Eyüp 33:20
Öyle ki, içi yemek kaldırmaz,En lezzetli yiyecekten tiksinir.
Öyle ki, içi yemek kaldırmaz,En lezzetli yiyecekten tiksinir.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
21Eti erir, görünmez olur,Gözükmeyen kemikleri ortaya çıkar.
22Canı çukura,Hayatı ölüm meleklerine yaklaşır.
7Böyle yiyeceklere dokunmak istemiyorum,Beni hasta ediyorlar.
18Canlarını çukurdan,Hayatlarını ölümden kurtarmak için.
19İnsan yatağında acılarla,Kemiklerinde dinmez sızılarla yola getirilir.
18İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden,Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı.
24Bedeni iyi beslenmiş,İlikleri dolu.
25Ötekiyse acı içinde ölür,İyilik nedir hiç tatmamıştır.
22Ancak kendi canının acısını duyar,Yalnız kendisi için yas tutar."
12Gücünü kıtlık kemirecek,Tökezleyince, felaket yanında bitiverecek.
13Derisini hastalık yiyecek,Kollarıyla bacaklarını ölüm yutacak.
7Tok insanın canı balı bile çekmez,Aç kişiye en acı şey tatlı gelir.
17Ömrü boyunca büyük üzüntü, hastalık, öfke içindeKaranlıkta yiyor.
14Yediği yiyecek midesinde ekşiyecek,İçinde kobra zehirine dönüşecek.
20"Hırsı yüzünden rahat nedir bilmedi,Serveti onu kurtaramayacak.
21Yediğinden artakalan olmadı,Bu yüzden bolluğu uzun sürmeyecek.
15Öyle ki, boğulmayı,Ölmeyi şu yaşama yeğliyorum.
16Yaşamımdan tiksiniyor,Sonsuza dek yaşamak istemiyorum;Çek elini benden, çünkü günlerimin anlamı kalmadı.
4Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu,Ekmek yemeyi bile unuttum.
5Bir deri bir kemiğe döndümAcı acı inlemekten.
20"Niçin sıkıntı çekenlere ışık,Acı içindekilere yaşam verilir?
24Dizlerim titriyor oruç tutmaktan;Bir deri bir kemiğe döndüm.
4Etimi, derimi yıprattı, kemiklerimi kırdı.
25Doğru kişinin yeterince yiyeceği vardır,Kötünün karnıysa aç kalır.
23Karnını tıka basa doyurduğunda,Tanrı kızgın öfkesini ondan çıkaracak,Üzerine gazap yağdıracak.
17Yiyeceği de suyu da azalacak. Hepsi şaşkınlığa düşecek, günahları içinde eriyip yok olacak.
5Bedenimi kurt, kabuk kaplamış,Çatlayan derimden irin akıyor.
3Onun lezzetli yemeklerini çekmesin canın,Böyle yemeğin ardında hile olabilir.
11Halkı inleyip ekmek arıyor,Yeniden güçlerine kavuşmak içinDeğerli neleri varsa ekmekle değiştiler;"Bak da gör, ya RAB, ne kadar sefil oldum."
28Yıkılmış kentlerde,Taş yığınına dönmüş oturulmaz evlerde oturacak,
16"Şimdi tükeniyorum,Acı günler beni ele geçirdi.
15Beni acıya doyurdu,Bana doyasıya pelinsuyu içirdi.
16Dişlerimi çakıl taşlarıyla kırdı,Kül içinde diz çöktürdü bana.
10Ömrüm acıyla,Yıllarım iniltiyle tükeniyor,Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor,Kemiklerim eriyor.
6Cimrinin verdiği yemeği yeme,Lezzetli yemeklerini çekmesin canın.
24Çünkü iniltim ekmekten önce geliyor,Su gibi dökülmekte feryadım.
11Kemiklerini dolduran gençlik ateşiKendisiyle birlikte toprakta yatacak.
15Gücüm çömlek parçası gibi kurudu,Dilim damağıma yapışıyor;Beni ölüm toprağına yatırdın.
31Evimdeki insanlar, 'Eyüpün verdiği etleKarnını doyurmayan var mı?' diye sormadıysa,
9Kılıçla öldürülenler kıtlıktan ölenlerden mutludur,Çünkü kıtlıktan ölenler tarla ürününün yokluğundan yıpranarak erimekteler.
9Kızıp öfkelendiğin içinKülü ekmek gibi yiyor,İçeceğime gözyaşı katıyorum.Beni kaldırıp bir yana attın.
5Aç, susuz,Sefil oldular.
20Bir deri bir kemiğe döndüm,Ölümün eşiğine geldim.
11Ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde,Etinle bedenin tükendiğinde.
19Böylece onları ölümden kurtarır,Kıtlıkta yaşamalarını sağlar.
25Çünkü yere serildik,Bedenimiz toprağa yapıştı.
28"Oysa insan telef olmuş, çürük bir şey,Güve yemiş giysi gibidir.
35Halk Davutun yanına varıp akşam olmadan bir şeyler yemesi için üstelediyse de, Davut ant içerek şöyle dedi: "Güneş batmadan ekmek ya da başka herhangi bir şey tatmayacağım. Yoksa Tanrı bana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın!"
55yediği çocuklarının etini onların hiçbiriyle paylaşmayacak. Çünkü düşmanın kuşatma sırasında sizi sıkıştırması yüzünden kentlerinizde hiç yiyecek kalmayacak.
17Sarayın ileri gelenleri onu yerden kaldırmaya geldiler. Ama Davut kalkmak istemedi, onlarla yemek de yemedi.