden geçerler.Servetlerini eşeklerin sırtına,Hazinelerini develerin hörgücüne yükleyipKendilerine hiç yararı olmayan halka taşırlar.
3Yoksa onu çırılçıplak soyacak,Anneden doğma edeceğim,Çöle, çorak toprağa çevirecek,Susuzluktan öldüreceğim.
12O da hepsi de genç, yakışıklı Asurlulara -valilere, komutanlara, iyi donanmış savaşçılara, atlılara- gönül verdi.
16RABbin kitabını okuyup araştırın: Bunlardan hiçbiri eksik kalmayacak, eşten yoksun hiçbir hayvan olmayacak. Çünkü bu buyruk RABbin ağzından çıktı, Ruhu da onları toplayacak.
22Sağduyudan yoksun kadının güzelliği,Domuzun burnundaki altın halkaya benzer.
20Sulak yerde tohum eken,Sığırını, eşeğini özgürce çayıra salan sizlere ne mutlu!
4"Kim safsa buraya gelsin" diyor.Sağduyudan yoksun olanlara da,"Gelin, yiyeceklerimi yiyin,Hazırladığım şaraptan için" diyor.
2"Çıplak tepelere bak da gör.Sevişmediğin yer mi kaldı?Çölde yaşayan bedevi gibiYol kenarlarında oynaşlarını bekleyip durdun.Fahişeliğinle, kötülüklerinle ülkeyi kirlettin.
26Kimi kadını ölümden acı buldum.O kadın ki, kendisi tuzak, yüreği kapan, elleri zincirdir.Tanrının hoşnut kaldığı insan ondan kaçar,Günah işleyense ona tutsak olur.