Mezmurlar 107:10
Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan tutsaklar,Karanlıkta, zifiri karanlıkta oturmuştu.
Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan tutsaklar,Karanlıkta, zifiri karanlıkta oturmuştu.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
13O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,RAB kurtardı onları dertlerinden;
14Çıkardı karanlıktan, zifiri karanlıktan,Kopardı zincirlerini.
15Şükretsinler RABbe sevgisi için,İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
16Çünkü tunç kapıları kırdı,Demir kapı kollarını parçaladı O.
17Cezalarını buldu aptallar,Suçları, isyanları yüzünden.
18İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden,Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı.
19O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,RAB kurtardı onları dertlerinden.
6Çoktan ölmüş ölüler gibiBeni karanlıkta yaşattı.
7Çevreme duvar çekti, dışarı çıkamıyorum,Zincirimi ağırlaştırdı.
8Ama insanlar zincire vurulur,Baskı altında tutulurlarsa,
22Zifiri karanlık diyarına,Ölüm gölgesi, kargaşa diyarına,Aydınlığın karanlığı andırdığı yere."
11Çünkü Tanrının buyruklarına karşı çıkmışlardı,Küçümsemişlerdi Yüceler Yücesinin öğüdünü.
18Zincir vurup incittiler ayaklarını,Demir halka geçirdiler boynuna,
8Krallarını zincire,Soylularını prangaya vursunlar!
3Düşman beni kovalıyor,Ezip yere seriyor.Çoktan ölmüş olanlar gibi,Beni karanlıklarda oturtuyor.
39Sonra azaldılar, alçaldılar,Baskı, sıkıntı ve acı yüzünden.
22dünyaya da baksalar sıkıntıdan, karanlıktan, korkunç karanlıktan başka bir şey görmeyecekler. Kovulacakları yer koyu karanlıktır.
20"Niçin sıkıntı çekenlere ışık,Acı içindekilere yaşam verilir?
20Tutsakların iniltisini duymak,Ölüm mahkûmlarını kurtarmak için.
17Çünkü zifiri karanlık, sabahıdır onların,Karanlığın dehşetiyle dostturlar.
1RABbin gazap değneği altında acı çeken adam benim.
2Beni güttü,Işıkta değil karanlıkta yürüttü.
9Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir,Aç canı iyiliklerle doyurur.
5Aç, susuz,Sefil oldular.
6O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,RAB kurtardı onları dertlerinden.
2Karanlıkta yürüyen halkBüyük bir ışık görecek;Ölümün gölgelediği diyardaYaşayanların üzerine ışık parlayacak.
10Açlar uğruna kendinizi feda eder,Yoksulların gereksinimini karşılarsanız,Işığınız karanlıkta parlayacak,Karanlığınız öğlen gibi ışıyacak.
14Gündüz karanlığa toslar,Öğlen, geceymiş gibi el yordamıyla ararlar.
16Karanlıkta yaşayan halk, Büyük bir ışık gördü. Ölümün gölgelediği diyarda Yaşayanlara ışık doğdu."
11Tutsakların iniltisi senin katına erişsin,Koru büyük gücünle ölüme mahkûm olanları.
15Ama Tanrı acı çekenleri acı çektikleri için kurtarır,Düşkünlere kendini dinletir.
3Ölüm iplerine dolaşmıştım,Ölüler diyarının kâbusu yakama yapışmıştı,Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm.
6Ölüler diyarının bağları sardı,Ölüm tuzakları çıktı karşıma.
26Göklere yükselip diplere indi gemiler,Sıkıntıdan canları burunlarına geldi gemicilerin,
27Sarhoş gibi sallanıp sendelediler,Ustalıkları işe yaramadı.
28O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,RAB kurtardı onları dertlerinden.
5Ölüler diyarının bağları sarmıştı,Ölüm tuzakları çıkmıştı karşıma.
14Zincire vurulmuş tutsaklarÇok yakında özgürlüğe kavuşacak.Ölüm çukuruna inmeyecek,Aç kalmayacaklar.
3İnsan karanlığa son verir,Koyu karanlığın, ölüm gölgesinin taşlarınıSon sınırına kadar araştırır.
7Öyle ki, kör gözleri açasın,Zindandaki tutsakları,Cezaevi karanlığında yaşayanları özgür kılasın.
10Bu yüzden her yanın tuzaklarla çevrili,Ansızın gelen korkuyla yılıyorsun,
6Beni çukurun dibine,Karanlıklara, derinliklere attın.
5Karanlık ve ölüm gölgesi sahip çıksın o güne,Bulut çöksün üzerine;Işığını karanlık söndürsün.
11Ağa düşürdün bizi,Sırtımıza ağır yük vurdun.
16Karanlık basmadan,Kararan dağlardaAyaklarınız tökezlemedenTanrınız RABbi onurlandırın.Siz ışık beklerken,RAB onu kopkoyu, zifiri karanlığa çevirecek.
19Oysa sen bizi ezdin, ülkemizi çakalların uğrağı ettin,Üstümüzü koyu karanlıkla örttün.
10Kızgın korlar yağsın üzerlerine!Ateşe, dipsiz çukurlara atılsınlar,Bir daha kalkamasınlar.
10Gözleri kararsın, göremesinler. Bellerini hep iki büklüm et!"
13Ölüler diyarını evim diye gözlüyorsam,Yatağımı karanlığa seriyorsam,
25Karanlıkta el yordamıyla yürür, ışık yüzü görmezler;Sarhoş gibi dolaştırır onları.