Nehemya 9:20
Onları eğitmek için iyi Ruhunu verdin. Ağızlarından manı eksiltmedin. Susadıklarında onlara su verdin.
Onları eğitmek için iyi Ruhunu verdin. Ağızlarından manı eksiltmedin. Susadıklarında onlara su verdin.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
11Denizi yararak atalarımıza yol açtın. Denizin ortasından, kuru topraktan geçip gittiler. Onları kovalayanları ise bir taş gibi azgın derin sulara fırlattın.
12Gündüzün bir bulut sütunuyla, geceleyin yollarına ışık tutmak için bir ateş sütunuyla atalarımıza yol gösterdin.
13"Sina Dağına indin, onlarla göklerden konuştun. Onlara doğru ilkeler, adil yasalar, iyi kurallar, buyruklar verdin.
14Kutsal Şabat Gününü bildirdin. Kulun Musa aracılığıyla buyruklar, kurallar, yasalar verdin.
15Acıktıklarında gökten ekmek verdin, susadıklarında kayadan su çıkardın. Onlara vermeye ant içtiğin ülkeye girmelerini, orayı mülk edinmelerini buyurdun.
16"Ama atalarımız gurura kapıldı; dikbaşlılık edip buyruklarına uymadılar.
17Söz dinlemek istemediler, aralarında yaptığın harikaları unuttular. Dikbaşlılık ettiler, eski kölelik yaşamlarına dönmek için kendilerine bir önder bularak başkaldırdılar. Ama sen bağışlayan, iyilik yapan, acıyan, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin bir Tanrısın. Onları terk etmedin.
19Yine de, yüce merhametinden ötürü onları çölde bırakmadın. Gündüzün yol göstermek için bulut sütununu, geceleyin yollarına ışık tutmak için ateş sütununu önlerinden eksik etmedin.
21Kırk yıl onları çölde besledin. Hiç eksikleri olmadı. Ne giysileri eskidi, ne de ayakları şişti.
22"Onlara ülkeler, uluslar verdin, aralarında bölüştürdün. Heşbon Kralı Sihonun, Başan Kralı Ogun ülkesini mülk edindiler.
15RAB o büyük ve korkunç çölde, zehirli yılanlarla, akreplerle dolu o kurak, susuz toprakta sizi yürüttü. Size sert kayadan su çıkardı.
16Atalarınızın bilmediği man ile sizi çölde doyurdu. Sizi sıkıntıya soktu, sınadı. Öyle ki, sonunda üzerinize iyilik gelsin.
30Yıllarca onlara katlandın. Ruhunla, peygamberlerin aracılığıyla onları uyardın. Ama kulak asmadılar. Bunun üzerine onları çeşitli ülke halklarının ellerine teslim ettin.
31Yüce merhametinden ötürü yok olmalarına izin vermedin. Onları terk etmedin. Çünkü sen iyilik yapan, acıyan bir Tanrısın.
2Tanrınız RABbin sizi kırk yıl boyunca çölde dolaştırdığı uzun yolculuğu anımsayın! Buyruklarına uyup uymayacağınızı, amacınızın ne olduğunu öğrenmek için sizi sıkıntılara sokarak sınadı.
3Sizi aç bırakarak sıkıntıya soktu. Sonra sizin de atalarınızın da bilmediği man ile sizi doyurdu. İnsanın yalnız ekmekle yaşamadığını, RABbin ağzından çıkan her sözle yaşadığını size öğretmek için yaptı bunu.
4Kırk yıl ne giysileriniz eskidi, ne de ayaklarınız şişti.
21Onları çöllerden geçirirken susuzluk çekmediler,Onlar için sular akıttı kayadan,Kayayı yardı, sular fışkırdı.
29Yediler, tıka basa doydular,İsteklerini yerine getirdi Tanrı.
30Ancak onlar isteklerine doymadan,Daha ağızları doluyken,
24Man yağdırdı onları beslemek için,Göksel tahıl verdi onlara.
11Sonra halkı eski günleri,Musanın dönemini anımsadı."Çobanlarıyla birlikte onları denizden geçiren,Kutsal Ruhunu aralarına yerleştiren,Görkemli gücüyle Musanın sağında yol alan,Sonsuz onur kazanmak için önlerinde suları yaran,Bir at nasıl tökezlemeden kırdan geçerseOnları deniz yatağından öyle geçiren RAB nerede?"Diye sordular.
9Gece ordugaha çiy düşerken, man da birlikte düşerdi.
13Öncülük edeceksin sevginle kurtardığın halka,Kutsal konutunun yolunu göstereceksin gücünle onlara.
5Onlara ekmek yerine gözyaşı verdin,Ölçekler dolusu gözyaşı içirdin.
27Bu yüzden onları düşmanlarının eline teslim ettin. Düşmanları onları ezdi. Sıkıntıya düşünce sana feryat ettiler. Onları göklerden duydun, yüce merhametinden ötürü kurtarıcılar gönderdin. Bunlar halkı düşmanlarının elinden kurtardı.
28"Ne var ki İsrail halkı rahata kavuşunca yine senin gözünde kötü olanı yaptı. Bu yüzden onları düşmanlarının eline terk ettin. Düşmanları onlara egemen oldu. Yine sana yönelip feryat ettiler. Onları göklerden duydun ve merhametinden ötürü defalarca kurtardın.
20"Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı,Dereler taştı.Peki, ekmek de verebilir mi,Et sağlayabilir mi halkına?"
40İstediler, bıldırcın gönderdi,Göksel ekmekle doyurdu karınlarını.
5RAB, 'Sizi kırk yıl çölde dolaştırdım; ne üzerinizdeki giysi eskidi, ne ayağınızdaki çarık.
14Gündüz bulutla,Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti.
15Çölde kayaları yarmış,Sanki dipsiz kaynaklardanOnlara kana kana su içirmişti.
6'Mısırdan bizi çıkaran,Çölde, çukurlarla dolu çorak toprakta,Koyu karanlıkta kalan kurak toprakta,Kimsenin geçmediği,Kimsenin yaşamadığı topraktaBize yol gösteren RAB nerede?' diye sormadılar.
7"Tanrınız RAB el attığınız her işte sizi kutsadı. Bu geniş çölde dolanıp durduğunuz sürece sizi korudu. Tanrınız RAB geçirdiğiniz bu kırk yıl boyunca sizlerleydi ve hiçbir eksiğiniz olmadı.
33O RAB ki, çadırlarınızı kurmanız için size yer aramak, gideceğiniz yolu göstermek için geceleyin ateşte, gündüzün bulutta önünüzsıra gitti."
3Ama halk susamıştı. "Niçin bizi Mısırdan çıkardın?" diye Musaya söylendiler, "Bizi, çocuklarımızı, hayvanlarımızı susuzluktan öldürmek için mi?"
7Yorguna su içirmedin,Açtan ekmeği esirgedin;
9Atalarınız beni orada sınayıp denediler Ve kırk yıl boyunca yaptıklarımı gördüler.
40Çölde kaç kez Ona başkaldırdılar,Issız yerlerde Onu gücendirdiler!
28Sen verince onlar toplar,Sen elini açınca onlar iyiliğe doyar.
15Bunu görünce İsrailliler birbirlerine, "Bu da ne?" diye sordular. Çünkü ne olduğunu anlayamamışlardı. Musa, "RABbin size yemek için verdiği ekmektir bu" dedi,
9Bol yağmurlar yağdırdın, ey Tanrı,Canlandırdın yorgun düşen yurdunu.
23RAB sizi Kadeş-Barneadan gönderirken, 'Gidin, size vereceğim ülkeyi mülk edinin' diye buyurmuştu. Sizse Tanrınız RABbin buyruğuna karşı geldiniz. Ona güvenmediniz, sözüne kulak vermediniz.
20Musa ve Harun'un eliyleHalkını bir sürü gibi güttün.
5Buraya varıncaya dek RABbin çölde sizin için neler yaptığını;
32Musa, "RABbin buyruğu şudur" dedi, " 'Mısırdan sizi çıkardığımda, gelecek kuşakların çölde size yedirdiğim ekmeği görmesi için, bir omer saklansın.' "
22Atalarına vereceğine ant içtiğin bu toprakları, süt ve bal akan ülkeyi onlara verdin.