Vaiz 3:2
Doğmanın zamanı var, ölmenin zamanı var.Dikmenin zamanı var, sökmenin zamanı var.
Doğmanın zamanı var, ölmenin zamanı var.Dikmenin zamanı var, sökmenin zamanı var.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
1Her şeyin mevsimi, göklerin altındaki her olayın zamanı vardır.
3Öldürmenin zamanı var, şifa vermenin zamanı var.Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var.
4Ağlamanın zamanı var, gülmenin zamanı var.Yas tutmanın zamanı var, oynamanın zamanı var.
5Taş atmanın zamanı var, taş toplamanın zamanı var.Kucaklaşmanın zamanı var, kucaklaşmamanın zamanı var.
6Aramanın zamanı var, vazgeçmenin zamanı var.Saklamanın zamanı var, atmanın zamanı var.
7Yırtmanın zamanı var, dikmenin zamanı var.Susmanın zamanı var, konuşmanın zamanı var.
8Sevmenin zamanı var, nefret etmenin zamanı var.Savaşın zamanı var, barışın zamanı var.
9Çalışanın harcadığı emekten ne kazancı var?
10Tanrının uğraşsınlar diye insanlara verdiği zahmeti gördüm.
11O her şeyi zamanında güzel yaptı. İnsanların yüreğine sonsuzluk kavramını koydu. Yine de insan Tanrının yaptığı işi başından sonuna dek anlayamaz.
12İnsan için yaşamı boyunca mutlu olmaktan, iyi yaşamaktan daha iyi bir şey olmadığını biliyorum.
6Çünkü her işin bir zamanı ve yolu vardır.İnsanın derdi kendine yeter.
15Şimdi ne oluyorsa, geçmişte de oldu,Ne olacaksa, daha önce de olmuştur.Tanrı geçmiş olayların hesabını soruyor.
16Güneşin altında bir şey daha gördüm:Adaletin ve doğruluğun yerini kötülük almış.
17İçimden "Tanrı doğruyu da, kötüyü de yargılayacaktır" dedim,"Çünkü her olayın, her eylemin zamanını belirledi."
19Çünkü insanların başına gelen hayvanların da başına geliyor. Aynı sonu paylaşıyorlar. Biri nasıl ölüyorsa, öbürü de öyle ölüyor. Hepsi aynı soluğu taşıyor. İnsanın hayvandan üstünlüğü yoktur. Çünkü her şey boş.
20İkisi de aynı yere gidiyor; topraktan gelmiş, toprağa dönüyor.
9Bütün bunları gördüm ve güneşin altında yapılan her iş üzerinde kafa yordum. Gün gelir, insanın insana egemenliği kendine zarar verir.
2Yas evine gitmek, şölen evine gitmekten iyidir.Çünkü her insanın sonu ölümdür,Yaşayan herkes bunu aklında tutmalı.
3Ne kazancı var insanınGüneşin altında harcadığı onca emekten?
4Kuşaklar gelir, kuşaklar geçer,Ama dünya sonsuza dek kalır.
5Güneş doğar, güneş batar,Hep doğduğu yere koşar.
6Tohumunu sabah ek,Akşam da elin boş durmasın.Çünkü bu mu iyi, şu mu,Yoksa ikisi de aynı sonucu mu verecek, bilemezsin.
1Böylece bütün bunları düşünüp taşındım ve şu sonuca vardım: Doğrular, bilgeler ve yaptıkları her şey Tanrının elindedir. Onları sevginin mi, nefretin mi beklediğini kimse bilmez.
2Herkesin başına aynı şey geliyor. Doğrunun, iyinin, kötünün, temizin, kirlinin, kurban sunanla sunmayanın başına gelen şey aynı. İyi insana ne oluyorsa, günahlıya da oluyor;Ant içene ne oluyorsa, ant içmekten korkana da aynısı oluyor.
3Güneşin altında yapılan işlerin tümünün kötü yanı şu ki, herkesin başına aynı şey geliyor. Üstelik insanların içi kötülük doludur, yaşadıkları sürece içlerinde delilik vardır. Ardından ölüp gidiyorlar.
10Çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur.
11Güneşin altında bir şey daha gördüm:Yarışı hızlı koşanlar,Savaşı yiğitler,Ekmeği bilgeler,Serveti akıllılar,Beğeniyi bilgililer kazanmaz.Ama zaman ve şans hepsinin önüne çıkar.
12Dahası insan kendi vaktini bilmez:Balığın acımasız ağa, kuşun kapana düştüğü gibi,İnsanlar da üzerlerine ansızın çöken kötü zamana yakalanırlar.
22Sonuçta insanın yaptığı işten zevk almasından daha iyi bir şey olmadığını gördüm. Çünkü onun payına düşen budur. Kendisinden sonra olacakları görmesi için kim onu geri getirebilir?
9Önce ne olduysa, yine olacak.Önce ne yapıldıysa, yine yapılacak.Güneşin altında yeni bir şey yok.
7Toprak geldiği yere dönmeden,Ruh onu veren Tanrıya dönmeden,Seni yaratanı anımsa.
8"Her şey boş" diyor Vaiz, "Bomboş!"
15Güneşin altında yaşayan herkesin kralın yerine geçen genci izlediğini gördüm.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
1"Yeryüzünde insan yaşamı savaşı andırmıyor mu,Günleri gündelikçinin günlerinden farklı mı?
14İyi günde mutlu ol,Ama kötü günde dikkatle düşün;Tanrı birini öbürü gibi yaptı ki,İnsan kendisinden sonra neler olacağını bilmesin.
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
14Yeryüzünde boş bir şey daha var: Kötülerin hak ettiği doğruların, doğruların hak ettiğiyse kötülerin başına geliyor. Bu da boş, diyorum.
2Çoktan ölmüş ölüleri,Hâlâ sağ olan yaşayanlardan daha mutlu gördüm.
3Ama henüz doğmamış,Güneşin altında yapılan kötülükleri görmemiş olanİkisinden de mutludur.
4Büyük işlere girdim. Kendime evler inşa ettim, bağlar diktim.
5Bahçeler, parklar yaptım, oralara türlü türlü meyve ağaçları diktim.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
26Zamanında toplanan demetler gibi,Mezara dinç gireceksin.
11Onlar diktiğin gün filizlenipErtesi sabah tomurcuklanabilir.Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
16Dünyaya nasıl geldiyse öyle gider insan.Bu da acı bir kötülüktür.Ne kazancı var yel için zahmet çekmekten?
12Çünkü gölge gibi gelip geçen kısa ve boş ömründe insana neyin yararlı olduğunu kim bilebilir? Bir adama kendisinden sonra güneşin altında neler olacağını kim söyleyebilir?
11Yaptığım bütün işlere,Çektiğim bütün emeklere bakınca,Gördüm ki, hepsi boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.Güneşin altında hiçbir kazanç yokmuş.