Agitlar 4:8
Şimdiyse görünüşleri kömürden kara,Sokaklarda tanınmaz oldular.Bir deri bir kemiğe döndüler, odun gibi kurudular.
Şimdiyse görünüşleri kömürden kara,Sokaklarda tanınmaz oldular.Bir deri bir kemiğe döndüler, odun gibi kurudular.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
9Çöldeki kılıçlı haydutlar yüzündenEkmeğimizi canımız pahasına kazanıyoruz.
10Kıtlığın yakıcı sıcağındanDerimiz fırın gibi kızardı.
11Siyonda kadınların,Yahuda kentlerinde erden kızların ırzına geçtiler.
30Derim karardı, soyuluyor,Kemiklerim ateşten yanıyor.
5Onlar ki, yemeğin en iyisini yerlerdi,Sokaklarda perişan oldular;Onlar ki, al giysiler içinde büyüdüler,Çöp yığınlarını kapışır oldular.
6Halkımın suçu el değmeden, bir anda yıkılanSodomun günahından daha büyüktür.
7Beyleri kardan temiz, sütten aktılar,Bedence mercandan kızıl, laciverttaşı kadar biçimliydiler.
21Eti erir, görünmez olur,Gözükmeyen kemikleri ortaya çıkar.
6Uluslar onların karşısında dehşete düşüyor;Herkesin beti benzi soluyor.
16Eriyen buzlarla taşan,Kar sularıyla beslenen,
17Ama kurak mevsimde akmayan,Sıcakta yataklarında tükenen dereler...İşte öyle aldattılar beni.
5Esmerim ben, ama güzelim,Ey Yeruşalim kızları!Kedarın çadırları gibi,Süleymanın çadır bezleri gibi kara.
6Bakmayın esmer olduğuma,Güneş kararttı beni.Çünkü kızdılar bana erkek kardeşlerim,Bağlara bakmakla görevlendirdiler.Ama kendi bağıma bakmadım.
9Kılıçla öldürülenler kıtlıktan ölenlerden mutludur,Çünkü kıtlıktan ölenler tarla ürününün yokluğundan yıpranarak erimekteler.
10Yıkıldı, yerle bir oldu, viraneye döndü Ninova.Eriyor yürekler, Bükülüyor dizler, titriyor bedenler,Herkesin beti benzi soluyor.
5Bir deri bir kemiğe döndümAcı acı inlemekten.
11Başı saf altın,Kakülleri kıvır kıvır, kuzgun gibi siyah.
18Çul kuşanacak, dehşete düşecekler. Yüzleri utançtan kızaracak, başları tıraş edilecek.
2Siz ki iyiden nefret eder, kötüyü seversiniz.Halkımın derisini yüzer, etini kemiğinden sıyırırsınız.
3Halkımın derisini yüzer, etini yersiniz.Kemiklerini kırar,Tencerede, kazanda haşlanacak et gibi doğrarsınız."
7Şişmanlıktan gözleri dışarı fırlar,İçleri kötülük kazanı gibi kaynar.
9Yüzlerindeki ifade onlara karşı tanıklık ediyor.Sodom gibi günahlarını açıkça söylüyor, gizlemiyorlar.Vay onların haline!Çünkü bu felaketi başlarına kendileri getirdiler.
16Hırsızlar karanlıkta evleri deler,Gündüz gizlenir, ışık nedir bilmezler.
17Çünkü zifiri karanlık, sabahıdır onların,Karanlığın dehşetiyle dostturlar.
21Halkımın yarasından ben de yaralandım.Yasa büründüm, dehşete düştüm.
4Etimi, derimi yıprattı, kemiklerimi kırdı.
3Yoksulluktan, açlıktan bitkindiler,Akşam çölde, ıssız çorak yerlerde kök kemiriyorlardı.
5Bedenimi kurt, kabuk kaplamış,Çatlayan derimden irin akıyor.
5Karanlık ve ölüm gölgesi sahip çıksın o güne,Bulut çöksün üzerine;Işığını karanlık söndürsün.
14Sokaklarda körler gibi dolaşıyorlar,Kanla kirlendikleri için kimse giysilerine dokunamıyor.
22dünyaya da baksalar sıkıntıdan, karanlıktan, korkunç karanlıktan başka bir şey görmeyecekler. Kovulacakları yer koyu karanlıktır.
6Bedeniniz tepeden tırnağa sağlıksız,Taze darbe izleriyle, yara bereyle dolu,Temizlenmemiş, yağla yumuşatılmamış, sarılmamış.
7Ülkeniz ıssız, kentleriniz ateşe verilmiş.Yabancılar topraklarınızıGözünüzün önünde yiyip bitiriyor!Sanki ülkenin kökünü kazımışlar.
14"Bak, hepsi anızdan farksız,Ateş yakacak onları.Canlarını alevden kurtaramayacaklar.Ne ısınmak için kor,Ne de karşısında oturulacak ateş olacak.
7Asmalarımı harap ettiler,İncir ağaçlarımı mahvettiler, Kabuklarını soyup yere attılar.Soyulan dallar bembeyaz.
12Anlattıklarınız kül kadar değersizdir,Savunduklarınızsa çamurdan farksız.
14Gündüz karanlığa toslar,Öğlen, geceymiş gibi el yordamıyla ararlar.
17Yiyeceği de suyu da azalacak. Hepsi şaşkınlığa düşecek, günahları içinde eriyip yok olacak.
10Giysisiz, çıplak dolaşıyor,Aç karnına demet taşıyorlar.
11Teraslar arasında zeytin eziyor,Susuzluktan kavrulurkenŞarap için üzüm sıkıyorlar.
23Etinin katmerleri birbirine yapışmış,Sertleşmiş üzerinde, kımıldamazlar.
30Yüksek sesle haykırıpSenin için acı acı ağlayacaklar;Başlarına toprak serpecek,Külde yuvarlanacaklar.
7Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi,Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına.
23Gözleri kararsın, göremesinler!Bellerini hep bükük tut!
20Ömürleri sabahtan akşama varmaz,Kimse farkına varmadan sonsuza dek yok olurlar.
8Beni sıkıp buruşturdun, bana karşı tanık oldu bu;Zayıflığım kalkmış tanıklık ediyor bana karşı.
14Genç yaşta ölüp giderler,Yaşamları putperest tapınaklarında fuhşu iş edinmiş erkekler arasında sona erer.
16Oklarının kılıfı açık bir mezar gibidir,Hepsi birer yiğittir.
9Gücünü yabancılar yedi,Farkında değil;Saçlarına ak düştü,Farkında değil.