Yesaya 28:11
Öyle olsun, o zaman RAB bu halka yabancı dudaklarla, anlaşılmaz bir dille seslenecek.
Öyle olsun, o zaman RAB bu halka yabancı dudaklarla, anlaşılmaz bir dille seslenecek.
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
21Kutsal Yasada şöyle yazılmıştır: "Rab, 'Yabancı diller konuşanların aracılığıyla, Yabancıların dudaklarıyla bu halka sesleneceğim; Yine de beni dinlemeyecekler!' diyor."
22Görülüyor ki, bilinmeyen diller imanlılar için değil, imansızlar için bir belirtidir. Peygamberlikse imansızlar için değil, imanlılar için bir belirtidir.
23Şimdi bütün inanlılar topluluğu bir araya gelip hep birlikte bilmedikleri dillerle konuşurlarken yeni katılanlar ya da iman etmeyenler içeri girerse, "Siz çıldırmışsınız!" demezler mi?
19Garip, anlaşılmaz bir yabancı dil konuşanO küstah halkı artık görmeyeceksin.
12Onlara, "Rahatlık budur, yorgunların rahat etmelerini sağlayın, huzur budur" dedi, ama dinlemek istemediler.
13Bu yüzden RABbin sözü onlar için "Buyruk üstüne buyruk, buyruk üstüne buyruk, kural üstüne kural, kural üstüne kural, biraz şurdan, biraz burdan"dır. Madem öyle, varsın sırtüstü düşüp yaralansınlar, kapana kısılıp tutsak olsunlar.
9"Kimi eğitmeye çalışıyor?" diyorlar, "Kime iletiyor bildirisini? Sütten yeni kesilmiş, memeden yeni ayrılmış çocuklara mı?
10Çünkü bütün söylediği buyruk üstüne buyruk, buyruk üstüne buyruk, kural üstüne kural, kural üstüne kural, biraz şurdan, biraz burdan..." "Sav lasav, sav lasav, kav lakav, kav lakav, zeer şam, zeer şam!"
4Düşüncesizin aklı bilgiye erecek,Kekeme açık seçik, akıcı konuşacak.
9Bunun gibi, siz de anlaşılır bir dil konuşmazsanız, söyledikleriniz nasıl anlaşılır? Havaya konuşmuş olursunuz!
10Kuşkusuz dünyada çeşit çeşit diller vardır, hiçbiri de anlamsız değildir.
4Sonra şöyle dedi: "Ey insanoğlu, İsrail halkına git, onlara sözlerimi ilet.
5Çünkü seni konuşması anlaşılmaz, dili zor bir halka değil, İsrail halkına gönderiyorum.
6Evet, seni konuşması anlaşılmaz, dili zor, dediklerini anlamadığın halklara göndermiyorum. Onlara gönderseydim, seni dinlerlerdi.
26Ruh dedi ki, 'Bu halka gidip şunu söyle: Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz.
11Sizin için bütün görümMühürlenmiş bir kitabın sözleri gibi oldu.İnsanlar böyle bir kitabıOkuma bilen birine verip,"Rica etsek şunu okur musun?" diye sorduklarında,"Okuyamam, çünkü mühürlenmiş" yanıtını alırlar.
12Kitabı okuma bilmeyen birine verip,"Rica etsek şunu okur musun?" diye sorduklarında ise,"Okuma bilmem" yanıtını alırlar.
13Rab diyor ki, "Bu halk bana yaklaşıpAğızlarıyla, dudaklarıyla beni sayar,Ama yürekleri benden uzak.Benden korkmaları daİnsanlardan öğrendikleri buyrukların sonucudur.
26Dilini damağına yapıştıracağım; konuşmayacak, onları paylayamayacaksın. Çünkü bu halk asidir.
27Ama seninle konuştuğumda dilini çözeceğim. Onlara, 'Egemen RAB şöyle diyor' diyeceksin. Dinleyen dinlesin, dinlemeyen dinlemesin. Çünkü bu halk asidir."
2Bilmediği dilde konuşan, insanlarla değil, Tanrıyla konuşur. Kimse onu anlamaz. O, ruhuyla sırlar söyler.
9O zaman, hep birlikte beni adımla çağırmaları,Omuz omuza bana hizmet etmeleri için,Halkların dudaklarını pak kılacağım.
11RAB beni halkın tuttuğu yoldan gitmeme konusunda şiddetle uyararak şöyle dedi:
9"Git, bu halka şunu duyur" dedi, " 'Duyacak duyacak, ama anlamayacaksınız,Bakacak bakacak, ama görmeyeceksiniz!
28Çeviri yapacak biri yoksa, bilmediği dilde konuşan, toplulukta sessiz kalsın, içinden Tanrıyla konuşsun.
2Herkes birbirine yalan söylüyor,Dalkavukluk, ikiyüzlülük ediyor.
3Sustursun RAB dalkavukların ağzını,Büyüklenen dilleri.
14Bu yüzden, Her Şeye Egemen RAB Tanrı diyor ki,"Madem böyle şeyler konuşuyorsunuz,Ben de sözümü ağzınıza ateş,Bu halkı da odun edeceğim;Ateş onları yakıp yok edecek.
15Ey İsrail halkı,Uzaktan gelecek bir ulusuÜzerinize saldırtacağım" diyor RAB,"Köklü, eski bir ulus;Sen onların dilini bilmez,Ne dediklerini anlamazsın.
7"Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar."
28Soluğu adam boynuna dek yükselmiş taşkın ırmak gibi.Ulusları elekten geçirecek, değersizleri ayıracak,Halkların ağzına yoldan saptıran bir gem takacak.
8Dilleri yüzünden yıkıma uğrayacaklar,Hallerini gören herkes alayla baş sallayacak.
7Yalnız şimdi sana ve halka söyleyeceğim şu sözü dinle:
27O gün dilin çözülecek, kaçıp kurtulanla konuşacak, bir daha suskun olmayacaksın. O gün onlar için bir belirti olacaksın. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."
14RAB diyor ki,"Toprak yığıp yol yapın,Halkımın yolundaki engelleri kaldırın."
28Bunun için onlara de ki, 'Tanrısı RABbin sözünü dinlemeyen, ders almayan ulus işte budur. Bana bağlılıkları yok oldu, bağlılıktan söz etmez oldular.
11RAB bana şöyle seslendi:
3Ne söz geçer orada, ne de konuşma,Sesleri duyulmaz.
26RAB uzaktaki ulusları bir sancak işaretiyle, dünyanın en uzağındakileri ıslık sesiyle çağıracak; hızla, hemen gelecekler.
4Bilmediği dilde konuşan kendi kendini geliştirir; ama peygamberlikte bulunan, inanlılar topluluğunu geliştirir.
39Özet olarak, kardeşlerim, peygamberlikte bulunmayı gayretle isteyin, bilinmeyen dillerle konuşulmasına engel olmayın. Ancak her şey uygun ve düzenli biçimde yapılsın.
11Sonra bana şöyle dendi: "Yine birçok halk, ulus, dil ve kralla ilgili olarak peygamberlikte bulunmalısın."
8"Nasıl oluyor da her birimiz kendi ana dilini işitiyor?
1Başlangıçta dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşur, aynı sözleri kullanırlardı.
12Şimdi git! Ben konuşmana yardımcı olacağım. Ne söylemen gerektiğini sana öğreteceğim."
13Bunun için, bilmediği dili konuşan, kendi söylediklerini çevirebilmek için dua etsin.
16O sana sözcülük edecek, senin yerine halkla konuşacak. Sen de onun için Tanrı gibi olacaksın.
14"Böylece Yeşayanın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu: 'Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!
9Çünkü o asi bir halk, yalancı bir soy,RABbin yasasını duymak istemeyen bir soydur.