Matta 15:26
İsa ona, "Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir" dedi.
İsa ona, "Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir" dedi.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
25Küçük kızı kötü ruha tutulmuş bir kadın, İsayla ilgili haberi duyar duymaz geldi, ayaklarına kapandı.
26Yahudi olmayan bu kadın Suriye-Fenike ırkındandı. Kızından cini kovması için İsaya rica etti.
27İsa ona, "Bırak, önce çocuklar doysunlar" dedi. "Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir."
28Kadın buna karşılık, "Haklısın, Rab" dedi. "Ama köpekler de sofranın altında çocukların ekmek kırıntılarını yer."
29İsa ona, "Bu sözden ötürü cin kızından çıktı, gidebilirsin" dedi.
27Kadın, "Haklısın, ya Rab" dedi. "Ama köpekler de efendilerinin sofrasından düşen kırıntıları yer."
28O zaman İsa ona şu karşılığı verdi: "Ey kadın, imanın büyük! Dilediğin gibi olsun." Ve kadının kızı o saatte iyileşti.
29İsa oradan ayrıldı, Celile Gölünün kıyısından geçerek dağa çıkıp oturdu.
22O yöreden Kenanlı bir kadın İsaya gelip, "Ya Rab, ey Davut Oğlu, halime acı! Kızım cine tutuldu, çok kötü durumda" diye feryat etti.
23İsa kadına hiçbir karşılık vermedi. Öğrencileri yaklaşıp, "Sal şunu, gitsin!" diye rica ettiler. "Arkamızdan bağırıp duruyor."
24İsa, "Ben yalnız İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim" diye yanıtladı.
25Kadın ise yaklaşıp, "Ya Rab, bana yardım et!" diyerek Onun önünde yere kapandı.
6"Kutsal olanı köpeklere vermeyin. İncilerinizi domuzların önüne atmayın. Yoksa bunları ayaklarıyla çiğnedikten sonra dönüp sizi parçalayabilirler."
6Bunun yerine, İsrail halkının yitik koyunlarına gidin.
37İsa ise, "Onlara siz yiyecek verin" diye karşılık verdi. Öğrenciler İsaya, "Gidip iki yüz dinarlık ekmek alıp onlara yedirelim mi yani?" diye sordular.
13İsa, "Onlara siz yiyecek verin" dedi. "Beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok" dediler. "Yoksa bunca halk için yiyecek almaya biz mi gidelim?"
16"Siz de mi hâlâ anlamıyorsunuz?" diye sordu İsa.
16İsa, "Gitmelerine gerek yok, onlara siz yiyecek verin" dedi.
33Öğrenciler kendisine, "Böyle ıssız bir yerde bu kadar kalabalığı doyuracak ekmeği nereden bulalım?" dediler.
10İsa, halkı yanına çağırıp onlara, "Dinleyin ve şunu belleyin" dedi.
4Öğrencileri buna karşılık, "Böyle ıssız bir yerde bu kadar kişiyi doyuracak ekmeği insan nereden bulabilir?" dediler.
14Kalabalığın yanına vardıklarında bir adam İsaya yaklaşıp önünde diz çöktü.
35Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu.
36Yedi ekmekle balıkları aldı, şükredip bunları böldü, öğrencilerine verdi. Onlar da halka dağıttılar.
3İsa onlara şöyle karşılık verdi: "Davutla yanındakiler acıkınca Davutun ne yaptığını okumadınız mı?
16Delikanlı, domuzların yediği keçiboynuzlarıyla karnını doyurmaya can atıyordu. Ama hiç kimse ona bir şey vermedi.
18Ruh onu nerede yakalarsa yere çarpıyor. Çocuk ağzından köpükler saçıyor, dişlerini gıcırdatıyor ve kaskatı kesiliyor. Ruhu kovmaları için öğrencilerine başvurdum, ama başaramadılar."
39Önden gidenler onu azarlayarak susturmak istedilerse de o, "Ey Davut Oğlu, halime acı!" diyerek daha çok bağırdı.
40İsa durup adamın kendisine getirilmesini buyurdu. Adam yaklaşınca İsa, "Senin için ne yapmamı istiyorsun?" diye sordu. O da, "Ya Rab, gözlerim görsün" dedi.
5İsa, "Çocuklar, balığınız yok mu?" diye sordu. "Yok" dediler.
36İsa onlara, "Sizin için ne yapmamı istiyorsunuz?" diye sordu.
25Kalabalık halk toplulukları İsayla birlikte yol alıyordu. İsa dönüp onlara şöyle dedi: "Biri bana gelip de babasını, annesini, karısını, çocuklarını, kardeşlerini, hatta kendi canını bile gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz.
11Ben size, 'Ferisilerin ve Sadukilerin mayasından kaçının' derken, ekmekten söz etmediğimi nasıl olur da anlamazsınız?"
26Petrusun, "Yabancılardan" demesi üzerine İsa, "O halde oğullar muaftır" dedi.
40Ruhu kovmaları için öğrencilerine yalvardım, ama başaramadılar."
6Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu. Sonra yedi ekmeği aldı, şükredip bunları böldü, dağıtmaları için öğrencilerine verdi. Onlar da halka dağıttılar.
12Ama bu egemenliğin asıl mirasçıları dışarıdaki karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak."
19Halka çayıra oturmalarını buyurduktan sonra, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar.
16Onu senin öğrencilerine getirdim, ama iyileştiremediler."
17İsa, "Ey imansız ve sapmış kuşak!" dedi. "Sizinle daha ne kadar kalacağım? Size daha ne kadar katlanacağım? Çocuğu buraya, bana getirin."
31Bu arada öğrencileri Ona, "Rabbî, yemek ye!" diye rica ediyorlardı.
3İsa onlara, "Davutla yanındakiler acıkınca Davutun ne yaptığını okumadınız mı?" diye sordu.
1O günlerde yine büyük bir kalabalık toplanmıştı. Yiyecek bir şeyleri olmadığı için İsa öğrencilerini yanına çağırıp, "Halka acıyorum" dedi. "Üç gündür yanımdalar, yiyecek hiçbir şeyleri yok.
21İsa kadına, "Ne istiyorsun?" diye sordu. Kadın, "Buyruk ver, senin egemenliğinde bu iki oğlumdan biri sağında, biri solunda otursun" dedi.
26"Başkâhin Aviyatarın zamanında Davut, Tanrının evine girdi, kâhinlerden başkasının yemesi yasak olan adak ekmeklerini yedi ve yanındakilere de verdi."
13O sırada bazıları küçük çocukları İsanın yanına getirdiler; ellerini onların üzerine koyup dua etmesini istediler. Öğrenciler onları azarlayınca İsa, "Bırakın çocukları" dedi. "Bana gelmelerine engel olmayın! Çünkü Göklerin Egemenliği böylelerinindir."
31Kalabalık onları azarlayarak susturmak istediyse de onlar, "Ya Rab, ey Davut Oğlu, halimize acı!" diyerek daha çok bağırdılar.