Vaiz 12:5
Dahası yüksek yerden,Sokaktaki tehlikelerden korkacaklar;Badem ağacı çiçek açacak,Çekirge ağırlaşacak,Tutku zayıflayacak.Çünkü insan sonsuzluk evine gidecek,Yas tutanlar sokakta dolaşacak. kuş gibi yükselecek".
Dahası yüksek yerden,Sokaktaki tehlikelerden korkacaklar;Badem ağacı çiçek açacak,Çekirge ağırlaşacak,Tutku zayıflayacak.Çünkü insan sonsuzluk evine gidecek,Yas tutanlar sokakta dolaşacak. kuş gibi yükselecek".
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
6Gümüş tel kopmadan,Altın tas kırılmadan,Testi çeşmede parçalanmadan,Kuyu makarası kırılmadan,
7Toprak geldiği yere dönmeden,Ruh onu veren Tanrıya dönmeden,Seni yaratanı anımsa.
3O gün, evi bekleyenler titreyecek,Güçlüler eğilecek,Öğütücüler azaldığı için duracak,Pencereden bakanlar kararacak.
4Değirmen sesi yavaşlayınca,Sokağa açılan çift kapı kapanacak,İnsanlar kuş sesiyle uyanacak,Ama şarkıların sesini duyamayacaklar.
12Asmalar kurudu, incir ağaçları soldu;Nar, hurma, elma, bütün meyve ağaçları kurudu. İnsanoğlunun sevinci yok oldu.
11Ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde,Etinle bedenin tükendiğinde.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
4Verimli vadinin başındaki kent, yüce ve görkemli taç, artık solmakta olan çiçeği andıran kent, mevsiminden önce olgunlaşmış incir gibi görülür görülmez koparılıp yutulacak.
10İnsan ise ölüp yok olur,Son soluğunu verir ve her şey biter.
11Suyu akıp giden gölYa da kuruyan ırmak nasıl çöle dönerse,
12İnsan da öyle, yatar, bir daha kalkmaz,Gökler yok oluncaya dek uyanmaz,Uyandırılmaz.
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
22Canı çukura,Hayatı ölüm meleklerine yaklaşır.
2Yas evine gitmek, şölen evine gitmekten iyidir.Çünkü her insanın sonu ölümdür,Yaşayan herkes bunu aklında tutmalı.
26Zamanında toplanan demetler gibi,Mezara dinç gireceksin.
4İçinde yaşayanların kötülüğü yüzünden,Ülke ne zamana dek yas tutacak,Otlar ne zamana dek sararıp solacak?Hayvanlarla kuşlar yok oldu.Çünkü bu halk,"O başımıza neler geleceğini görmüyor" dedi.
17Tomurcuklanmasa incir ağaçları,Asmalar üzüm vermese,Boşa gitse de zeytine verilen emek,Tarlalar ürün vermese de,Boşalsa da davar ağılları,Sığır kalmasa da ahırlarda,
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
4Dünya kuruyup büzülüyor,Yeryüzü solup büzülüyor,Dünyadaki soylular güçlerini yitiriyor.
8Evet, insan uzun yıllar yaşarsa,Sevinçle yaşasın.Ama karanlık günleri unutmasın,Çünkü onlar da az değil.Gelecek her şey boştur.
33Vadi toprağı tatlı gelir ona,Herkes ardından gider,Önüsıra gidenlerse sayısızdır.
15Bütün insanlık bir anda yok olur,İnsan yine toprağa döner.
12Güzel tarlalar, verimli asmalar,Halkımın diken ve çalı bitmiş toprakları için,Neşeli kentteki mutluluk dolu evler için göğsünüzü dövün.
20İkisi de aynı yere gidiyor; topraktan gelmiş, toprağa dönüyor.
15Yüreğimizin sevinci durdu,Oyunumuz yasa döndü.
16Dünyaya nasıl geldiyse öyle gider insan.Bu da acı bir kötülüktür.Ne kazancı var yel için zahmet çekmekten?
1Bu yüzden zor günler gelmeden,"Zevk almıyorum" diyeceğin yıllar yaklaşmadan,Güneş, ışık, ay ve yıldızlar kararmadanVe yağmurdan sonra bulutlar geri dönmeden,Gençlik günlerinde seni yaratanı anımsa.
12Ertelenen umut hayal kırıklığına uğratır,Yerine gelen dilekse yaşam verir.
6O günlerde insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler, ama ölüm onlardan kaçacak.
16Umut benimle ölüler diyarına mı inecek?Toprağa birlikte mi gireceğiz?"
26Toprakta birlikte yatarlar,Üzerlerini kurt kaplar.
12Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?
15İnsana gelince, ota benzer ömrü,Kır çiçeği gibi serpilir;
16Rüzgar üzerine esince yok olur gider,Bulunduğu yer onu tanımaz.
17Tohumlar keseklerin altında çürüdü,Tahıl yok oldu, Ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı.
4İnsan bir soluğu andırır,Günleri geçici bir gölge gibidir.
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
17Eller gevşeyecek, dizler titreyecek.
13Ömürlerini bolluk içinde geçirir,Esenlik içinde ölüler diyarına inerler.
5Korku ve titreme sardı beni,Ürperti kapladı içimi.
12Bütün gösterişine karşın geçicidir insan,Ölüp giden hayvanlar gibi.
20Ömürleri sabahtan akşama varmaz,Kimse farkına varmadan sonsuza dek yok olurlar.
13Çünkü zeytinler dökülsün diye dövülen ağaç nasılsa,Bağbozumundan artakalan üzümler nasılsa,Dünyadaki bütün uluslar da öyle olacak.
9Ülke yas tutuyor, zayıflıyor.Lübnan utancından soldu,Şaron Ovası çöle döndü,Başan ve Karmelde ağaçlar yaprak döküyor.
21Oysa onlar gelmeyen ölümü özler,Onu define arar gibi ararlar;
10"Hayatımın baharında ölüler diyarının kapılarından geçipÖmrümün geri kalan yıllarından yoksun mu kalmalıyım?" demiştim,