Zekeriya 1:10
Mersin ağaçları arasında duran adam da, "Bunlar dünyayı dolaşmak için RABbin gönderdikleridir" diye açıkladı.
Mersin ağaçları arasında duran adam da, "Bunlar dünyayı dolaşmak için RABbin gönderdikleridir" diye açıkladı.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
11Mersin ağaçları arasında duran RABbin meleğine, "Dünyayı dolaştık" dediler, "İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!"
12Bunun üzerine RABbin meleği, "Ey Her Şeye Egemen RAB, yetmiş yıldır öfkelendiğin Yeruşalimden ve Yahuda kentlerinden sevecenliğini ne zamana dek esirgeyeceksin?" dedi.
13RAB benimle konuşan meleği tatlı, avutucu sözlerle yanıtladı.
8Gece vadideki mersin ağaçlarının arasında kızıl ata binmiş bir adam gördüm. Arkasında kızıl, kula ve beyaz atlar vardı.
9"Efendim, bunlar ne?" diye sordum. Benimle konuşan melek, "Bunların ne olduğunu sana göstereceğim" diye yanıtladı.
13"Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
14Melek, "Bunlar bütün dünyanın Rabbi'ne hizmet eden, zeytinyağıyla kutsanmış iki kişidir" diye açıkladı.
4Benimle konuşan meleğe, "Bunların anlamı nedir, efendim?" diye sordum.
5Melek, "Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
4Benimle konuşan meleğe, "Bunlar ne, efendim?" diye sordum.
5Melek şöyle karşılık verdi: "Bunlar bütün dünyanın Rabbine hizmet ettikleri yerden çıkan göğün dört ruhudur.
2"Nereye gidiyorsun?" diye sordum. Adam, "Yeruşalimi ölçmeye, genişliğinin, uzunluğunun ne kadar olduğunu öğrenmeye gidiyorum" diye yanıtladı.
3Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı.
7RAB Şeytana, "Nereden geliyorsun?" dedi. Şeytan, "Dünyada gezip dolaşmaktan" diye yanıtladı.
1Benimle konuşan melek yine geldi ve uykudan uyandırır gibi beni uyandırdı.
2"Ne görüyorsun?" diye sordu. "Som altın bir kandillik görüyorum" diye yanıtladım, "Tepesinde zeytinyağı için bir tas, üzerinde yedi kandil, kandillerde yedişer oluk var.
7Yola çıktıklarında güçlü atlar yeryüzünü dolaşmak üzere gitmek istiyorlardı. Melek, "Gidin, yeryüzünü dolaşın!" deyince, gidip yeryüzünü dolaştılar.
8Sonra melek bana seslendi: "Bak, bölgenin kuzeyine gidenler, orada öfkemi yatıştırdılar."
5Sonra benimle konuşan melek yaklaşıp, "Gözlerini kaldır" dedi, "Ortaya çıkan şu nesnenin ne olduğuna bak."
6"Nedir?" diye sordum. "Bir ölçü kabı" dedi, sonra ekledi: "Bu, bütün ülke halkının suçudur."
7Kral, "Sizi karşılayıp bu sözleri söyleyen nasıl bir adamdı?" diye sordu.
2RAB Şeytana, "Nereden geliyorsun?" dedi. Şeytan, "Dünyada gezip dolaşmaktan" diye yanıtladı.
19Benimle konuşan meleğe, "Bunlar ne?" diye sordum. Melek, "Bunlar Yahuda, İsrail ve Yeruşalim halkını dağıtmış olan boynuzlardır" diye karşılık verdi.
20Sonra RAB bana dört usta gösterdi.
21"Bunlar ne yapmaya geliyor?" diye sordum. Melek, "Şu boynuzlar Yahuda halkını öyle dağıttı ki, kimse başını kaldıramadı" dedi, "Bu ustalar da Yahuda halkını dağıtmak için boynuz kaldıran ulusları yıldırıp boynuzlarını yere çalmaya geldiler."
10Benimle konuşan meleğe, "Kabı nereye götürüyorlar?" diye sordum.
2Görümde Tanrı beni İsrail ülkesine götürüp çok yüksek bir dağın üzerine koydu. Dağın güneyinde kente benzer yapılar vardı.
3Tanrı beni oraya götürdü, tunca benzer bir adam gördüm. Elinde keten ip ve bir ölçü değneği tutarak kapının girişinde duruyordu.
11Meleğe, "Kandilliğin sağındaki ve solundaki bu iki zeytin ağacı nedir?" diye sordum,
6Rab bana dedi ki,"Git, bir gözcü dik, gördüğünü bildirsin.
4Bunlar yeryüzünün Rabbi önünde duran iki zeytin ağacıyla iki kandilliktir.
2O sırada RAB bana şöyle seslendi:
13Bu sırada ihtiyarlardan biri bana sordu: "Beyaz kaftan giymiş olan bu kişiler kim, nereden geldiler?"
10Ey halkım, harman yerindeBuğday gibi dövülmüş olan halkım!Her Şeye Egemen RABden,İsrailin Tanrısından duyduklarımıSize bildirdim.
1Nöbet yerinde, gözcü kulesinde durayım,Bakayım RAB bana ne diyecek,Yakınmalarıma ne yanıt verecek göreyim.
2Şöyle yanıtladı RAB:"Göreceklerini taş levhalara oyarak yaz.Öyle ki, herkes bir çırpıda okusun.
2Beni onların arasında her yöne dolaştırdı. Ovada her yere yayılmış, tamamen kurumuş pek çok kemik vardı.
5En ortasında insana benzer dört canlı yaratık duruyordu;
5gözlerimi kaldırıp bakınca keten giysi giyinmiş, beline Ufaz altınından kemer kuşanmış bir adam gördüm.
3İsrail Tanrısının görkemi bulunduğu yerden, Keruvların üzerinden ayrılıp tapınağın eşiğine gitti. RAB keten giysili, belinde yazı takımı olan adama seslendi:
4"Yeruşalim Kentinin içinden geç, orada yapılan iğrenç şeylerden ötürü dövünüp ağlayanların alınlarına işaret koy" dedi.
1Sonra gökten inen güçlü başka bir melek gördüm. Buluta sarınmıştı, başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe, ayakları ateşten sütunlara benziyordu.
21Yaratıklar hareket ettiğinde onlar da hareket ediyor, yaratıklar durduğunda onlar da duruyor, yaratıklar yerden yükseldiğinde onlar da yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.
15Ben Daniel, gördüğüm görümün ne anlama geldiğini çözmeye çalışırken, insana benzer biri karşımda durdu.
12RABbin meleği ona görünerek, "Ey yiğit savaşçı, RAB seninledir" dedi.
1RAB bana şöyle seslendi:
6Adam orada yanımda dururken, tapınaktan birinin bana seslendiğini duydum.
20Bunun üzerine, "RAB bana şöyle seslendi" dedim,
2RAB keten giysili adama, "Keruvların altındaki tekerleklerin arasına gir. Avuçlarını Keruvların arasındaki ateş közleriyle doldurup kentin üzerine közleri saç" dedi. Adamın oraya girdiğini gördüm.
13"Yatağımda yatarken gördüğüm görümlerde gökten inen bir gözcü, kutsal bir varlık gördüm.