Eyüp 28:3
İnsan karanlığa son verir,Koyu karanlığın, ölüm gölgesinin taşlarınıSon sınırına kadar araştırır.
İnsan karanlığa son verir,Koyu karanlığın, ölüm gölgesinin taşlarınıSon sınırına kadar araştırır.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
22Karanlıkların derin sırlarını açar,Ölüm gölgesini aydınlığa çıkarır.
1Gümüş maden ocağından elde edilir,Altını arıtmak için de bir yer vardır.
2Demir topraktan çıkarılır,Bakırsa taştan.
16"Denizin kaynaklarına vardın mı,Gezdin mi enginin diplerinde?
17Ölüm kapıları sana gösterildi mi?Gördün mü ölüm gölgesinin kapılarını?
18Dünyanın genişliğini kavradın mı?Anlat bana, bütün bunları biliyorsan.
19"Işığın bulunduğu yerin yolu nerede?Ya karanlık, onun yeri neresi?
20Onları yerlerine götürebilir misin?Evlerinin yolunu biliyor musun?
21Dönüşü olmayan yere gitmeden önce,Karanlık ve ölüm gölgesi diyarına,
22Zifiri karanlık diyarına,Ölüm gölgesi, kargaşa diyarına,Aydınlığın karanlığı andırdığı yere."
21"Tanrının gözleri insanların yolundan ayrılmaz,Attıkları her adımı görür.
22Kötülük yapanların gizlenebileceğiNe karanlık bir yer vardır, ne de ölüm gölgesi.
22Derin ve gizli şeyleri ortaya çıkarır,Karanlıkta neler olduğunu bilir,Çevresi ışıkla kuşatılmıştır.
9Madenci elini çakmak taşına uzatır,Dağları kökünden altüst eder.
10Kayaların içinden tüneller açar,Gözleri değerli ne varsa görür.
11Irmakların kaynağını tıkar,Gizli olanı ışığa çıkarır.
12Ama bilgelik nerede bulunur?Aklın yeri neresi?
27Bilgeliği görüp değerini biçti,Onu onaylayıp araştırdı.
4Karanlığa bürünsün o gün,Yüce Tanrı onunla ilgilenmesin,Üzerine ışık doğmasın.
5Karanlık ve ölüm gölgesi sahip çıksın o güne,Bulut çöksün üzerine;Işığını karanlık söndürsün.
6Zifiri karanlık yutsun o geceyi,Yılın günleri arasında sayılmasın,Aylardan hiçbirine girmesin.
23Onun yolunu Tanrı anlar,Yerini bilen Odur.
24Çünkü O yeryüzünün uçlarına kadar bakar,Göklerin altındaki her şeyi görür.
11Her şey kararıyor, göremez oluyorsun,Seller altına alıyor seni.
11Desem ki, "Karanlık beni kaplasın,Çevremdeki aydınlık geceye dönsün."
12Karanlık bile karanlık sayılmaz senin için,Gece, gündüz gibi ışıldar,Karanlıkla aydınlık birdir senin için.
32Ardında parlak bir iz bırakır,İnsan enginin saçları ağarmış sanır.
6Çoktan ölmüş ölüler gibiBeni karanlıkta yaşattı.
30Şimşekleri çevresine nasıl yaydığına,Denizin dibine dek nasıl ulaştırdığına bakın.
10Suların yüzeyine sınır çizerIşıkla karanlığın ayrıldığı yerde.
8Yoluma set çekti, geçemiyorum,Yollarımı karanlığa boğdu.
17Karanlık beni susturamadı,Yüzümü örten koyu karanlık.
3Kandilinin başımın üstünde parladığı,Işığıyla karanlıkta yürüdüğüm günler,
6Çadırındaki ışık karanlığa dönecek,Yanındaki kandil sönecek.
4Maden kuyusunu insanların oturduğu yerden uzakta açar,İnsan ayağının unuttuğu yerlerde,Herkesten uzak iplere sarılıp sallanır.
13Yeryüzünün uçlarını tutsun,Oradaki kötüler silkilip atılsın diye?
16Hırsızlar karanlıkta evleri deler,Gündüz gizlenir, ışık nedir bilmezler.
17Çünkü zifiri karanlık, sabahıdır onların,Karanlığın dehşetiyle dostturlar.
8Ama Ninovayı azgın sellerle yok edecek,Düşmanlarını karanlığa sürecek.
12Bu insanlar geceyi gündüze çeviriyorlar,Karanlığa 'Işık yakındır' diyorlar.
6Kayalarından laciverttaşı çıkar,Yüzeyi altın tozunu andırır.
2Beni güttü,Işıkta değil karanlıkta yürüttü.
11Karanlığı örtündü,Kara bulutları kendine çardak yaptı.
26Koyu karanlık onun hazinelerini gözlüyor.Körüklenmemiş ateş onu yiyip bitirecek,Çadırında artakalanı tüketecek.
16Karanlık basmadan,Kararan dağlardaAyaklarınız tökezlemedenTanrınız RABbi onurlandırın.Siz ışık beklerken,RAB onu kopkoyu, zifiri karanlığa çevirecek.
3Şimşeğini göğün altındaki her yere,Yeryüzünün dört bucağına salar.
8Ülker ve Oryon takımyıldızlarını yaratan,Zifiri karanlığı sabaha çeviren,Gündüzü geceyle karartan,Deniz sularını çağırıpYeryüzüne dökenin adı RABdir.
28Işığımın kaynağı sensin, ya RAB, Tanrım!Karanlığımı aydınlatırsın.
13Sen ise, 'Tanrı ne bilir?' diyorsun,'Zifiri karanlığın içinden yargılayabilir mi?
10Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan tutsaklar,Karanlıkta, zifiri karanlıkta oturmuştu.