Luka 14:35
Ne toprağa, ne de gübreye yarar; onu çöpe atarlar. İşitecek kulağı olan işitsin."
Ne toprağa, ne de gübreye yarar; onu çöpe atarlar. İşitecek kulağı olan işitsin."
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
33Aynı şekilde sizden kim varını yoğunu gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz.
34"Tuz yararlıdır. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha nasıl o tadı kazanabilir?
13"Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ona nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp ayak altında çiğnenmekten başka işe yaramaz.
14"Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez.
15Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar.
15Kulağı olan, işitsin!
23İşitecek kulağı olan işitsin!"
24İsa şöyle devam etti: "İşittiklerinize dikkat edin! Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız. Hatta size daha fazlası verilecek.
25Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, elindeki de alınacak."
9Kulağı olan işitsin!"
9Sonra İsa şunu ekledi: "İşitecek kulağı olan işitsin!"
18Bunun için, nasıl dinlediğinize dikkat edin. Kimde varsa, ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde var sandığı bile elinden alınacak."
50Tuz yararlıdır. Ama tuz tuzluluğunu yitirirse, bir daha ona nasıl tat verebilirsiniz? İçinizde tuz olsun ve birbirinizle barış içinde yaşayın!"
6"Kutsal olanı köpeklere vermeyin. İncilerinizi domuzların önüne atmayın. Yoksa bunları ayaklarıyla çiğnedikten sonra dönüp sizi parçalayabilirler."
13İsa şu karşılığı verdi: "Göksel Babamın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir.
14Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre kılavuzluk ederse, ikisi de çukura düşer."
18"Şimdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin.
19Kim göksel egemenlikle ilgili sözü işitir de anlamazsa, kötü olan gelir, onun yüreğine ekileni söker götürür. Yol kenarına ekilen tohum işte budur.
12Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek, bolluğa kavuşturulacak. Ama kimde yoksa, elindeki de alınacak.
13Onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü, 'Gördükleri halde görmezler, Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.'
14"Böylece Yeşayanın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu: 'Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!
49Ama sözlerimi duyup da uygulamayan kişi, evini temel koymaksızın toprağın üzerine kuran adama benzer. Kabaran ırmak saldırınca ev hemen çöker. Evin yıkılışı da korkunç olur."
43Doğru kişiler o zaman Babalarının egemenliğinde güneş gibi parlayacaklar. Kulağı olan işitsin!"
21Onlara, "Kandili, tahıl ölçeğinin ya da yatağın altına koymak için mi getirirler?" dedi. "Kandilliğe koymak için değil mi?
10İsa, halkı yanına çağırıp onlara, "Dinleyin ve şunu belleyin" dedi.
11"Ağızdan giren şey insanı kirletmez. İnsanı kirleten ağızdan çıkandır."
14Sizi kabul etmez, sözlerinizi dinlemezlerse o evden ya da kentten ayrılırken, ayaklarınızın tozunu silkin.
17"Ağza giren her şeyin mideye indiğini, oradan da helaya atıldığını bilmiyor musunuz?
8Kimi ise iyi toprağa düştü, büyüyünce yüz kat ürün verdi." Bunları söyledikten sonra, "İşitecek kulağı olan işitsin!" diye seslendi.
30Şu yararsız köleyi dışarıya, karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.' "
9Kulağı olan işitsin!
15Böylece, onu bağdan dışarı atıp öldürdüler. "Bu durumda bağın sahibi onlara ne yapacak?
16Gelip o bağcıları yok edecek, bağı da başkalarına verecek." Halk bunu duyunca, "Tanrı korusun!" dedi.
39İsa onlara şu benzetmeyi de anlattı: "Kör köre kılavuzluk edebilir mi? İkisi de çukura düşmez mi?
12Öyle ki, 'Bakıp bakıp görmesinler, Duyup duyup anlamasınlar da, Dönüp bağışlanmasınlar.' "
9Gelecek yıl meyve verirse, ne iyi; vermezse, onu kesersin.' "
48Ağ dolunca onu kıyıya çekerler. Oturup işe yarayan balıkları kaplara koyar, yaramayanları atarlar.
26Bu sözlerimi duyup da uygulamayan herkes, evini kum üzerine kuran budala adama benzer.
29" 'Hayır' dedi adam. 'Deliceleri toplarken belki buğdayı da sökersiniz.
16"Ama ne mutlu size ki, gözleriniz görüyor, kulaklarınız işitiyor!
33"Hiç kimse kandil yakıp onu gizli yere ya da tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, içeri girenler ışığı görsünler diye onu kandilliğe koyar.
12Yol kenarındakiler sözü işiten kişilerdir. Ama sonra İblis gelir, inanıp kurtulmasınlar diye sözü yüreklerinden alır götürür.
41İsaya şu karşılığı verdiler: "Bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yok edecek; bağı da, ürününü kendisine zamanında verecek olan başka bağcılara kiralayacak."
8Böylece onu yakaladılar, öldürüp bağdan dışarı attılar.
18Gözleriniz olduğu halde görmüyor musunuz? Kulaklarınız olduğu halde işitmiyor musunuz? Hatırlamıyor musunuz, beş ekmeği beş bin kişiye bölüştürdüğümde kaç sepet dolusu yemek fazlası topladınız?" "On iki" dediler.
33"Ya ağacı iyi, meyvesini de iyi sayın; ya da ağacı kötü, meyvesini de kötü sayın. Çünkü her ağaç meyvesinden tanınır.