1. Tarihler 21:16
Davut başını kaldırıp baktı. Elinde yalın bir kılıç olan RABbin meleğini gördü. Melek elini Yeruşalimin üzerine uzatmış, yerle gök arasında duruyordu. Çula sarınmış Davutla halkın ileri gelenleri yüzüstü yere kapandılar.
Davut başını kaldırıp baktı. Elinde yalın bir kılıç olan RABbin meleğini gördü. Melek elini Yeruşalimin üzerine uzatmış, yerle gök arasında duruyordu. Çula sarınmış Davutla halkın ileri gelenleri yüzüstü yere kapandılar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
12Üç yıl kıtlık mı? Yoksa kılıçla seni kovalayan düşmanlarının önünde üç ay kaçıp yok olmak mı? Ya da RABbin kılıcının ve RABbin meleğinin bütün İsrail ülkesine üç gün salgın hastalık salmasını mı?' Beni gönderene ne yanıt vereyim, şimdi iyice düşün."
13Davut, "Sıkıntım büyük" diye yanıtladı, "İnsan eline düşmektense, RABbin eline düşeyim. Çünkü Onun acıması çok büyüktür."
14Bunun üzerine RAB İsrail ülkesine salgın hastalık gönderdi. Yetmiş bin İsrailli öldü.
15Tanrı Yeruşalimi yok etmek için bir melek gönderdi. Ama melek yıkıma başlayacağı sırada RAB onu gördü. Göndereceği yıkımdan vazgeçerek halkı yok eden meleğe, "Yeter artık! Elini çek" dedi. RABbin meleği Yevuslu Ornanın harman yerinde duruyordu.
14Davut, "Sıkıntım büyük" diye yanıtladı, "İnsan eline düşmektense, RABbin eline düşelim. Çünkü Onun acıması büyüktür."
15Bunun üzerine RAB o sabahtan belirlenen zamana dek İsrail ülkesine salgın hastalık gönderdi. Dandan Beer-Şevaya dek halktan yetmiş bin kişi öldü.
16Melek Yeruşalimi yok etmek için elini uzatınca, RAB göndereceği yıkımdan vazgeçti. Halkı yok eden meleğe, "Yeter artık! Elini çek" dedi. RABbin meleği Yevuslu Aravnanın harman yerinde duruyordu.
17Davut, halkı öldüren meleği görünce, RABbe, "Günah işleyen benim, ben suç işledim" dedi, "Bu koyunlar ne yaptı ki? Ne olur beni ve babamın soyunu cezalandır."
18O gün Gad Davuta gitti. Ona, "Gidip Yevuslu Aravnanın harman yerinde RABbe bir sunak kur" dedi.
17Davut Tanrıya şöyle seslendi: "Halkın sayılmasını buyuran ben değil miydim? Günah işleyen benim, kötülük yapan benim. Ama bu koyunlar ne yaptı ki? Ya RAB Tanrım, ne olur beni ve babamın soyunu cezalandır. Bu salgın hastalığı halkın üzerinden kaldır."
18RABbin meleği Gada, Davutun Yevuslu Ornanın harman yerine gidip RABbe bir sunak kurmasını buyurdu.
19Davut RABbin adıyla konuşan Gadın sözü uyarınca oraya gitti.
20Harman yerinde buğday döverken, Ornan arkasına dönüp meleği gördü. Yanındaki dört oğlu gizlendi.
21Davutun yaklaştığını gören Ornan, harman yerinden çıktı, varıp Davutun önünde yüzüstü yere kapandı.
22Davut Ornana, "RABbe bir sunak kurmak üzere harman yerini bana sat" dedi, "Öyle ki, salgın hastalık halkın üzerinden kalksın. Harman yerini bana tam değerine satacaksın."
30Ama Davut Tanrı'ya danışmak için oraya gidemedi. Çünkü RAB'bin meleğinin kılıcından korkuyordu.
26Davut orada RABbe bir sunak kurup yakmalık sunuları ve esenlik sunularını sundu. RABbe yakardı. RAB yakmalık sunu sunağında gökten gönderdiği ateşle onu yanıtladı.
27Bundan sonra RAB meleğe kılıcını kınına koymasını buyurdu. Melek buyruğa uydu.
28RABbin kendisine Yevuslu Ornanın harman yerinde yanıt verdiğini gören Davut, orada kurbanlar kesti.
21RAB bir melek göndererek Asur Kralının ordugahındaki bütün yiğit savaşçıları, önderleri, komutanları yok etti. Asur Kralı utanç içinde ülkesine döndü. Bir gün kendi ilahının tapınağına girdiğinde de oğullarından bazıları onu orada kılıçla öldürdüler.
31Bundan sonra RAB Balamın gözlerini açtı. Balam yalın kılıç yolda durmakta olan RABbin meleğini gördü, eğilip yüzüstü yere kapandı.
14Davut, "RABbin meshettiği kişiye el kaldırıp onu yok etmekten korkmadın mı?" diye sordu.
15Sonra adamlarından birini çağırıp, "Git, öldür onu!" diye buyurdu. Böylece adam Amalekliyi vurup öldürdü.
20Aravna bakınca kralla görevlilerinin kendisine doğru yaklaştıklarını gördü. Varıp kralın önünde yüzüstü yere kapandı.
21Sonra, "Efendim kral niçin kulunun yanına geldi?" diye sordu. Davut, "RABbe bir sunak kurmak üzere harman yerini senden satın almak için" diye yanıtladı, "Öyle ki, salgın hastalık halkın üzerinden kalksın."
22Gidyon, gördüğü kişinin RABbin meleği olduğunu anlayınca, "Eyvah, Egemen RAB! Meleğinin yüzünü gördüm" dedi.
17Sonra yanında duran nöbetçi askerlere, "Gidin ve Davutu destekleyen RABbin kâhinlerini öldürün!" dedi, "Çünkü onun kaçtığını bildikleri halde bana haber vermediler." Ne var ki, kralın görevlileri el kaldırıp RABbin kâhinlerini öldürmek istemediler.
12Bunun üzerine RABbin meleği, "Ey Her Şeye Egemen RAB, yetmiş yıldır öfkelendiğin Yeruşalimden ve Yahuda kentlerinden sevecenliğini ne zamana dek esirgeyeceksin?" dedi.
10Davut sayım yaptıktan sonra kendisini suçlu buldu ve RABbe, "Bunu yapmakla büyük günah işledim!" dedi, "Ya RAB, lütfen kulunun suçunu bağışla. Çünkü çok akılsızca davrandım."
11Ertesi sabah Davut uyandığında, RAB Davutun bilicisi Peygamber Gada şöyle dedi: "Gidip Davuta de ki, 'RAB şöyle diyor: Önüne üç seçenek koyuyorum. Bunlardan birini seç de sana onu yapayım.' "
9RAB Davutun bilicisi Gada şöyle dedi:
36RABbin meleği gidip Asur ordugahında yüz seksen beş bin kişiyi öldürdü. Ertesi sabah uyananlar salt cesetlerle karşılaştılar.
16"Şimdi olduğunuz yerde durun ve RABbin gözlerinizin önünde yapacağı şu olağanüstü olayı görün.
16Davut Tanrının kendisine buyurduğu gibi yaptı ve Filist ordusunu Givondan Gezere kadar bozguna uğrattı.
25Davut orada RAB'be bir sunak kurup yakmalık sunuları ve esenlik sunularını sundu. RAB de ülkeyle ilgili yakarıyı yanıtladı ve salgın hastalık İsrail'den kaldırıldı.
1Rabbi gördüm,Sunağın yanında duruyordu."Sütun başlıklarına vur,Eşikler sarsılsın" dedi,"Başlıkları insanların başında parala.Sağ kalanları kılıçtan geçireceğim.Kaçan, kurtulan olmayacak,
9Davut o gün RABden korkarak, "RABbin Sandığı nasıl olur da bana gelir?" diye düşündü.
2Davut RABbe, "Gidip şu Filistlilere saldırayım mı?" diye danıştı. RAB, "Git, Filistlilere saldır ve Keila Kentini kurtar" diye yanıtladı.
1Davut, "RAB Tanrının Tapınağı ve İsrail için yakmalık sunu sunağı burada olacak" dedi.
26Davut yanındakilere, "Bu Filistliyi öldürüp İsrailden bu utancı kaldıracak kişiye ne verilecek?" diye sordu, "Bu sünnetsiz Filistli kim oluyor da yaşayan Tanrının ordusuna meydan okuyor?"
20RABbin meleği sunaktan yükselen alevle birlikte göğe yükseldi. Bunu gören Manoahla karısı yüzüstü yere kapandılar.
8Ben RAB o gün Yeruşalimde oturanları koruyacağım. Böylece aralarındaki en güçsüz kişi Davut gibi, Davut soyu da Tanrı gibi, kendilerine öncülük eden RABbin meleği gibi olacak.
41Filistli de, önünde kalkan taşıyıcısı, Davuta doğru ilerliyordu.
7İsrail ordusu Davutun adamları önünde yenilgiye uğradı. Büyük bir kırım oldu. O gün yirmi bin kişi öldü.
12Davut o gün Tanrıdan korkarak, "Tanrının Sandığını nasıl yanıma getirsem?" diye düşündü.
7Tanrı da yapılanı uygun görmedi ve bu yüzden İsraillileri cezalandırdı.
9Kâhin, "Ela Vadisinde öldürdüğün Filistli Golyatın kılıcı var" diye karşılık verdi, "Efodun arkasında beze sarılı duruyor. Burada başka silah yok. İstersen onu alabilirsin." Davut, "Onun gibisi yoktur, onu bana ver" dedi.
13Davut karşı yakaya geçip tepenin üstünde, onlardan uzak bir yerde durdu. Aralarında epeyce mesafe vardı.