Ezgiler Ezgisi 6:11
Ceviz bahçesine indim,Yeşermiş vadiyi göreyim diye;Asma tomurcuk verdi mi,Narlar çiçek açtı mı bakayım diye.
Ceviz bahçesine indim,Yeşermiş vadiyi göreyim diye;Asma tomurcuk verdi mi,Narlar çiçek açtı mı bakayım diye.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
10Ben sevgilime aitim,O da bana tutkun.
11Gel, sevgilim, kıra çıkalım,Köylerdefı geceleyelim.
12Bağlara gidelim sabah erkenden,Bakalım, asma tomurcuk verdi mi?Dalları yeşerdi mi,Narlar çiçek açtı mı,Orada sevişeceğim seninle.
13Mis gibi koku saçıyor adamotları,Kapımızın yanıbaşındaTaze, kuru,Her çeşit seçme meyve var.Senin için sakladım onları, sevgilim.
1Nereye gitti sevgilin,Ey güzeller güzeli,Ne yana yöneldi?Biz de onu arayalım seninle birlikte!
2Bahçesine indi sevgilim,Güzel kokulu tarhlara,Bahçede gezinmek, zambak toplamak için.
3Ben sevgilime aitim, sevgilim de bana,Gezinip duruyor zambaklar arasında.
12Kapalı bahçesin sen, kızkardeşim, yavuklum,Kapalı bir kaynak, mühürlü bir pınar.
13Fidanların nar bahçesidir;Seçme meyvelerle,Kına ve hintsümbülüyle,
6Ne güzel, ne çekicidir aşk!Zevkten zevke sürükler.
7Hurma ağacına benziyor boyun,Salkım salkım memelerin.
8"Çıkayım hurma ağacına" dedim,"Tutayım meyveli dallarını."Üzüm salkımları gibi olsun memelerin,Elma gibi koksun soluğun,
12Nasıl oldu farkına varmadan,Tutkum bindirdi beni soylu halkımın savaş arabalarına.
5Bahçeler, parklar yaptım, oralara türlü türlü meyve ağaçları diktim.
6Dal budak salan orman ağaçlarını sulamak için havuzlar yaptım.
1Bahçeme girdim, kızkardeşim, yavuklum,Mürümü topladım baharatımla,Gümecimi, balımı yedim,Şarabımı, sütümü içtim. Yiyin, için, ey dostlar!Mest olun aşktan, ey sevgililer!
2Ben uyuyordum ama yüreğim uyanıktı.Dinleyin! Sevgilim kapıyı vuruyor."Aç bana, kızkardeşim, aşkım, eşsiz güvercinim!Sırılsıklam oldu başım çiyden,Kaküllerim gecenin neminden."
15Sen bir bahçe pınarısın,Bir taze su kuyusu,Lübnandan akan bir dere.
16Uyan, ey kuzey rüzgarı,Sen de gel, ey güney rüzgarı!Bahçemde es de güzel kokusu saçılsın.Sevgilim bahçesine gelsin, seçme meyvelerini yesin!
3Orman ağaçları arasında bir elma ağacına benzerDelikanlıların arasında sevgilim.Onun gölgesinde oturmaktan zevk alırım,Tadı damağımda kalır meyvesinin.
10Kimdir bu kadın?Şafak gibi beliren,Ay kadar güzel,Güneş kadar parlak,Sancak açmış bir ordu kadar görkemli.
13İncir ağacı ilk meyvesini verdi,Yeşeren asmalar mis gibi kokular saçmakta.Kalk, gel aşkım, güzelim."
14Kaya kovuklarında,Uçurum kenarlarında gizlenen güvercinim!Boyunu bosunu göster bana,Sesini duyur;Çünkü sesin tatlı, boyun bosun güzeldir.
6Gün serinleyip gölgeler uzayınca,Mür dağına,Günnük tepesine gideceğim.
6Evimin penceresinden,Kafesin ardından dışarıyı seyrederken,
1Sevgilimin bağı için yaktığı ezgiyi sevgilim için okuyayım:Toprağı verimli bir tepedeSevgilimin bir bağı vardı.
14Eyn-Gedi bağlarındaBir demet kına çiçeğidir benim için sevgilim.
6Bakmayın esmer olduğuma,Güneş kararttı beni.Çünkü kızdılar bana erkek kardeşlerim,Bağlara bakmakla görevlendirdiler.Ama kendi bağıma bakmadım.
7Ey sevgilim, söyle bana, sürünü nerede otlatıyorsun,Öğleyin nerede yatırıyorsun?Neden arkadaşlarının sürüleri yanındaYüzünü örten bir kadın durumuna düşeyim? gösterirdi.
8Ey güzeller güzeli,Bilmiyorsan,Sürünün izine çık,Çobanların çadırları yanındaOğlaklarını otlat.
5Kalktım, sevgilime kapıyı açayım diye,Mür elimden damladı,Parmaklarımdan aktıSürgü tokmakları üzerine.
6Kapıyı açtım sevgilime,Ama sevgilim yoktu, gitmişti!Kendimden geçmişim o konuşurken.Aradım onu, ama bulamadım,Seslendim, ama yanıt vermedi.
7Kenti dolaşan bekçiler buldu beni,Dövüp yaraladılar.Sur bekçileri alıp götürdü şalımı.
2"Kalkıp kenti dolaşayım,Sokaklarda, meydanlarda sevgilimi arayayım" dedim,Aradım, ama bulamadım.
3Kenti dolaşan bekçiler buldu beni,"Sevgilimi gördünüz mü?" diye sordum.
4Onlardan ayrılır ayrılmazSevgilimi buldum.Tuttum onu, bırakmadım;Annemin evine,Beni doğuran kadının odasına götürünceye dek.
13Ey sen, bahçelerde oturan kadın,Arkadaşlar kulak veriyor sesine,Bana da duyur onu.
2Önüne düşer,Beni eğitenAnnemin evine götürürdüm seni;Sana baharatlı şaraplaKendi narlarımın suyundan içirirdim.
5Kim bu,Sevgilisine yaslanarak çölden çıkan? Elma ağacı altında uyandırdım seni,Orada doğum sancıları çekti annen,Orada doğum sancıları çekip doğurdu seni.
6Kimdir bu kırdan çıkan,Bir duman sütunu gibi,Tüccarın türlü türlü baharatıyla,Mür ve günnükle tütsülenmiş?
7Peçenin ardındaki yanaklarınNar parçası sanki.
12Asmalar kurudu, incir ağaçları soldu;Nar, hurma, elma, bütün meyve ağaçları kurudu. İnsanoğlunun sevinci yok oldu.
1Ben Şaron çiğdemiyim,Vadilerin zambağıyım.
11Sürgünleri Akdenize,Filizleri Fırata dek uzandı.
12Niçin yıktın bağın duvarlarını?Yoldan geçen herkes üzümünü koparıyor,
10Sevgilim şöyle dedi:"Kalk, gel aşkım, güzelim.
5Çevir gözlerini benden,Çünkü şaşırtıyorlar beni.Gilat Dağının yamaçlarından inenKeçi sürüsünü andırıyor siyah saçların.
10Ben bir surum, memelerim de kuleler gibi,Böylece hoşnut eden biri oldum onun gözünde.
11Dışarı çıkın, ey Siyon kızları!Düğününde, mutlu günündeAnnesinin verdiği tacı giymiş Kral Süleyman'ı görün.
30Tembelin tarlasından,Sağduyudan yoksun kişinin bağından geçtiğimde