Agitlar 4:5
Onlar ki, yemeğin en iyisini yerlerdi,Sokaklarda perişan oldular;Onlar ki, al giysiler içinde büyüdüler,Çöp yığınlarını kapışır oldular.
Onlar ki, yemeğin en iyisini yerlerdi,Sokaklarda perişan oldular;Onlar ki, al giysiler içinde büyüdüler,Çöp yığınlarını kapışır oldular.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
3Çakallar bile meme verip yavrularını emzirir,Ama halkım çöldeki devekuşları kadar acımasız oldu.
4Susuzluktan emzikteki bebeklerin dili damağına yapışıyor,Çocuklar ekmek istiyor, veren yok.
8Şimdiyse görünüşleri kömürden kara,Sokaklarda tanınmaz oldular.Bir deri bir kemiğe döndüler, odun gibi kurudular.
9Kılıçla öldürülenler kıtlıktan ölenlerden mutludur,Çünkü kıtlıktan ölenler tarla ürününün yokluğundan yıpranarak erimekteler.
10Merhametli kadınlar çocuklarını elleriyle pişirdiler,Halkım kırılırken yiyecek oldu bu kendilerine.
5Toklar yiyecek uğruna gündelikçi olur,Açlar doyurulur.Kısır kadın yedi çocuk doğururken,Çok çocuklu kadın kimsesiz kalır.
6Halkımın suçu el değmeden, bir anda yıkılanSodomun günahından daha büyüktür.
4Ey sizler, fildişi süslü yataklara uzananlar,Sedirlere serilenler,Seçme kuzular, besili buzağılar yiyenler,
9Öksüz memeden uzaklaştırılıyor,Düşkünün bebeği rehin alınıyor.
10Giysisiz, çıplak dolaşıyor,Aç karnına demet taşıyorlar.
11Teraslar arasında zeytin eziyor,Susuzluktan kavrulurkenŞarap için üzüm sıkıyorlar.
11Gözlerim tükenmekte ağlamaktan,İçim kanıyor;Halkımın yıkımındanYüreğim sızlıyor,Çünkü kent meydanlarında çocuklarla bebekler bayılmakta.
12Kent meydanlarında yaralılar gibi bayılıpCan çekişirken annelerinin bağrında,"Ekmekle şarap nerede?" diye soruyorlar annelerine.
4Çocukları güvenlikten uzak,Mahkeme kapısında ezilir,Savunan çıkmaz.
5Ürününü açlar yer,Dikenler arasındakini bile toplarlar;Mallarını susamışlar yutmak ister. "Tuzak".
17Kuzular kendi otlaklarındaymış gibi otlayacak, zenginlerin ıssız kalan konutlarını yabancılar ele geçirecek.
14Sokaklarda körler gibi dolaşıyorlar,Kanla kirlendikleri için kimse giysilerine dokunamıyor.
3Yoksulluktan, açlıktan bitkindiler,Akşam çölde, ıssız çorak yerlerde kök kemiriyorlardı.
4"Ölümcül hastalıklardan ölecekler. Onlar için yas tutulmayacak, gömülmeyecekler. Cesetleri toprağın üzerinde gübre gibi kalacak. Kılıçla, kıtlıkla yok olacaklar; cesetleri yırtıcı kuşlara, yabanıl hayvanlara yem olacak."
19Başına çifte felaket geldi, kim başsağlığı dileyecek?Yıkım ve kırım, kıtlık ve kılıç.Nasıl avutayım seni?
20Oğulların baygın, ağa düşmüş ahular gibiHer sokak başında yatıyor.RABbin öfkesine deTanrının azarlayışına da doymuşlar.
11Halkı inleyip ekmek arıyor,Yeniden güçlerine kavuşmak içinDeğerli neleri varsa ekmekle değiştiler;"Bak da gör, ya RAB, ne kadar sefil oldum."
5İnsan insana, komşu komşuya haksızlık edecek.Genç yaşlıya,Sıradan adam onurlu kişiyeHayasızca davranacak.
14Yiyecek, ama doymayacaksınız.Aç kalacak karnınız,Biriktireceksiniz, ama saklayamayacaksınız.Koruyabildiğinizi kılıçla yok edeceğim.
5Kimse bunlardan birini yapacak kadar sana acımadı, sevecenlik göstermedi. Senden tiksindikleri için doğduğun gün seni kıra attılar.
30Ey sen, viran olmuş kent,Kırmızı giysiler giymekle,Altın süsler bezenmekle,Gözüne sürme çekmekle ne elde edeceksin?Kendini böyle güzelleştirmen boşuna.Oynaşların seni küçümsüyor,Canını almak istiyorlar.
4Suç işleyenler görmüyor mu?Halkımı ekmek yer gibi yiyor,Tanrıya yakarmıyorlar.
11Yoksulu ezdiğiniz,Ondan zorla buğday kopardığınız içinYaptığınız yontma taş evlerde oturmayacak,Diktiğiniz güzel bağların şarabını içmeyeceksiniz.
10Öyleyken tutsak düştü, halkı sürüldü.Yavruları köşe başlarında paramparça edildi. Soyluları için kura çekildi,Zincire vuruldu ileri gelenleri.
17Yiyeceği de suyu da azalacak. Hepsi şaşkınlığa düşecek, günahları içinde eriyip yok olacak.
10Yıkıldı, yerle bir oldu, viraneye döndü Ninova.Eriyor yürekler, Bükülüyor dizler, titriyor bedenler,Herkesin beti benzi soluyor.
7Onlar ki,Yoksulun başını toz toprak içinde çiğnerVe mazlumun hakkını bir yana iterler.Baba oğul aynı kızla yatarakKutsal adımı kirletirler.
4Dinleyin bunu, ey yoksulu çiğneyenler,Ülkedeki mazlumları yok edenler!
7Bu yüzden şimdi bunlarSürgüne gideceklerin başını çekecekler;Sona erecek sedire serilenlerin cümbüşü.
4Yoksulları yoldan saptırıyor,Ülkenin düşkünlerini gizlenmeye zorluyorlar.
5Bakın, yoksullar çöldeki yaban eşekleri gibiYiyecek bulmak için erkenden işe çıkıyorlar,Çocuklarına yiyeceği kırlar sağlıyor.
4Dünya kuruyup büzülüyor,Yeryüzü solup büzülüyor,Dünyadaki soylular güçlerini yitiriyor.
17Yedikleri ekmek kötülük,İçtikleri şarap zorbalık ürünüdür.
11Siyonda kadınların,Yahuda kentlerinde erden kızların ırzına geçtiler.
12Güzel tarlalar, verimli asmalar,Halkımın diken ve çalı bitmiş toprakları için,Neşeli kentteki mutluluk dolu evler için göğsünüzü dövün.
8Sofralar kusmuk dolu, pisliğe bulaşmamış yer yok!
28Yıkılmış kentlerde,Taş yığınına dönmüş oturulmaz evlerde oturacak,
10Yiyecekler, ama doymayacaklar,Zina edecekler, ama çoğalmayacaklar.Çünkü RABbi dinlemekten vazgeçtiler.
19Gümüşlerini sokağa atacaklar. Altınları kirli sayılacak. RABbin öfkesini boşalttığı gün onları ne altınları, ne gümüşleri kurtarabilir. Bunlarla ne açlıklarını giderebilir, ne karınlarını doyurabilirler. Altın ve gümüş onları suça sürükledi.
4Suç işleyenlerin hiçbiri görmüyor mu?Halkımı ekmek yer gibi yiyor,RABbe yakarmıyorlar.
8Halkımın günahlarıylafı besleniyorlar,Onların suç işlemesini istiyorlar. "Günah sunusu" anlamına gelir (bkz. Lev.6:25-30).
23Yoksulun tarlası bol ürün verebilir,Ama haksızlık bunu alıp götürür.
26Ey halkım, çula sarın,Kül içinde yuvarlan.Biricik oğul için yas tutar gibiAcı acı dövün.Çünkü yok edici ansızın gelecek üzerimize.
28Semirip parladılar,Yaptıkları kötülüklerle sınırı aştılar.Kazanabilecekleri halde öksüzün davasına bakmıyor,Yoksulun hakkını savunmuyorlar.
7Ülkeniz ıssız, kentleriniz ateşe verilmiş.Yabancılar topraklarınızıGözünüzün önünde yiyip bitiriyor!Sanki ülkenin kökünü kazımışlar.