Hezekiel 17:10
Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.' "
Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.' "
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
4Ağacın tepesindeki filizleri koparıp ticaret ülkesine götürdü, tüccarlar kentine yerleştirdi.
5" 'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.
6Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu.
7" 'Gelgelelim, kanatları güçlü, bol tüylü başka bir iri kartal da vardı. Asma bu kez dikildiği yerden köklerini bu kartala doğru çevirdi; sulasın diye dallarını ona doğru saldı.
8Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diye akarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.'
9"Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.
11RAB bana şöyle seslendi:
24O önderler ki, yeni dikilmiş, yeni ekilmiş ağaç gibi,Gövdeleri yere yeni kök salmışkenRABbin soluğu onları kurutuverir,Kasırga saman gibi savurur.
11"Bataklık olmayan yerde kamış biter mi?Susuz yerde saz büyür mü?
12Henüz yeşilken, kesilmeden,Otlardan önce kururlar.
12Ama onu öfkeyle kökünden söküp yere attılar.Doğu rüzgarı ürününü kuruttu.Güçlü dalları koparılıp kurudu,Ateş onları yakıp yok etti.
13Şimdi çöle,Kurak, susuz bir yere dikildi.
7"Oysa bir ağaç için umut vardır,Kesilse, yeniden sürgün verir,Eksilmez filizleri.
8Kökü yerde kocasa,Kütüğü toprakta ölse bile,
9Su kokusu alır almaz filizlenir,Bir fidan gibi dal budak salar.
8Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Köklerini akarsulara salar.Sıcak gelince korkmaz,Yaprakları hep yeşildir.Kuraklık yılında kaygılanmaz,Meyve vermekten geri durmaz."
11Onlar diktiğin gün filizlenipErtesi sabah tomurcuklanabilir.Ama hastalık ve dinmez acı gününde meyve vermeyecekler.
8RAB onları yargıladı,Kovup sürgüne gönderdi.Doğu rüzgarının estiği günOnları şiddetli soluğuyla savurdu.
15"Kardeşleri arasında serpilip gelişse de,Doğu rüzgarı, çölden esen RABbin soluğu üzerine gelecek,Onun kaynağı kuruyacak,Pınarı kesilecek,Değerli eşyalarının hazinesi yağmalanacak.
16Kökleri dipten kuruyacak,Dalları üstten solacak.
6Sabah filizlenir, büyür,Akşam solar, kurur.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
22" 'Egemen RAB şöyle diyor:Sedir ağacının tepesindenBir filiz alıp dikeceğim.En yüksek dallarından körpe bir çubuk koparıpYüksek, ulu bir dağın üzerine dikeceğim.
23Onu İsrailin en yüksek dağının üzerine dikeceğim.Dal budak salıp ürün verecek,Görkemli bir sedir ağacı olacak.Her çeşit kuş dallarına tüneyecek,Gölgesinde barınacak.
24Bütün orman ağaçlarıHer yüksek ağacı bodurlaştıranın,Her bodur ağacı yükseltenin,Her yeşil ağacı kurutanınVe kuru ağacı yeşerteninBen RAB olduğumu anlayacaklar.Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.' "
17Tohumlar keseklerin altında çürüdü,Tahıl yok oldu, Ambarlar boş kaldı, depolar yıkıldı.
30Yaprakları solmuş yabanıl fıstık ağacına,Susuz bahçeye döneceksiniz.
16Tanrısızlar güneşte iyi sulanmış bitkiyi andırır,Dalları bahçenin üzerinden aşar;
17Kökleri taş yığınına sarılır,Çakılların arasında yer aranır.
3Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,Meyvesini mevsiminde verir,Yaprağı hiç solmaz.Yaptığı her işi başarır.
7Çünkü rüzgar eken kasırga biçer.Baş vermeyen buğday un vermez.Verse bile yabancılar yutacak onu.
5Bağbozumundan önce çiçekler düşüpÜzümler olgunlaşmaya yüz tutunca,Asmanın dalları bıçakla kesilecek,Çubukları koparılıp atılacak.
23Sonra solgun, cılız, doğu rüzgarının kavurduğu yedi başak daha bitti.
7RABbin soluğu esince üzerlerine,Ot kurur, çiçek solar.Gerçekten de halk ottan farksızdır.
25Rüzgarın sürüklediği yaprağa dönmüşüm,Beni mi korkutacaksın?Kuru samanı mı kovalayacaksın?
21Oysa ben seni en iyi cinstenSeçme bir asma olarak dikmiştim.Nasıl oldu da yozlaşıp yabanıl asmaya döndün?
32Gününden önce işi tamamlanacak,Dalı yeşermeyecektir.
6Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
27O kentlerde yaşayanların kolu kanadı kırıldı.Yılgınlık ve utanç içindeydiler;Kır otuna, körpe filizlere,Damlarda büyümeden kavrulup giden ota döndüler.
17Tomurcuklanmasa incir ağaçları,Asmalar üzüm vermese,Boşa gitse de zeytine verilen emek,Tarlalar ürün vermese de,Boşalsa da davar ağılları,Sığır kalmasa da ahırlarda,
14Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesi büyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suyla sulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölüm çukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.
11O zaman bu halka ve Yeruşalime, "Çöldeki çıplak tepelerden halkıma doğru sıcak bir rüzgar esiyor, ama harman savurmak ya da ayırmak için değil" denecek,
2Çünkü onlar ot gibi hemen solacak,Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
16Asman kesilmiş, yakılmış,Öfkeli bakışların yok etsin düşmanlarını!
27Kurak ve ıssız yeri doyursun,Ot bitirsin diye?
6Viraneye çevireceğim onu; budanmayacak, çapalanmayacak; dikenli çalılar bitecek her yanında. Üzerine yağmur yağdırmasınlar diye bulutlara buyruk vereceğim."
6Böylesi bozkırdaki çalı gibidir,İyilik geldiği zaman görmeyecek;Kurak çöle,Kimsenin yaşamadığı tuzlaya yerleşecek.
11Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir.
2"İnsanoğlu, asma odununun herhangi bir orman ağacının dalından daha fazla değeri var mı?
7Nil kıyısında, ırmağın ağzındaki sazlar,Nil boyunca ekili tarlalar kuruyacak,Savrulup yok olacak.