Mezmurlar 97:11
Doğrulara ışık,Temiz yüreklilere sevinç saçar.
Doğrulara ışık,Temiz yüreklilere sevinç saçar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
11Ey doğru insanlar, sevinç kaynağınız RAB olsun, coşun;Ey yüreği temiz olanlar,Hepiniz sevinç çığlıkları atın!
4Karanlıkta ışık doğar dürüstler için,Lütfeden, sevecen, doğru insanlar için.
9Doğruların ışığı parlak yanar,Kötülerin çırası söner.
10Doğru insan RAB'de sevinç bulacak,O'na sığınacak,Bütün temiz yürekliler O'nu övecek.
12Ey doğrular, RAB'de sevinç bulun,Kutsallığını anarak O'na şükredin!
1Ey doğru insanlar, RABbe sevinçle haykırın!Dürüstlere Onu övmek yaraşır.
4İyilik et, ya RAB,İyilere, yüreği temiz olanlara.
7Çünkü RAB doğrudur, doğruları sever;Dürüst insanlar O'nun yüzünü görecek. kesin olarak bilinmiyor.
10Ey sizler, RABbi sevenler, kötülükten tiksinin.O sadık kullarının canını korur,Onları kötülerin elinden kurtarır.
15Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak,Yüreği temiz olan herkes ona uyacak.
10Doğruların başarısına kent bayram eder,Kötülerin ölümüne sevinç çığlıkları atılır.
7Işık tatlıdır,Güneşi görmek güzeldir.
30Gülen gözler yüreği sevindirir,İyi haber bedeni ferahlatır.
10Doğru kişiye iyilik göreceğini söyleyin.Çünkü iyiliklerinin meyvesini yiyecek.
6Kötünün başkaldırısı kendine tuzak olur,Doğru kişiyse ezgi söyler ve sevinir.
18Kötü kişinin kazancı aldatıcıdır,Doğruluk ekenin ödülüyse güvenlidir.
19"Doğrular onların yıkımını görüp sevinir,Suçsuzlar şöyle diyerek eğlenir:
15Ne mutlu sevinç çığlıkları atmasını bilen halka, ya RAB!Yüzünün ışığında yürürler.
42Doğru insanlar görüp sevinecek,Kötülerse ağzını kapayacak.
3Ancak doğrular sevinsin,Bayram etsinler Tanrının önünde,Neşeyle coşsunlar.
15Hak yerine gelince doğru kişi sevinir,Fesatçı dehşete düşer.
30Doğru kişinin işleri yaşam ağacının meyvesine benzer,Bilge kişi insanları kazanır.
31Bu dünyada doğru kişi bile cezalandırılırsa,Kötülerle günahlıların cezalandırılacağı kesindir.
18Oysa doğruların yolu şafak ışığı gibidir,Giderek öğle güneşinin parlaklığına erişir.
28Çünkü RAB doğruyu sever,Sadık kullarını terk etmez.Onlar sonsuza dek korunacak,Kötülerinse kökü kazınacak.
29Doğrular ülkeyi miras alacak,Orada sonsuza dek yaşayacak.
28Doğrunun umudu onu sevindirir,Kötünün beklentileriyse boşa çıkar.
29RABbin yolu dürüst için sığınak,Fesatçı içinse yıkımdır.
30Doğru kişi hiçbir zaman sarsılmaz,Ama kötüler ülkede kalamaz.
21Doğru kişiye hiç zarar gelmez,Kötünün başıysa beladan kurtulmaz.
11O zaman insanlar, "Gerçekten doğrulara ödül var" diyecek,"Gerçekten dünyayı yargılayan bir Tanrı var."
11Kötü kişinin evi yerle bir edilecek,Doğru kişinin konutuysa bayındır olacak.
6O senin doğruluğunu ışık gibi,Hakkını öğle güneşi gibiAydınlığa çıkarır.
13Kuşkusuz doğrular senin adına şükredecek,Dürüstler senin huzurunda oturacak.
10Sürekli gösterSeni tanıyanlara sevgini,Yüreği temiz olanlara doğruluğunu.
11Sadakat yerden bitecek,Doğruluk gökten bakacak.
12Ve RAB iyi olan neyse, onu verecek,Toprağımızdan ürün fışkıracak.
20RAB sapık yürekliden iğrenir,Dürüst yaşayandan hoşnut kalır.
7Öyle bir sevinç verdin ki bana,Onların bol tahıl ve yeni şaraptan aldığı sevinçten fazla.
5Gözyaşları içinde ekenler,Sevinç çığlıklarıyla biçecek;
8RABbin kuralları doğrudur, yüreği sevindirir,RABbin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır.
6Erdemlinin doğruluğu onu kurtarır,Ama haini kendi hırsı ele verir.
11Çünkü RAB Tanrı bir güneş, bir kalkandır.Lütuf ve yücelik sağlar;Dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez.
23Doğruların isteği hep iyilikle sonuçlanır,Kötülerin umutlarıysa gazapla.
32Mazlumlar bunu görünce sevinsin,Ey Tanrıya yönelen sizler, yüreğiniz canlansın.
25Kaygılı yürek insanı çökertir,Ama güzel söz sevindirir.
6Doğruluk dürüst yaşayanı korur,Kötülük günahkârı yıkar.
16Doğrunun azıcık varlığı,Pek çok kötünün servetinden iyidir.
15Sevinç ve zafer çığlıklarıÇınlıyor doğruların çadırlarında:"RABbin sağ eli güçlü işler yapar!
9Ey adil Tanrım!Kötülerin kötülüğü son bulsun,Doğrular güvene kavuşsun,Sen ki akılları, gönülleri sınarsın.