Yeremya 20:9
"Bir daha onu anmayacak,Onun adına konuşmayacağım" desem,Sözü kemiklerimin içine hapsedilmiş,Yüreğimde yanan bir ateş sanki.Onu içimde tutmaktan yoruldum,Yapamıyorum artık.
"Bir daha onu anmayacak,Onun adına konuşmayacağım" desem,Sözü kemiklerimin içine hapsedilmiş,Yüreğimde yanan bir ateş sanki.Onu içimde tutmaktan yoruldum,Yapamıyorum artık.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
8Çünkü konuştukça feryat ediyor,Şiddet diye, yıkım diye haykırıyorum.RABbin sözü yüzünden bütün gün yeriliyor,Gülünç duruma düşüyorum.
2Dilimi tutup sustum,Hep kaçındım konuşmaktan, yararı olsa bile.Acım alevlendi,
3Yüreğim tutuştu içimde,Ateş aldı derin derin düşünürken,Şu sözler döküldü dilimden:
10Birçoğunun, "Her yer dehşet içinde!Suçlayın! Suçlayalım onu!" diye fısıldaştığını duydum.Bütün güvendiğim insanlar düşmemi gözlüyor,"Belki kanar, onu yeneriz,Sonra da öcümüzü alırız" diyorlar.
13Ateş saldı yukarıdan,Kemiklerimin içine işledi ateş;Ağ serdi ayaklarıma,Geri çevirdi beni;Mahvetti, baygın kaldım bütün gün.
3Sustuğum süreceKemiklerim eridi,Gün boyu inlemekten.
10Yine avunur,Amansız derdime karşın sevinirdim,Çünkü Kutsal Olanın sözlerini yadsımadım.
11"Bu yüzden sessiz kalmayacak,İçimdeki sıkıntıyı dile getireceğim;Canımın acısıyla yakınacağım.
14Bu yüzden, Her Şeye Egemen RAB Tanrı diyor ki,"Madem böyle şeyler konuşuyorsunuz,Ben de sözümü ağzınıza ateş,Bu halkı da odun edeceğim;Ateş onları yakıp yok edecek.
19Yaramdan ötürü vay başıma gelen!Derdim iyileşmez!Ama, 'Dert benim derdim,Dayanmalıyım' dedim.
19Ah, içim, içim!Acıdan kıvranıyorum.Ah, yüreğim, yüreğim çarpıyor.Sessiz duramıyorum!Çünkü boru sesini, savaş naralarını işittim!
35O zaman konuşur, O'ndan korkmazdım,Ama bu durumda bir şey yapamam.
19Kim suçlayacak beni?Biri varsa susar, son soluğumu veririm.
29"Benim sözüm ateş gibi değil mi? Kayaları paramparça eden balyoz gibi değil mi?" RAB böyle diyor.
16Sözlerini bulur bulmaz yuttum,Bana neşe, yüreğime sevinç oldu.Çünkü seninim ben,Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı!
17Eğlenenlerin arasında oturmadım,Onlarla sevinip coşmadım.Elin üzerimde olduğu içinTek başıma oturdum,Çünkü beni öfkeyle doldurmuştun.
9Peygamberlere gelince,Yüreğim paramparça,Bütün kemiklerim titriyor.RABbin yüzünden,Onun kutsal sözleri yüzündenSarhoş gibi,Şaraba yenik düşen bir adam gibiyim.
6"Konuşsam bile acım dinmez,Sussam ne değişir?
2Ağzımı keskin kılıç yaptı,Elinin gölgesinde gizledi beni.Beni keskin bir ok yaptı,Kendi ok kılıfına sakladı.
18Üzüntüm avutulamaz,Yüreğim baygın,
15"Ne diyeyim? Bana seslenen de bunu yapan da Rabdir.Tattığım bu acılardan sonra daha dikkatli yaşayacağım.
11Bu yüzden RABbin öfkesiyle doluyum,Kendimi tutmaktan yoruldum."Sokaktaki çocukların,Toplanan gençlerin üzerine boşalt öfkeni.Nasıl olsa karı da koca da,Yaşlı da yıllarca yaşamış olan da kurtulamayacak.
9Adım uğruna öfkemi geciktiriyorum.Ünümden ötürü kendimi tutuyorum,Yoksa sizi yok ederdim.
9Büyük toplantıda müjdelerim senin zaferini,Sözümü esirgemem,Ya RAB, bildiğin gibi!
15"Ben de onlar gibi konuşayım" deseydim,Senin çocuklarına ihanet etmiş olurdum.
19Kesime götürülen uysal bir kuzu gibiydim. Bana düzen kurduklarını anlamamıştım. Şöyle diyorlardı: "Ağacı da meyvesini de yok edelim,Bir daha adı anılmasın diyeOnu yaşayanlar diyarından kesip atalım."
20Adaletle yargılayan,Yüreği ve düşünceyi sınayan,Her Şeye Egemen RAB,Davamı senin eline bırakıyorum.Onlardan alacağın öcü göreyim!
14"Uzun zamandır ses çıkarmadım,Sustum, kendimi tuttum.Ama şimdi feryat edeceğim doğuran kadın gibi,Nefesim tutulacak, kesik kesik soluyacağım.
14Su gibi dökülüyorum,Bütün kemiklerim oynaklarından çıkıyor;Yüreğim balmumu gibi içimde eriyor.
15Gücüm çömlek parçası gibi kurudu,Dilim damağıma yapışıyor;Beni ölüm toprağına yatırdın.
16Senin hizmetinde çoban olmaktan kaçınmadım,Felaket gününü de ben istemedim.Dudaklarımdan çıkan her sözü bilirsin, ya RAB.O söz zaten senin ağzındaydı.
23"Keşke şimdi sözlerim yazılsa,Kitaba geçseydi,
18Çünkü içim dolu,İçimdeki ruh beni zorluyor.
1Zaferi ışık gibi parlayıncaya,Kurtuluşu meşale gibi yanıncaya dekSiyon uğruna susmayacak,Yeruşalim uğruna sessiz kalmayacağım.
27Ancak beni dinlemez, Şabat Günü Yeruşalim kapılarından yük taşıyarak girer, o günü kutsal saymazsanız, kentin kapılarını ateşe vereceğim. Yeruşalim saraylarını yakıp yok edecek, hiç sönmeyecek ateş.' "
20Konuşmak istediğim Ona söylenebilir mi?Kimse yutulmak ister mi?
3Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor,Kemiklerim ateş gibi yanıyor.
49Bunun üzerine, "Ah, ey Egemen RAB!" dedim, "Onlar benim için, 'Simgesel öyküler anlatan adam değil mi bu?' diyorlar."
8Tükendim, ezildim alabildiğine,İnliyorum yüreğimin acısından.
22Akşam, Yeruşalimden kaçıp kurtulan adam gelmeden önce, RABbin eli üzerimdeydi, konuşamıyordum. Sabah o yanıma gelmeden RAB dilimi çözdü. Dilim açıldı, artık konuşabilirdim.
3Gördüklerimden ötürü belime ağrı saplandı,Doğuran kadının ağrıları gibi ağrılar tuttu beni.Duyduklarımdan sarsıldım,Gördüklerimden dehşete düştüm.
20Konuşup rahatlamalıyım,Ağzımı açıp yanıtlamalıyım.
20Gör, ya RAB, ne sıkıntılar çektiğimi,İçim kanıyor, yüreğim buruk,Çünkü çok asilik ettim;Dışarıda kılıç beni çocuklarımdan ayırmakta,İçerdeyse ölüm kol gezmekte.
14Duymaz,Ağzında yanıt bulunmaz bir adama döndüm.
9Sonra RAB elini uzatıp ağzıma dokundu, "İşte sözlerimi ağzına koydum" dedi,
27'Acılarımı unutayım,Üzgün çehremi değiştirip gülümseyeyim' desem,
12"Onun kolları, bacakları,Zorlu gücü, güzel yapısı hakkındaKonuşmadan edemeyeceğim.
17Haksız kazanç suçuna öfkelenip halkı cezalandırdım,Öfkeyle yüzümü çevirdim onlardan.Ne var ki, inatla kendi yollarından gittiler.
15"İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, 'İşte bu kente ve çevresindeki köylere sözünü ettiğim bütün felaketleri getireceğim. Çünkü dikbaşlılık edip sözümü dinlemediler.' "
13"Susun, bırakın ben konuşayım,Başıma ne gelirse gelsin.