Eyüp 27:19
Zengin olarak yatar, ama bu öyle sürmez,Gözlerini açtığında hepsi yok olup gitmiştir.
Zengin olarak yatar, ama bu öyle sürmez,Gözlerini açtığında hepsi yok olup gitmiştir.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
28Yıkılmış kentlerde,Taş yığınına dönmüş oturulmaz evlerde oturacak,
29Zengin olmayacak, serveti tükenecek,Malları ülkeye yayılmayacaktır.
20Dehşet onu sel gibi basar,Kasırga gece kapar götürür.
12İnsan da öyle, yatar, bir daha kalkmaz,Gökler yok oluncaya dek uyanmaz,Uyandırılmaz.
16Korkma biri zenginleşirse,Evinin görkemi artarsa.
17Çünkü ölünce hiçbir şey götüremez,Görkemi onunla mezara gitmez.
7Sonsuza dek yok olacak, kendi pisliği gibi;Onu görmüş olanlar, 'Nerede o?' diyecekler.
8Düş gibi uçacak, bir daha bulunamayacak,Gece görümü gibi yok olacak.
9Kendisini görmüş olan gözler bir daha onu görmeyecek,Yaşadığı yerde artık görünmeyecektir.
10Çocukları yoksulların lütfunu dileyecek,Malını kendi eliyle geri verecektir.
11Kemiklerini dolduran gençlik ateşiKendisiyle birlikte toprakta yatacak.
18Evini güve kozası gibi inşa eder,Bekçinin kurduğu çardak gibi.
20"Ama Tanrı ona, 'Ey akılsız!' dedi. 'Bu gece canın senden istenecek. Biriktirdiğin bu şeyler kime kalacak?'
21"Kendisi için servet biriktiren, ama Tanrı katında zengin olmayan kişinin sonu böyle olur."
19Atalarının kuşağına katılacak,Onlar ki asla ışık yüzü görmeyecekler.
24"Kuşkusuz düşenin dostu olmaz,Felakete uğrayıp yardım istediğinde.
8Şu anda bana bakan gözler bir daha beni görmeyecek,Senin gözlerin üzerimde olacak,Ama ben yok olacağım.
9Bir bulutun dağılıp gitmesi gibi,Ölüler diyarına inen bir daha çıkmaz.
10Bir daha evine dönmez,Bulunduğu yer artık onu tanımaz.
32Mezarlığa taşınır,Kabri başında nöbet tutulur.
7Kimi hiçbir şeyi yokken kendini zengin gösterir,Kimi serveti çokken kendini yoksul gösterir.
12Az yesin, çok yesin işçi rahat uyur,Ama zenginin malı zengini uyutmaz.
13Güneşin altında acı bir kötülük gördüm:Sahibinin zararına biriktirilenVe bir talihsizlikle yok olup giden servet.Böyle bir servet sahibi baba olsa bile,Oğluna bir şey bırakamaz.
6"Bir gölge gibi dolaşır insan,Boş yere çırpınır,Mal biriktirir, kime kalacağını bilmeden.
13Ömürlerini bolluk içinde geçirir,Esenlik içinde ölüler diyarına inerler.
15Sağ kalanlar hastalıktan ölüp gömülecek,Dul karıları ağlamayacaktır.
16Kötü insan kum gibi gümüş yığsa,Yığınla giysi biriktirse,
11Zengin kendini bilge sanır,Ama akıllı yoksul onun içini okur.
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
22"Bir gün yoksul adam öldü, melekler onu alıp İbrahimin yanına götürdüler. Sonra zengin adam da öldü ve gömüldü.
2Adam vardır, Tanrı kendisine mal, mülk, saygınlık verir, yerine gelmeyecek isteği yoktur. Ama Tanrı yemesine izin vermez; bir yabancı yer. Bu da boş ve acı bir derttir.
22Cimri servet peşinde koşar,Yoksulluğa uğrayacağını düşünmez.
26Toprakta birlikte yatarlar,Üzerlerini kurt kaplar.
7"İşte bu adam, Tanrıya sığınmak istemedi,Servetinin bolluğuna güvendi,Başkalarını yıkarak güçlendi!"
21Yediğinden artakalan olmadı,Bu yüzden bolluğu uzun sürmeyecek.
19Zenginliğin ya da bütün gücün yeter miSıkıntı çekmeni önlemeye?
36Geçip gitti, yok oldu,Aradım, bulunmaz oldu.
17Ülkede anısı yok olacak,Adı dünyadan silinecek.
18Işıktan karanlığa sürülecek,Dünyadan kovulacak.
22Tanrı, gücüyle zorbaları yok eder,Harekete geçince zorbaların yaşama umudu kalmaz.
5Ne güneş yüzü görüyor, ne de bir şey tanıyor. Öbür adam iki kez biner yıl yaşasa bile mutluluk duymaz, düşük çocuk ondan rahattır. Hepsi aynı yere gitmiyor mu?
11Yumurtlamadığı yumurtaların üzerinde oturan keklik nasılsa,Haksız servet edinen kişi de öyledir.Yaşamının ortasında serveti onu bırakır,Yaşamının sonunda kendisi aptal çıkar.
10Kuşkusuz herkes biliyor bilgelerin öldüğünü,Aptallarla budalaların yok olduğunu.Mallarını başkalarına bırakıyorlar.
2Çiçek gibi açıp solar,Gölge gibi gelip geçer.
24Çünkü zenginlik kalıcı değildirVe taç kuşaktan kuşağa geçmez.
28Zenginliğine güvenen tepetaklak gidecek,Oysa doğrular dalındaki yaprak gibi gelişecek.
23Biri gücünün doruğunda ölür,Büsbütün rahat ve kaygısız.
21Oysa onlar gelmeyen ölümü özler,Onu define arar gibi ararlar;