Mezmurlar 105:40

Turkish Bible

İstediler, bıldırcın gönderdi,Göksel ekmekle doyurdu karınlarını.

Ek Kaynaklar

Atıf Yapılan Ayetler

  • Mez 78:18 : 18 Canlarının çektiği yiyeceği isteyerekİçlerinde Tanrıyı denediler.
  • Mez 78:23-28 : 23 Yine de RAB buyruk verdi bulutlara,Kapaklarını açtı göklerin; 24 Man yağdırdı onları beslemek için,Göksel tahıl verdi onlara. 25 Meleklerinfı ekmeğini yedi her biri,Doyasıya yiyecek gönderdi onlara. 26 Doğu rüzgarını estirdi göklerde,Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi. 27 Toz gibi et yağdırdı başlarına,Deniz kumu kadar kuş; 28 Ordugahlarının ortasına,Konakladıkları yerin çevresine düşürdü.
  • Yuh 6:31-33 : 31 "Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, 'Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.' " 32 İsa onlara dedi ki, "Size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size Musa vermedi, gökten size gerçek ekmeği Babam verir. 33 Çünkü Tanrının ekmeği, gökten inen ve dünyaya yaşam verendir."
  • Yuh 6:48-58 : 48 Yaşam ekmeği Benim. 49 Atalarınız çölde man yediler, yine de öldüler. 50 Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek. 51 Gökten inmiş olan diri ekmek Benim. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacak. Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek de benim bedenimdir." 52 Bunun üzerine Yahudiler, "Bu adam yememiz için bedenini bize nasıl verebilir?" diyerek birbirleriyle çekişmeye başladılar. 53 İsa onlara şöyle dedi: "Size doğrusunu söyleyeyim, İnsanoğlunun bedenini yiyip kanını içmedikçe, sizde yaşam olmaz. 54 Bedenimi yiyenin, kanımı içenin sonsuz yaşamı vardır ve ben onu son günde dirilteceğim. 55 Çünkü bedenim gerçek yiyecek, kanım gerçek içecektir. 56 Bedenimi yiyip kanımı içen bende yaşar, ben de onda. 57 Yaşayan Baba beni gönderdiği ve ben Babanın aracılığıyla yaşadığım gibi, bedenimi yiyen de benim aracılığımla yaşayacak. 58 İşte gökten inmiş olan ekmek budur. Atalarınızın yedikleri man gibi değildir. Atalarınız öldüler. Oysa bu ekmeği yiyen sonsuza dek yaşar."
  • Çik 16:12-35 : 12 "İsraillilerin yakınmalarını duydum. Onlara de ki, 'Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.' " 13 Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı. 14 Çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar göründü. 15 Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, "Bu da ne?" diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, "RABbin size yemek için verdiği ekmektir bu" dedi, 16 "RABbin buyruğu şudur: 'Herkes yiyeceği kadar toplasın. Çadırınızdaki her kişi için birer omer alın.' " ifade 16:18,32,33,36da da geçer. 17 İsrailliler söyleneni yaptılar. Kimi çok, kimi az topladı. 18 Omerle ölçtüklerinde, çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu. Herkes yiyeceği kadar toplamıştı. 19 Musa onlara, "Kimse sabaha bir parça bile bırakmasın" dedi. 20 Ama bazıları ona aldırmayıp sabaha bıraktılar. Bıraktıkları kurtlanıp kokmaya başlayınca Musa onlara öfkelendi. 21 Her sabah herkes yiyeceği kadar topluyordu. Güneş ortalığı ısıtınca, yerde kalanlar eriyordu. 22 Altıncı gün kişi başına iki omer, yani iki kat topladılar. Topluluğun önderleri gelip durumu Musaya bildirdiler. 23 Musa, "RABbin buyruğu şudur" dedi, " 'Yarın dinlenme günü, RAB için kutsal Şabat Günüdür. Pişireceğinizi pişirin, haşlayacağınızı haşlayın. Artakalanı bir kenara koyun, sabaha kalsın.' " 24 Musanın buyurduğu gibi artakalanı sabaha bıraktılar. Ne koktu, ne kurtlandı. 25 Musa, "Artakalanı bugün yiyin" dedi, "Çünkü bugün RAB için Şabat Günüdür. Bugün dışarda ekmek bulamayacaksınız. 26 Altı gün ekmek toplayacaksınız, ama yedinci gün olan Şabat Günü ekmek bulunmayacak." 27 Yedinci gün bazıları ekmek toplamak için dışarı çıktı, ama hiçbir şey bulamadılar. 28 RAB Musaya, "Ne zamana dek buyruklarıma ve yasalarıma uymayı reddedeceksiniz?" dedi, 29 "Size Şabat Gününü verdim. Bunun için altıncı gün size iki günlük ekmek veriyorum. Yedinci gün herkes neredeyse orada kalsın, dışarı çıkmasın." 30 Böylece halk yedinci gün dinlendi. 31 İsrailliler o ekmeğe man adını verdiler. Kişniş tohumu gibi beyazımsı, tadı ballı yufka gibiydi. 32 Musa, "RABbin buyruğu şudur" dedi, " 'Mısırdan sizi çıkardığımda, gelecek kuşakların çölde size yedirdiğim ekmeği görmesi için, bir omer saklansın.' " 33 Musa Haruna, "Bir testi al, içine bir omer man doldur" dedi, "Gelecek kuşaklar için saklanmak üzere onu RABbin huzuruna koy." 34 RABbin Musaya buyurduğu gibi Harun manı saklanmak üzere Antlaşma Levhalarının önüne koydu. 35 İsrailliler yerleştikleri Kenan topraklarına varıncaya dek kırk yıl man yediler.
  • Say 11:4-9 : 4 Derken, halkın arasındaki yabancılar başka yiyeceklere özlem duymaya başladılar. İsrailliler de yine ağlayarak, "Keşke yiyecek biraz et olsaydı!" dediler, 5 "Mısırda parasız yediğimiz balıkları, salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları, sarmısakları anımsıyoruz. 6 Şimdiyse yemek yeme isteğimizi yitirdik. Bu mandan başka hiçbir şey gördüğümüz yok." 7 Man kişniş tohumuna benzerdi, görünüşü de reçine gibiydi. 8 Halk çıkıp onu toplar, değirmende öğütür ya da havanda döverdi. Çömlekte haşlayıp pide yaparlardı. Tadı zeytinyağında pişirilmiş yiyeceklere benzerdi. 9 Gece ordugaha çiy düşerken, man da birlikte düşerdi.
  • Say 11:31-33 : 31 RAB denizden bıldırcın getiren bir rüzgar gönderdi. Rüzgar bıldırcınları ordugahın her yönünden bir günlük yol kadar uzaklığa, yerden iki arşınfö yüksekliğe indirdi. 32 Halk bütün gün, bütün gece ve ertesi gün durmadan bıldırcın topladı. Kimse on homerden az toplamadı. Bıldırcınları ordugahın çevresine serdiler. 33 Et daha halkın dişleri arasındayken, çiğnemeye vakit kalmadan RAB öfkelendi, onları büyük bir yıkımla cezalandırdı.
  • Yas 8:3 : 3 Sizi aç bırakarak sıkıntıya soktu. Sonra sizin de atalarınızın da bilmediği man ile sizi doyurdu. İnsanın yalnız ekmekle yaşamadığını, RABbin ağzından çıkan her sözle yaşadığını size öğretmek için yaptı bunu.
  • Yes 5:12 : 12 Ülkenin ürününden yemeleri üzerine ertesi gün man kesildi. Man kesilince İsrailliler o yıl Kenan topraklarının ürünüyle beslendiler.
  • Neh 9:20 : 20 Onları eğitmek için iyi Ruhunu verdin. Ağızlarından manı eksiltmedin. Susadıklarında onlara su verdin.

Benzer Ayetler (AI)

Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.

  • Mez 78:23-25
    3 ayetler
    80%

    23Yine de RAB buyruk verdi bulutlara,Kapaklarını açtı göklerin;

    24Man yağdırdı onları beslemek için,Göksel tahıl verdi onlara.

    25Meleklerinfı ekmeğini yedi her biri,Doyasıya yiyecek gönderdi onlara.

  • 39RAB bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine,Gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye.

  • 41Kayayı yardı, sular fışkırdı,Çorak topraklarda bir ırmak gibi aktı.

  • Mez 78:27-29
    3 ayetler
    76%

    27Toz gibi et yağdırdı başlarına,Deniz kumu kadar kuş;

    28Ordugahlarının ortasına,Konakladıkları yerin çevresine düşürdü.

    29Yediler, tıka basa doydular,İsteklerini yerine getirdi Tanrı.

  • Say 11:31-32
    2 ayetler
    76%

    31RAB denizden bıldırcın getiren bir rüzgar gönderdi. Rüzgar bıldırcınları ordugahın her yönünden bir günlük yol kadar uzaklığa, yerden iki arşınfö yüksekliğe indirdi.

    32Halk bütün gün, bütün gece ve ertesi gün durmadan bıldırcın topladı. Kimse on homerden az toplamadı. Bıldırcınları ordugahın çevresine serdiler.

  • 15Acıktıklarında gökten ekmek verdin, susadıklarında kayadan su çıkardın. Onlara vermeye ant içtiğin ülkeye girmelerini, orayı mülk edinmelerini buyurdun.

  • Mez 78:18-20
    3 ayetler
    75%

    18Canlarının çektiği yiyeceği isteyerekİçlerinde Tanrıyı denediler.

    19"Tanrı çölde sofra kurabilir mi?" diyerek,Tanrıya karşı konuştular.

    20"Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı,Dereler taştı.Peki, ekmek de verebilir mi,Et sağlayabilir mi halkına?"

  • Çik 16:12-13
    2 ayetler
    75%

    12"İsraillilerin yakınmalarını duydum. Onlara de ki, 'Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.' "

    13Akşam bıldırcınlar geldi, ordugahı sardı. Sabah ordugahın çevresini çiy kaplamıştı.

  • 15Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, "Bu da ne?" diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, "RABbin size yemek için verdiği ekmektir bu" dedi,

  • Çik 16:3-4
    2 ayetler
    73%

    3"Keşke RAB bizi Mısırdayken öldürseydi" dediler, "Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz."

    4RAB Musaya, "Size gökten ekmek yağdıracağım" dedi, "Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim.

  • 31"Atalarımız çölde man yediler. Yazılmış olduğu gibi, 'Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.' "

  • Say 11:21-22
    2 ayetler
    72%

    21Musa, "Aralarında bulunduğum halkın 600 000i yetişkin erkektir" diye karşılık verdi, "Oysa sen, 'Bu halka bir ay boyunca yemesi için et vereceğim' diyorsun.

    22Bütün davarlar, sığırlar kesilse, onları doyurur mu? Denizdeki bütün balıklar tutulsa, onları doyurur mu?"

  • 32Dolu yağdırdı yağmur yerine,Şimşekler çaktırdı ülkelerinde.

  • 5Tanrıdan ve Musadan yakınarak, "Çölde ölelim diye mi bizi Mısırdan çıkardınız?" dediler, "Burada ne ekmek var, ne de su. Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!"

  • 20Onları eğitmek için iyi Ruhunu verdin. Ağızlarından manı eksiltmedin. Susadıklarında onlara su verdin.

  • 9Gece ordugaha çiy düşerken, man da birlikte düşerdi.

  • Mez 78:14-16
    3 ayetler
    71%

    14Gündüz bulutla,Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti.

    15Çölde kayaları yarmış,Sanki dipsiz kaynaklardanOnlara kana kana su içirmişti.

    16Kayadan akarsular fışkırtmış,Suları ırmak gibi akıtmıştı.

  • 32Musa, "RABbin buyruğu şudur" dedi, " 'Mısırdan sizi çıkardığımda, gelecek kuşakların çölde size yedirdiğim ekmeği görmesi için, bir omer saklansın.' "

  • 18"Halka de ki, 'Yarın için kendinizi kutsayın, et yiyeceksiniz. Keşke yiyecek biraz et olsaydı, Mısırda durumumuz iyiydi diye ağladığınızı RAB duydu. Şimdi yemeniz için size et verecek.

  • 31Tanrı halkları böyle yönetir,Bol yiyecek sağlar.

  • 21Onları çöllerden geçirirken susuzluk çekmediler,Onlar için sular akıttı kayadan,Kayayı yardı, sular fışkırdı.

  • 13Bütün bu halka verecek eti nereden bulayım? Bana, 'Bize yiyecek et ver' diye sızlanıp duruyorlar.

  • 35İsrailliler yerleştikleri Kenan topraklarına varıncaya dek kırk yıl man yediler.

  • 15Tanrı onlara istediklerini verdi,Ama üzerlerine yıpratıcı bir hastalık gönderdi.

  • Mez 107:5-6
    2 ayetler
    69%

    5Aç, susuz,Sefil oldular.

    6O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,RAB kurtardı onları dertlerinden.

  • 9Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir,Aç canı iyiliklerle doyurur.

  • 16Atalarınızın bilmediği man ile sizi çölde doyurdu. Sizi sıkıntıya soktu, sınadı. Öyle ki, sonunda üzerinize iyilik gelsin.

  • 16Ülkeye kıtlık gönderdi,Bütün yiyeceklerini yok etti.

  • 3Ama halk susamıştı. "Niçin bizi Mısırdan çıkardın?" diye Musaya söylendiler, "Bizi, çocuklarımızı, hayvanlarımızı susuzluktan öldürmek için mi?"

  • 4Derken, halkın arasındaki yabancılar başka yiyeceklere özlem duymaya başladılar. İsrailliler de yine ağlayarak, "Keşke yiyecek biraz et olsaydı!" dediler,

  • 4Öğrencileri buna karşılık, "Böyle ıssız bir yerde bu kadar kişiyi doyuracak ekmeği insan nereden bulabilir?" dediler.

  • 42Herkes yiyip doydu. Artakalan ekmek ve balıktan on iki sepet dolusu topladılar.

  • 5Onlara ekmek yerine gözyaşı verdin,Ölçekler dolusu gözyaşı içirdin.

  • 44Bunun üzerine uşak yiyecekleri halkın önüne koydu. RAB'bin sözü uyarınca halk yedi, birazı da arttı.