Eyüp 33:21
Eti erir, görünmez olur,Gözükmeyen kemikleri ortaya çıkar.
Eti erir, görünmez olur,Gözükmeyen kemikleri ortaya çıkar.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
19İnsan yatağında acılarla,Kemiklerinde dinmez sızılarla yola getirilir.
20Öyle ki, içi yemek kaldırmaz,En lezzetli yiyecekten tiksinir.
22Canı çukura,Hayatı ölüm meleklerine yaklaşır.
4Etimi, derimi yıprattı, kemiklerimi kırdı.
3Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor,Kemiklerim ateş gibi yanıyor.
4Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu,Ekmek yemeyi bile unuttum.
5Bir deri bir kemiğe döndümAcı acı inlemekten.
22Ancak kendi canının acısını duyar,Yalnız kendisi için yas tutar."
12Gücünü kıtlık kemirecek,Tökezleyince, felaket yanında bitiverecek.
13Derisini hastalık yiyecek,Kollarıyla bacaklarını ölüm yutacak.
14Güvenli çadırından atılacak,Dehşet kralının önüne sürüklenecek.
5Bedenimi kurt, kabuk kaplamış,Çatlayan derimden irin akıyor.
28"Oysa insan telef olmuş, çürük bir şey,Güve yemiş giysi gibidir.
11Kemiklerini dolduran gençlik ateşiKendisiyle birlikte toprakta yatacak.
28Yıkılmış kentlerde,Taş yığınına dönmüş oturulmaz evlerde oturacak,
29Zengin olmayacak, serveti tükenecek,Malları ülkeye yayılmayacaktır.
24Bedeni iyi beslenmiş,İlikleri dolu.
25Ötekiyse acı içinde ölür,İyilik nedir hiç tatmamıştır.
8Şimdiyse görünüşleri kömürden kara,Sokaklarda tanınmaz oldular.Bir deri bir kemiğe döndüler, odun gibi kurudular.
20Bir deri bir kemiğe döndüm,Ölümün eşiğine geldim.
10Ömrüm acıyla,Yıllarım iniltiyle tükeniyor,Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor,Kemiklerim eriyor.
23Etinin katmerleri birbirine yapışmış,Sertleşmiş üzerinde, kımıldamazlar.
24Dizlerim titriyor oruç tutmaktan;Bir deri bir kemiğe döndüm.
7Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi,Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına.
14Su gibi dökülüyorum,Bütün kemiklerim oynaklarından çıkıyor;Yüreğim balmumu gibi içimde eriyor.
15Gücüm çömlek parçası gibi kurudu,Dilim damağıma yapışıyor;Beni ölüm toprağına yatırdın.
17Geceleri kemiklerim sızlıyor,Beni kemiren acılar hiç durmuyor.
18Tanrının şiddetiÜzerimdeki giysiye dönüştü,Gömleğimin yakası gibi beni sıkıyor.
11Ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde,Etinle bedenin tükendiğinde.
17Ömrü boyunca büyük üzüntü, hastalık, öfke içindeKaranlıkta yiyor.
21Yediğinden artakalan olmadı,Bu yüzden bolluğu uzun sürmeyecek.
7Böyle yiyeceklere dokunmak istemiyorum,Beni hasta ediyorlar.
26Derim yok olduktan sonra,Yeni bedenimle Tanrıyı göreceğim.
3Halkımın derisini yüzer, etini yersiniz.Kemiklerini kırar,Tencerede, kazanda haşlanacak et gibi doğrarsınız."
30Derim karardı, soyuluyor,Kemiklerim ateşten yanıyor.
25Eti çocuk eti gibi yenilenir,Gençlik günlerine döner.
20Rahim onları unutacak,Kurtlara yem olacak,Bir daha anılmayacaklar.Haksızlık bir ağaç gibi kırılacak.
8"Başına öyle kötü bir şey geldi ki" diyorlar,"Yatağından kalkamaz artık."
14Yediği yiyecek midesinde ekşiyecek,İçinde kobra zehirine dönüşecek.
11Yollarımı saptırdı, paraladı,Mahvetti beni.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
7Çünkü belim ateş içinde,Sağlığım bozuk.
18İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden,Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı.
7Sonsuza dek yok olacak, kendi pisliği gibi;Onu görmüş olanlar, 'Nerede o?' diyecekler.
13Ateş saldı yukarıdan,Kemiklerimin içine işledi ateş;Ağ serdi ayaklarıma,Geri çevirdi beni;Mahvetti, baygın kaldım bütün gün.
23'Nerede?' diyerek ekmek ardınca dolaşır,Karanlık günün yanıbaşında olduğunu bilir.
26Koyu karanlık onun hazinelerini gözlüyor.Körüklenmemiş ateş onu yiyip bitirecek,Çadırında artakalanı tüketecek.
22Kolum omuzumdan düşsün,Kol kemiğim kırılsın.
32Mezarlığa taşınır,Kabri başında nöbet tutulur.
9Kendisini görmüş olan gözler bir daha onu görmeyecek,Yaşadığı yerde artık görünmeyecektir.